• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ KARAR DÜZELTME SAVUNMASI DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

 

CMK’nın 308. Maddesine Göre İtiraz Yoluna Gidilmesi İhbarıdır.

 

İTİRAZ LAHİYASI VEREN SANIK :

 

MÜDAFİİ :

 

SUÇ :

 

SUÇ TARİHİ :

 

AÇIKLAMALAR :

 

Müvekkil sanık hakkında X Cumhuriyet Başsavcılığınca uyuşturucu ticareti yapma suçundan TCK 188/3-4-5, TCK 53, TCK 54 Maddeleri gereğince cezalandırılması için kamu davası açılmıştır. Yapılan yargılama sonucunda 25 Yıl hapis ve 562.500 TL adli para cezası verilmiştir. Bu karar usul ve esasa aykırıdır. Şöyle ki;

 

A- MÜVEKKİL, ANNESİ X VE X’İN BEYANLARI İNCELENDİĞİNDE BİRBİRİ İLE UYUMLU, HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA UYGUN VE ÇELİŞKİ İÇERMEYEN İFADELER OLDUĞU GÖRÜLECEKTİR:

 

Diğer sanık X beyanında; X’in komşuları olduğunu, oğlu X ile oturdukları sırada yanlarına gelen X’in X iline gideceğini söylemesi üzerine, paralarının olmadığını kendilerini de götürmesini söylemeleri üzerine kabul ettiğini, oğlu X’in X’e 200 lira yol parası verdiğini, uyuşturucu maddeden haberlerinin olmadığını, diğer araçta yakalanan sanıkları tanımadıklarını ifade etmiştir.

 

Diğer Sanık X beyanında; komşusu olan X’in dükkanına uğradığını, kendisine X iline gideceğini söylemesi üzerine X’in annesi X ile X iline gideceğini kendilerini de götürmelerini istediğini, kendisinin de kabul ettiğini, yolculuk esnasında X ile X’in telefonu ile konuştuğunu, suçlamayı bu şekilde kabul ettiğini beyan etmiştir.

 

Müvekkil sanık X beyanında; X’in komşusu olduğunu olaydan 3-4 gün önce görüştüğünü, kendisinin X iline gideceğini söylemesi üzerine, annesinin rahatsız olduğunu, tedavisi için X iline götüreceğini söylemesi üzerine beraber gitmeyi kabul ettiğini, X yolculuk sırasında kendine ait annesinin kullandığı hat ile görüşmeler yaptığını, kendi kullandığı telefonu iş için kullandığını ve irtibat sağlamaları için evde bıraktığını, uyuşturucu maddeler ile bir ilgisinin bulunmadığını, diğer araçta yakalanan sanıkları tanımadıklarını beyan etmiştir.

 

Diğer sanıklar beyanlarında; X ile müvekkili tanımadıklarını beyan etmiştir.

 

Yukarıda belirttiğimiz dosyada yer alan beyanlar dahi incelendiğinde müvekkil …. ile Annesi…..nin olayla herhangi bir ilgisinin bulunmadığı açıktır. Müvekkile yöneltilen bir ihbar beyanı olmadığı gibi, herhangi bir şüphe dahi doğuracak aleyhinde bir beyan bulunmamaktadır. Dolayısıyla müvekkile verilen ceza usul ve yasalara açıkça aykırıdır. Müvekkil …..’nin aşamalardaki beyanları, suçu kabul eden …..’ın beyanları ile desteklenmektedir.

 

….. iş birliği içerisinde olduğu diğer sanıkları gizlemeyip bildiği herşeyi hem savcılıkta hem mahkemede dile getirmiştir……’nin bu uyuşturucu ticaretinin herhangi bir noktasında yer almadığı, herhangi bir bağlantısının olmadığı……’ın söyledikleriyle desteklenmekte ve açıkça ortadadır. Aksi durumda herhangi bir bağlantısı olsaydı …diğer sanıkları ele verdiği gibi ….’yi de ele verirdi.

