• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmadan Kaynaklı Boşanma Dava Dilekçesi

GİZEM UZUN HUKUK VE DANIŞMANLIK BÜROSU

SAHABİYE MAH.TEOMAN SOK.AVUKATLAR

İŞ HANI NO:9/501 KOCASİNAN/KAYSERİ

 

 

İSTANBUL AİLE MAHKEMESİNE

 

 

 

DAVACI : Y**** S**** (T.C.:***********), Adres: ******************

                                                  

 

VEKİLİ : Avukat Gizem Gül Uzun

 

DAVALI : F**** E****** S**** (T.C.:***********), Adres: ******************

 

 

KONU : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasından kaynakla boşanma dava dilekçemizin ibrazı hk.

 

AÇIKLAMALAR :

 

Müvekkilimiz ile davalı F**** E****** S****, **.**.20** tarihinde evlenmişlerdir. Tarafların bu evliliğinden **.**.20** tarih doğumlu A*** S**** isminde müşterek çocukları bulunmaktadır. Ancak davalının, evlilik birliğinin başından beri müvekkilimize yaşattığı olaylar evlilik birliğini çekilmez hale getirmiştir.

 

1-DAVALI, MÜVEKKİLİMİZE EVLİLİK BİRLİĞİNİN EN BAŞINDAN BERİ AĞZA ALINMAYACAK HAKARETLER ETMİŞTİR. AYRICA MÜVEKKİLİMİZİN ONURUNU VE GURURUNU DAVALI, AYAKLAR ALTINA ALMIŞTIR.

 

Davalı, müvekkilimize ''Sana öyle şeyler yaparım ki ruhun duymaz, senin aklını alıcam, korkuluk, ben babamın lafını dinlemedim seni mi dinlicem, zengin koca bulacam, seni boşayacağım, senin gibi vasıfsız ve şerefsiz biriyle evlendiğime çok pişmanım, keşke eski erkek arkadaşımla evlenseydim'' gibi beyanlarda bulunmuştur. 

 

Davalı, evlilik birliği boyunca müvekkile ağza alınmayacak sözler sarf etmiştir. Müvekkilin erkeklik gururunu ve onurunu ayaklar altına alan davalı, bununla da kalmamış ardından müvekkilimizin kıyafetlerini çöpe atmıştır.

 

Yine davalı ne yazık ki müvekkilimizin arkasından konuşurken ''Y****'un yanına köpek bağlasan köpek bile durmaz'' şeklinde çirkin ve incitici beyanlarda bulunmuştur.

 

Ayrıca davalı, müvekkilimizi her seferinde akıl sağlığın yerinde değil senin diyerek aşağılamıştır. Halbuki müvekkilimizin psikolojisini alt üst eden davalının bizzat kendisidir. İşbu evliliği yapmadan önce oldukça neşeli olan müvekkilimizin bu evlilikten sonra yaşam enerjisi sönmüştür.

 

2-DAVALI, EVLİ BİR BİREY OLDUĞUNUN BİLİNCİNE VARAMAMIŞ, EVLİLİĞİ ÇOCUK OYUNCAĞI ZANNETMİŞTİR. YİNE DAVALI, HER FIRSATTA BOŞANMAYI VE AYRILIĞI DİLE GETİRMİŞTİR.

 

Müvekkilimizin 20** yılında işsiz kaldığı kısa bir dönem olmuştur. O zaman zarfında da davalının amcası vefat etmiştir. Müvekkilimizin evin ısınma giderlerini karşılayamaz hale gelmiştir. Kombi çalışmadığı için sırf davalı üşümesin diye müvekkilimiz, davalıya ''Cenaze zaten bir hafta sürer, sen istersen destek ol, ev soğuk üşümezsin'' dediği için davalı, parmağındaki yüzüğü çıkarmış, boşanmaya karar vermiş ve yüzünü müvekkilimizin suratına fırlatmıştır.

 

Davalı, yüzüğü fırlattıktan sonra evden kaçıp gitmiştir ve 5 ay boyunca eve gelmemiştir. Hatta ve hatta davalı, giderken müşterek çocuk A***'i de yanına almış ve çocuğu 5 ay boyunca babasına göstermemiştir. İncir çekirdeğini doldurmayan sebeplerden evi terk eden davalı, müvekkile karşı çocuğu adeta bir silah olarak kullanmıştır.

