Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET SUÇU VE CEZASI

KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET SUÇU VE CEZASI

 

Kişinin Hatırasına Hakaret Suçu

 

Hukuk, toplumun düzenini sağlamak amacıyla bireylerin haklarını ve özgürlüklerini korumaya çalışırken, aynı zamanda toplumun ahlaki ve kültürel değerlerini de göz önünde bulundurur. Bu bağlamda, bazı suçlar, yalnızca fiziksel değil, psikolojik ve manevi zararlar da doğurur. Kişinin hatırasına hakaret suçu, işte bu tür bir suç olarak, bireylerin ölümünden sonra dahi onurlarının, saygınlıklarının korunmasına yönelik bir düzenleme sunar.

 

Kişinin Hatırasına Hakaret Suçunun Tanımı

Kişinin hatırasına hakaret, Türk Ceza Kanunu'nun 130. maddesinde düzenlenmiş bir suçtur ve bir kişinin ölümünden sonra, o kişinin hatırasına, şerefine veya saygınlığına yönelik hakaret edilmesi durumunu ifade eder. Bu suç, sadece bir kişinin yaşamını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda o kişinin ölümünden sonra geride kalan ailesi ve toplum üzerinde de ciddi etkiler bırakabilir.

 

Kişinin hatırasına hakaret, yalnızca ölen kişinin anısına zarar verme amacını taşımaz; aynı zamanda toplumun ahlaki yapısına da karşı bir saldırıdır. Bu suç, kişinin onurunun, kişisel değerlerinin, toplumdaki saygınlığının zedelenmesine yol açar. Özellikle toplumsal açıdan önemli bir figür olan kişilerin hatırasına hakaret, halkın büyük bir kesimi tarafından kabul edilemez olarak değerlendirilir ve hukuka aykırı bir davranış olarak cezalandırılır.

 

Türk Ceza Kanunu’ndaki Düzenleme

Türk Ceza Kanunu'nda, kişinin hatırasına hakaret suçu 130. maddede yer alır. Madde, şu şekilde düzenlenmiştir:

 

"Ölüye karşı hakaret, bir kimsenin ölümünden sonra onun hatırasına karşı, hakaret içeren bir davranışta bulunmak suçtur. Bu suç, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

 

Bu düzenleme, ölen kişiye hakaret eden kişilerin cezalandırılmasını öngörür. Ancak, bu suçun oluşabilmesi için hakaretin ölüm sonrası bir dönemde yapılması gerekir. Burada, ölen kişinin anısına yönelik hareketlerin cezalandırılması amaçlanır.

 

Kişinin Hatırasına Hakaretin Hukuki Boyutu

Hatırasına hakaret suçu, farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Bu suç, kişinin mezarını tahrip etmek, ölümünden sonra onun şerefine yönelik aşağılayıcı ifadeler kullanmak, kişiyi toplum nezdinde küçük düşürücü şekilde ele almak gibi eylemleri kapsar.

 

Bu suçun varlığı için belirli unsurların bir araya gelmesi gerekir:

 

Hakaretin İçeriği: Kişinin hatırasına hakaret suçunun oluşabilmesi için hakaretin açık bir şekilde yapılması gerekir. Bu, doğrudan bir kişiye hakaret etmeyi veya ölümünden sonra onun anısını aşağılamayı kapsar. Örneğin, birinin ölümüne dair aşağılayıcı, küçültücü yorumlar yapılması bu suçu oluşturabilir.

 

Zarar Verici Eylem: Kişinin anısına yönelik hakaret, bireyin ölümünden sonra toplumdaki saygınlığına zarar vermeyi hedefler. Bu, kişinin yaşamındaki itibarını zedelemekten daha fazlasıdır; aynı zamanda onun ölümünden sonra da toplumsal saygınlığının korunması amacı güder. Hakaretin, kişinin anısına ya da hatırasına zarar vermesi gerekmektedir.

 

Ölüm Sonrası Hakaret: Kişinin ölümünden sonra işlenen hakaret suçları, onun hayattayken saygınlık kazandığı durumları zedelemeyi ve toplumsal hafızada olumsuz bir etki yaratmayı hedefler. Bu, hakaretin ölümden sonra gerçekleşmesini gerektirir. Ancak, yaşam hakkı ihlali gibi durumlardan farklı olarak, bu suç yalnızca kişinin ölümü sonrasındaki eylemleri kapsar.

 

Kişinin Hatırasına Hakaret Suçunun Ceza Yaptırımları

Kişinin hatırasına hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu'nda bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir. Ancak, cezanın derecesi, hakaretin ağırlığına, suçun işlendiği koşullara, hakaretin toplumda yaratacağı etkiye ve suçun işlenme şekline göre değişebilir.

 

Ceza yargılamasında, bir kişinin hatırasına yönelik hakaretin ne derece ağır olduğu ve mağdurun kişisel veya toplumsal değerleri üzerindeki etkisi de göz önünde bulundurulur. Özellikle, toplumda büyük saygınlık sahibi kişilere yönelik hakaret, daha ciddi cezalarla sonuçlanabilir. Bununla birlikte, bu suç, doğrudan mağdurun onuruna ve saygınlığına yöneldiği için, mağdurun ölümünden sonra da onun yerine, mirasçıları ve yakınları tarafından dava açılabilir.

 

Kişinin Hatırasına Hakaret Suçunun Uygulamada Karşılaşılan Zorluklar

Kişinin hatırasına hakaret suçunun uygulanması, bazı hukuki ve pratik zorluklarla karşılaşabilir. Çünkü, bir kişinin hatırasına hakaretin ne şekilde gerçekleştiği, bazen belirsiz olabilir ve bu da mahkeme kararlarında yorum farklıklarına yol açabilir. Ayrıca, bir kişinin ölümünden sonra onun adına yapılan hakaretin boyutlarını değerlendirmek oldukça subjektif bir mesele olabilir.