 

….n bu uyuşturucu maddeyi arabayla birlikte …..’den aldığını itiraf etmiş ve mahkeme heyeti bu durumu diğer delillerle birlikte değerlendirip kabul etmiş ….. ve diğer sanıklar hakkında mahkumiyet kararı vermiştir. Dosya bir bütün olarak ele alındığında ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde ……n ( komşuluk ilişkisinden ötürü)…… dışında dosyadaki diğer sanıklarla herhangi bir bağlantısının olmadığı iletişim kurmadığı açıkça ortadadır. Bu durum bize …..in tamamıyla uyuşturucu maddeyle alakasının olmadığını göstermektedir.

 

Cumhuriyet Savcılığı mütalaasında; …. ile müvekkil …’nin atılı suçu işlediklerine dair bütün şüphelerden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edemediğinden ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesini talep etmiştir. Savcılık makamının beraat hükmüne rağmen mahkeme heyetinin verdiği kararlar çelişkili nitelikte olup usul ve esasa aykırılık teşkil etmektedir.

 

İddia makamının esas hakkındaki mütalaası detaylı şekilde incelendiğinde …. hakkında bütün şüphelerden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden dolayı beraati talep edilmiştir. Müvekkil …. bu uyuşturucu trafiğinin herhangi bir noktasında yer almadığı çok açık bir şekilde ortada olmakla beraber bunun aksini ispat edecek en ufak somut bir delil bulunmamaktadır. Nitekim Sakarya Cumhuriyet Savcılığının yürütmüş olduğu detaylı soruşturma evresinde müvekkil ….. aleyhine herhangi bir somut delil elde edilemediğinden ötürü suç şüphesinin tam anlamıyla ispat edilemediği ve ceza hukukunun temel prensibi olan ”Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi” gereği sanığın beraatini talep etmiştir. Olay bütün şeffaflığıyla ortadayken müvekkilin özgürlüğünün kanunlara aykırı bir şekilde elinden alınması çok büyük bir hata olmuş olup bu hatadan derhal dönülmesi elzemdir.

 

Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” yani “kuşkudan sanık yararlanır” ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilebilmesinin başka bir yolu da bulunmamaktadır.

 

….. annesini hastaneye götürmek için önce İstanbul’a gidip sonra annesini hangi hastaneye götüreceklerini, İstanbul ilinde bulunan ablasının yardımıyla, kararlaştırıp birlikte araştırıp o şekilde götürmeyi amaçlamıştır. Bu sebeple de öncesinde randevu almamıştır.

 

Bir diğer husus ise gerekçeli kararda ….’nin üzerinde 200 lira olduğu belirtilip, bu parayla İstanbul iline gitmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu söylenmiş. Bu konuda sayın mahkeme nasıl bu kadar basit bir kanıya varıpta ceza verebilir, belki İstanbul iline gittikten sonra birinden borç alacak veya bir akrabası ……’nin hesabına para gönderecek veya belki ….’nin kendi hesabında parası vardır ya da belki ablası maddi destek verecek. Mahkeme heyetinin sırf ……’nin üzerinde 200 lira olmasına dayanarak ceza vermesi usul ve esasa aykırı olup adil yargılanma hakkının yapılmadığı gerçeğini çok açık bir şekilde göstermektedir.

 

Ceza yargılanmasının en önemli ilkelerinden olan şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de şüpheli konumunda olan müvekkil …… nin, …. ve Y…..i hiçbir şekilde tanımaması, sanık …..şüpheli konumunda olan …..ve ….. ele vermesi ile suçunu itiraf etmesi ve ….in annesinin rahatsızlığından dolayı geldiği belirtmesiyle de çok açık bir şekilde ….nin suçsuzluğunu göstermektedir. Eğer olay kapsamında …. de suçlu olmuş olsaydı …. nasıl ki diğer sanıkların suçunu itiraf ettiyse, A…. de eğer suçlu olmuş olsaydı onun da suçunu açık bir şekilde söylerdi. Durum böyleyken ….n suçu işlemiş gibi verilen ceza usul ve esasa aykırı olup adil yargılanma hakkının çiğnendiğinin göstergesi olup adalet sistemine büyük bir darbedir.