 

Davalı, eve tekrardan müvekkilimizin annesinin pankreas kanserinden öleceğini duyduğu zaman gelmiştir. Davalı, müvekkilimizin annesinin cenazesine dahi adeta bir misafir gibi gelmiştir.

 

Ayrıca davalı, yazları kendi ailesinin yanına gitmiş ve neredeyse 2 ay gibi bir süre gelmemiştir. Davalı, her daim kendi kök ailesine öncelik vermiş, çekirdek bir ailesi olduğunun bilincine varamamıştır.

 

3-DAVALI, MÜŞTEREK ÇOCUĞA HEM FİZİKSEL HEM PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULAMIŞTIR. İLGİLİ VİDEO VE FOTOĞRAF KAYITLARIYLA VE TANIK BEYANLARIYLA BU HUSUS İSPAT EDİLECEKTİR.

 

Davalı, iyi bir eş olamadığı gibi iyi bir anne de olamamıştır. Davalı, müşterek çocuk A***'e fiziksel şiddet uygulamıştır, küçük yaştaki çocuğu darp etmiştir. Yine davalının annesi ve davalının kardeşi de müşterek çocuk A***'e fiziksel şiddet uygulamıştır. Suç duyurusunda bulunma hakkımızı saklı tutarız. Çocuğun kendisine şiddet uygulandığını ikrar ettiği video kayıtları Sayın Mahkemenize delil olarak sunulacaktır.

 

4-DAVALININ İLERİ SURETTE ÖFKE KONTROL PROBLEMİ BULUNMAKTADIR.

 

Davalı, incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerden ötürü sinirlenmiştir. Üstelik davalı, sinirlendiği zamanlar evdeki tabakları, bardakları ve sehpaları kırmıştır. 

 

Davalı, çıkardığı kavga ve tartışmalarda müşterek çocuğun psikolojisini dahi hiçbir şekilde umursamamıştır.

 

Davalı, yersiz ve gereksiz kıskançlıkları ile evlilik birliğini çekilmez hale getirmiştir. Davalı, müvekkilimizi kendi öz ve öz yeğeninden dahi kıskanmıştır. Bir kadın olarak müvekkilimizin giyim tarzına dahi karışmıştır.

 

5-DAVALININ GÜVEN SARSICI DAVRANIŞLARI OLDUĞUNU DÜŞÜNMEKTEYİZ.

 

Davalı, müvekkilimizden telefonunu sürekli surette saklamış ve gizlemiştir. Müvekkilimiz davalının telefonundan bir şey görecek gibi olduğunda davalı, korku, panik ve endişe ile telefonu ani bir şekilde saklamış ve kaçırmıştır. Yine davalı, müvekkilimizden gizli fısıltılı telefon konuşmaları yapmıştır.

 

Davalı, kullanmış olduğu sosyal medya hesaplarında dahi kendisini evli bir birey gibi göstermemiştir. 

 

Ayrıca davalının eski sevgilisi, evlilik birliği boyunca müvekkilimizin instagram adı verilen sosyal medya üzerinden paylaştığı hikayeleri görüntülemiştir.

 

6-DAVALI, MÜVEKKİLİMİZİ KENDİ KÖK AİLESİNDEN SOYUTLAMAYA ÇALIŞMIŞTIR.

 

Davalı, müvekkilimiz kök ailesiyle görüştüğü zaman problem çıkarmış ve müvekkilimizi kendi kök ailesinden soyutlamaya çalışmıştır. Müvekkilimiz, hayırlı bir evlat olarak kendi akrabaları ile görüşmek istediği zaman veyahut müvekkilimizin ailesi müvekkilimiz ile görüşmek istediği zaman davalı, problem çıkarmıştır.

 

7-DAVALI, EVLİLİK BİRLİĞİNDEN DOĞAN SORUMLULUKLARI YERİNE GETİRMEMİŞTİR.

