KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
Gönderilmek Üzere
KAYSERİ 3.SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
SORGU NO : 2024/*** E.
ŞÜPHELİ : ************
MÜDAFİİ : Av. Gizem Gül Uzun
KONU : Tutukluluk kararına itirazlarımız hk.
AÇIKLAMALAR :
Tutuklamaya ilişkin kararlarda CMK madde 100’deki koşulların ve yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5.maddesindeki koşullar ile Anayasa’nın 19/3 hükümlerinin şüpheli bakımından oluşup oluşmadığının mahkemece irdelenip karar verilmesi gerekmektedir. Sayın mahkemece sorguda bu yönde inceleme ve irdeleme yapılmadan şüpheli *********** hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Şöyle ki;
1.Somut olayda, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçunun maddi ve manevi unsuru oluşmamıştır. Müşteki ile diğer şüpheli **********'in gönül ilişki bulunmakta olup, taraflar kendi aralarında evlenme konusunda anlaşmışlardır. Şüpheli E**********, şüpheli **********'nın arkadaşıdır. Mobil bankacılık uygulamasını tek başına kullanamayan müşteki ve diğer şüpheli Esra, şüpheli Turan'dan para gönderilmesi hususunda yardım talep etmişlerdir. Şüpheli Turan da arkadaşının ricasını kıramamıştır.
2.Her iki şüphelinin ifadeleri birbirini doğrulamaktadır. Şüphelilerin ifadeleri arasında çelişki bulunmamaktadır. Müşteki ***********, bizzat şüpheli Turan'dan para göndermesi için ricada bulunmuştur. Şüpheli de müştekinin ricasını kıramamıştır. Hayatın olağan akışında teknoloji ile arası yeteri kadar iyi olmayan kimselerin mobil bankacılık uygulaması için yakınlarından ricada bulunabilmesi mümkündür.
3.Şüpheli Turan'ın sabıka kaydı yoktur. Şüpheli Turan, kendi işinde gücünde olup, maddi durumu da iyidir. Bu hususun da Sayın Mahkemenizce göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
4.Şüpheli Turan'ın sabit ikametgahı olup, kaçma şüphesi yoktur. Somut olayda tutukluluk kararının ölçülü olmadığı kanaatindeyiz. Tutuklamanın sadece bir güvenlik tedbiri ve son çare olan bir güvenlik tebdiri olması göz önünde bulundurulduğunda, kaçma ve delilleri yok etme anlamında herhangi bir yola başvurmayan ve böyle bir şüphesi de bulunmayan şüphelinin tutuklanarak hürriyetinden yoksun bırakılması gerek T.C. Anayasasına gerekse de AİHS’ne açıkça aykırıdır. AİHM de içtihatlarında tutuklamanın en son önlem olarak uygulanması gerektiğinden bahsetmekte; başka bir önlemle tutuklamadan sağlanan yarar sağlanabilecekse, tutuklama yoluna gidilmemesi gerektiği belirtilmektedir.
CMK 109’daki adli kontrol kurumunun tutuklamaya göre öncelikle uygulanması gerekir. Tutuklama en son tedbirdir. Sulh Ceza Hâkimliği, öncelikle adli kontrolü uygulamadan tutuklamaya hükmetmemelidir. Müvekkilimin hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmadan, bu tedbirden yarar sağlanıp sağlamayacağı tespit edilmeden doğrudan tutuklama kararı verilmesi hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
Şu halde adli kontrol hükümleri uyarınca serbest bırakıldığı takdirde tüm yükümlülükleri gereği gibi yerine getirecek olan şüphelinin tutuklanması usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla öncelikle şüphelinin bi hakkın tahliyesini, sayın hakimliğiniz aksi kanaatte olur ise CMK m.109 ve diğer hükümler gereğince tutuklama tedbirinin ADLİ KONTROLE çevrilmesini talep ederiz.
NETİCE VE TALEP : Yukarıda açıklanan ve Sayın mahkemenizce resen takdir edeceği nedenlerle;
Müdafisi olduğumuz şüpheli Turan Kırboğa hakkında verilen tutuklama kararın İTİRAZEN KALDIRILMASI ile ŞÜPHELİNİN Bİ HAKKIN SALIVERİLMESİNİ,
Sayın Mahkemede aksi kanaat hasıl olur ise CMK m.109 ve diğer hükümler gereğince tutuklama tedbirinin ADLİ KONTROLE çevrilmesini
Saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. 17.12.2024
ŞÜPHELİ ************** MÜDAFİİ
AV.GİZEM GÜL UZUN