 

Konuyla benzer yargıtay kararları:

 

YARGITAY

 

9. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2015/2264

 

Karar Numarası: 2015/4782

 

Karar Tarihi: 28.04.2015

 

Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

 

Hüküm : TCK’nın 188/3, 31/3, 62, 52/2, 54, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve müsadere

 

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

 

1- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;

 

Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmanın toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

 

2- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesine gelince;

 

Üzerinde uyuşturucu madde ele geçmeyen sanık …’ın savunmasının aksine, diğer sanığın suçuna iştirak ettiğine veya ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna dair, hakkında beraat kararı verilen sanık …’in atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında, somut, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmayan olayda, sanık bakımından şüphenin söz konusu olması nedeniyle şüpheden sanığın yararlanması gerektiği şeklindeki genel ceza hukuku ilkesi de dikkate alınarak, sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

 

Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

YARGITAY

 

9. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2016/496

 

Karar Numarası: 2016/4395

 

Karar Tarihi: 12.05.2016

 

Sanığın Ele Geçirilen Eroin Maddesiyle İlgili Olarak Uyuşturucu Madde Ticareti Suçuna İştirak Ettiğine veya Bu Uyuşturucu Maddelerle İlgisi Olduğuna Dair Kesin Delil Bulunmadığı – Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi Gözetilerek Sanığın Beraatinin Gerektiği” target=”_blank”>UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE TİCARETİ YAPMA VEYA SAĞLAMA SUÇU Hakkında Verilen Mahkumiyet Hükmü Onanarak Kesinleşen Diğer Sanığın Ele Geçirilen Eroin Maddesiyle İlgili Olarak Uyuşturucu Madde Ticareti Suçuna İştirak Ettiğine veya Bu Uyuşturucu Maddelerle İlgisi Olduğuna Dair Kesin Delil Bulunmadığı – Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi Gözetilerek Sanığın Beraatinin Gerektiği

 

Sanığın Ele Geçirilen Eroin Maddesiyle İlgili Olarak Uyuşturucu Madde Ticareti Suçuna İştirak Ettiğine veya Bu Uyuşturucu Maddelerle İlgisi Olduğuna Dair Kesin Delil Bulunmadığı – Sanığın Beraatinin Gerektiği”

ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİ Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama – Hakkında Verilen Mahkumiyet Hükmü Onanarak Kesinleşen Diğer Sanığın Ele Geçirilen Eroin Maddesiyle İlgili Olarak Uyuşturucu Madde Ticareti Suçuna İştirak Ettiğine veya Bu Uyuşturucu Maddelerle İlgisi Olduğuna Dair Kesin Delil Bulunmadığı – Sanığın Beraatinin Gerektiği

 

Özeti: Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın; savunmasının aksine, hakkında verilen mahkumiyet hükmü onanarak kesinleşen diğer sanık ele geçirilen eroin maddesi ile ilgili olarak uyuşturucu madde ticareti suçuna iştirak ettiğine veya bu uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna dair kuşku sınırlarını aşan mahkumiyete yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek yüklenen suçtan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.

 

YARGITAY

 

9. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2015/7464

 

Karar Numarası: 2016/3736

 

Karar Tarihi: 11.04.2016

 

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

 

Sanıkların savunmalarının aksine üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı,

 

şüpheden sanık yararlanır ilkesi de gözetilerek yüklenen suçtan beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi,

 

Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile sanık … ve …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

TALEP VE SONUÇ : Yukarıda arz ve izah olunan sebepler ve resen görüp gözetilecek sebepler karşısında yukarıda belirtilen yerel mahkeme hükmünü onaylayan Yargıtay 10. Ceza dairesinin X Tarihli, … Esas,… Karar sayılı kararını Ceza Genel kuruluna itiraz edilmesine ve düzeltilmesinin istenilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28

Email

info@gizemuzunlaw.com