 

Davalı, evlilikte çamaşırlar kendi kendisine yıkanıp asılıyor sanmış, makineler kendi kendisine boşalıp diziliyor ve yemekler kendi kendisine pişiyor sanmıştır. Davalı, evin temizliğini dahi ev hanımı olduğu halde ve çalışmadığı halde yapmamıştır. Evde hijyen ortamı kalmamıştır. Ayrıca davalı, müvekkilin gelirini bildiği halde müvekkile sürekli surette dışarıdan yemek sipariş etme noktasında emrivaki davranmıştır.

 

8-DAVALI, MÜVEKKİLİMİZİN GİYİM ŞEKLİNE DAHİ KARIŞMIŞTIR.

 

Davalı, bir kadın olarak müvekkilimizin her giydiğine karışmayı kendisine adet edinmiştir. Bu durum müvekkilimizi psikolojik olarak aşırı surette bunaltmıştır.

 

Yargıtay Kararı: YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2010/3765 E. 2011/4773 K. Sayılı İlam

 

Eşine örtünmesi için baskıda bulunmak, çarşaf giyinmesi için baskıda bulunmak, eşinin olağan giyimine karışmak, eşinin giyimine ailesinin müdahalesine sessiz kalmak sosyal şiddet olup boşanma sebeplerindendir.

 

"Davalı - davacı kadının kocasına sürekli olarak hakaret ettiği, davacı-davalı kocanın da, karısına giyim tarzına müdahale ederek “örtünmesi” için sürekli baskıda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir."

 

9-DAVALI, MÜVEKKİLİMİZİ ESKİ SEVGİLİLELERİYLE VEYA BAŞKA ADAMLARLA KIYASLAMIŞTIR. 

 

Davalı, evlilik birliği devam ederken dahi müvekkilden boşanıp başka biriyle evleneceğini ve çok mutlu olacağını beyan etmiştir. Davalı, müvekkilimizi başka erkeklerle kıyaslayarak sürekli surette küçümsemiştir.

 

Yargıtaya göre de kadının, kocasını başka erkeklerle kıyaslayarak küçümsemesi ve aşağılaması ağır kusur kabul edilmektedir.

 

10-DAVALININ KÖK AİLESİ MÜVEKKİLE SAYGISIZ DAVRANMIŞTIR. DAVALININ AİLESİ, MÜVEKKİLİN AİLESİNİ TEHDİT ETMİŞ VE MÜVEKKİLİN AİLESİNE HAKARET ETMİŞTİR.

 

Davalının babası, müvekkilimizin Hatice isimli ablasına küfüt etmiştir. Yine davalı da müvekkilimizin ablasının arkasından müvekkilimize karşı argo kelimeler kullanmış ve o çingenelerle görüşmek istemiyorum demiştir.

 

Yine bir gün müvekkilimiz ablalarıyla birlikte davalıyı evine getirmek için köye gittiğinde davalı, müvekkilimizin Neriman isimli ablasına vurmaya kalkmıştır. Bu husus müvekkilimizin Ayşe isimli ablasının tanıklığı ile açığa kavuşacaktır.

 

VELAYET HAKKI KONUSUNDAKİ TALEPLERİMİZ;

 

Velayet hakkının müvekkilimize verilmesini talep ediyoruz. Zira müvekkilimiz, *******'da nezih bir yerde yaşamaktadır. Müvekkilimizin evi çocuk için yaşamaya oldukça elverişlidir. Davalı ise köyde yaşamaktadır. Köyde soğuk iklim şartları bulunmaktadır. Ayrıca çocuğun anneannesi ve dayısı çocuğa fiziksel şiddet uygulamışlardır, davalı kadın ise bu olanlara göz yummuştur. 

 

Müvekkilimiz hayatını kızına adamış bir babadır. Müşterek çocuğun eğitimi ve geleceği köy ortamı yerine ******* gibi büyük bir şehirde daha iyi olacaktır. 

 

Keza müşterek çocuk, davalı anne tarafından ağır surette korkutulmaktadır. Bu husus tanık beyanlarıyla da ispat edilecektir.

 

Ayrıca müvekkilimiz tarafından müşterek çocuğun fiziksel şiddete maruz kaldığına ilişkin video kayıtları bulunmaktadır. Müvekkilimizin işlenmiş olan suçu başka surette ispatlama imkanı kalmadığından müvekkilimiz çocuğunun daha fazla mağdur olmaması için çaresizce video kaydı almıştır. 

 

Köy ortamında çocuğun banyo yapabileceği bir ortam dahi yoktur. Davalının annesinin oturduğu ev sobalıdır ve çocuk oraya her gittiğinde hasta olmaktadır. Ayrıca çocuk köye her gittiğinde saçları bitlenmektedir. Çocuğun saçında bit olduğuna ilişkin video kayıtları sunulacaktır. Yine çocuğun babasının yanında kalmak istediğini beyan ettiği ve babasının yanında mutlu olduğunu beyan ettiği video kayıtları Sayın Mahkemenize delil olarak sunulacaktır.

 

Müvekkilimizin *******'da ikamet ettiği apartman aile apartmanıdır. Müvekkilimizin ablaları da aynı binada oturmaktadır ve müvekkilimizin yeğeni, müşterek çocuk ile aynı yaştadır ve müşterek çocuğa arkadaş olmaktadır. Aile apartmanında müşterek çocuk ile dört dörtlük olarak ilgilenilmektedir. 

 

Ayrıca davalı annenin sağlık durumu çocuğa bakmaya elverişli değildir. Davalı anne, böbrek hastası olmasından ötürü sürekli olarak hastaneye gidip gelmektedir ve elleri sürekli surette titremektedir. Davalı annenin annesi ise çene kanseridir. Çene kanseri olmasından ötürü bayılmaktadır. Karşı tarafın hastalığının Allahtan geldiğinin bilincinde olmakla ve karşı tarafın hastalığını kullanmamakla birlikte sadece şunu belirtmek isteriz ki sadece sağlık durumu değerlendirildiğinde bile karşı tarafın çocuğa bakamayacağını bilahare vurgulamak isteriz.

 

Karşı taraftan çalışan tek bir kişi bulunmaktadır, o da davalı annenin babasıdır. Ancak emekli maaşıyla bu kadar kişinin ihtiyacını karşılayabilmesi mümkün değildir. Çocuğun maddi ihtiyaçları da köy ortamında giderilemeyecektir.

 

Köyde hastane davalının ailesinin ikamet ettiği yere 18 km uzaklıktadır. Çocuk hastalandığı zaman çocuğu hastaneye bile götürememişlerdir. İlgili video kayıtları sunulacaktır.

 

Açıklanan tüm bu hususlardan dolayı müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesini talep ederiz. Davalı annenin ise Ruh Sağlığına sevkini talep ederiz. Davalı annenin psikolojik durumu iyileşene kadar ise çocukla davalı anne arasında kişisel ilişki tesisi kurulmamasını talep ederiz.

 

 

 

 

HUKUKİ SEBEP : Türk Medeni Kanunu, HMK ve diğer tüm yasal mevzuat hükümleri

 

HUKUKİ DELİL : Mali ve ekonomik durum araştırması, ses kayıtları, video kayıtları, mesaj 

                                                   kayıtları, HTS kayıtları, arama ve görüşme kayıtları, tanık beyanları, 

                                                   bilirkişi, uzman görüşü, keşif ve sair her türlü delil

 

 

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan ve Sayın Mahkemenizce re’sen göz önünde        bulundurulacak nedenlerle; öncelikle tedbir talebimizin kabulü ile '************ *******/*******' adresindeki evin müvekkil ve çocuğuna tahsis edilmesine ve aile konutu şerhi konulmasına,

 

1)Öncelikle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların BOŞANMALARINA ,

 

 2)Müşterek çocuk A*** S****'in velayetinin dava süresince tedbiren, dava sonuçlanınca kesin olarak davacı müvekkile verilmesine,

 

3)Müşterek çocuk A*** S**** için aylık 2.500,00 TL  dava süresince tedbir boşanma  kararının kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline,

 

 

4)Müvekkil davacı lehine 1.000.000,00 TL (BİR MİLYON) maddi ve 1.000.000,00 TL (BİR MİLYON) manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte  davalıdan tahsiline  hükmedilmesine,

 

 

5)Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla  vekaleten arz ve talep ederim. **.**.20**

 

 

                                                                                              DAVACI VEKİLİ

                                                                                   AVUKAT GİZEM GÜL UZUN

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28

Email

info@gizemuzunlaw.com