 

Bununla birlikte, toplumun ahlaki değerleri ve insan onuru konusundaki hassasiyet, bu suçun uygulamada önem kazanmasına neden olmuştur. Ayrıca, ölümünden sonra bireylerin saygınlıklarına zarar verilmesinin, genel toplumsal düzeni bozabilecek bir durum olarak kabul edilmesi, bu suçun ciddiyetini ortaya koymaktadır.

 

Sonuç

Kişinin hatırasına hakaret, sadece bir suç değil, aynı zamanda toplumun genel moral değerleriyle, ölen kişiye karşı gösterilen saygıyla da ilgili bir meseledir. Bu suç, bir kişinin ölümünden sonra, onun hatırasına yönelik işlenen hakaretlerle o kişinin onurunu ve saygınlığını hedef alır. Hukuk, ölüm sonrası hakaretin cezalandırılmasını öngörerek, ölen kişinin mirasını ve anısını korumaya çalışır. Bu tür suçların önlenmesi, toplumsal ahlakın korunmasına, bireylerin toplumsal saygınlıklarının korunmasına ve toplumda şiddet, kin, nefretten uzak bir yaşam kültürünün inşa edilmesine katkı sağlar.

 

Kişinin Hatırasına Hakaret Suçuna örnekler, genellikle bir kişinin ölümünden sonra, onun anısını küçültücü, aşağılayıcı ya da onurunu zedeleyici şekilde yapılan davranışları içerir. İşte bu suçu somutlaştıran bazı örnekler:

 

Mezarına Hakaret Etmek:

 

Bir kişi, başka birinin mezarını tahrip eder veya mezarına zarar verirse, bu durum kişinin hatırasına hakaret anlamına gelir. Örneğin, birinin mezar taşını kırmak veya üzerine hakaret içerikli yazılar yazmak, bu suçu oluşturur.

Ölen Kişinin Ailesi veya Toplum Karşısında Aşağılayıcı Yorumlar Yapmak:

 

Ölen bir kişi hakkında ölümünden sonra, "O kişi aslında toplum için hiç faydalı değildi" veya "O kişi ne kadar kötüydü" şeklinde hakaret içeren yorumlar yapmak, kişinin hatırasına hakaret sayılabilir. Bu tür ifadeler, hem ölen kişinin ailesinin duygusal olarak zarar görmesine hem de o kişinin anısının zedelenmesine yol açar.

Ölüye Aşağılayıcı Yayınlar Yapmak:

 

Bir kişi, ölmüş bir kamu figürü hakkında sosyal medyada veya başka bir platformda, onu küçük düşürücü ve hakaret içeren paylaşımlar yaparsa, bu da kişinin hatırasına hakaret suçunu oluşturur. Örneğin, bir ünlü veya toplum liderinin ölümünden sonra, o kişinin yaşam tarzını alaycı bir şekilde eleştiren veya onu küçük düşüren paylaşımlar yapmak suç oluşturur.

Ölen Kişinin Onuruna ve Saygınlığına Zarar Veren Sözler Söylemek:

 

Bir kişi, başka birinin ölümünden sonra, o kişinin yaşamını ve değerlerini alaycı ve küçümseyici bir şekilde eleştirirse, bu da hatırasına hakaret anlamına gelir. Örneğin, "O kişi aslında toplumda sadece kötü bir örnekti" gibi ifadeler, ölüm sonrası o kişinin saygınlığını sarsar ve hakaret suçunu oluşturur.

Ölen Kişinin Onurlandırılması Gereken Bir Durumda Küçültücü Bir Eylem Yapmak:

 

Bir kişi, ölen kişinin anısını onurlandırmak için yapılan bir törene katılır ve burada bilinçli olarak alaycı hareketlerde bulunur ya da hakaret içerikli ifadeler kullanır. Örneğin, bir cenaze töreninde ölen kişiyle ilgili olumsuz ve hakaret içeren şarkılar söylemek veya söylemler yapmak, bu suçun örneklerinden biridir.

Bu tür eylemler, kişinin ölümünden sonra bile, o kişinin anısına, onuruna ve saygınlığına yönelik saldırılar anlamına gelir ve Türk Ceza Kanunu'na göre cezalandırılabilir. Kişinin hatırasına hakaret, yalnızca ölen kişiye değil, aynı zamanda onun ailesine ve yakın çevresine de manevi zarar verir.

 

 

 

Kişinin Hatırasına Hakaret Suçu ile ilgili Yargıtay kararları, genellikle ölen kişilerin onurunun ve saygınlığının korunması gerektiği, ölüye hakaretin cezalandırılabilir bir suç olduğuna dair içtihatları kapsamaktadır. Yargıtay, bu tür suçların toplumsal düzeni ve bireylerin haklarını koruma açısından önemini vurgulamıştır. İşte kişinin hatırasına hakaret suçuyla ilgili bazı önemli Yargıtay kararları:

 

1. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2016/4201 E. - 2016/13244 K.

Bu kararda, Yargıtay, ölen bir kişinin hatırasına yönelik hakaretin, ölen kişinin onuruna ve toplumdaki saygınlığına zarar verdiğini belirtmiştir. Bir kişinin ölümünden sonra, sosyal medyada hakaret içeren paylaşımlar yapan sanık hakkında verilen cezayı onaylamıştır. Yargıtay, "kişinin hatırasına hakaret" suçunun sadece ölüye karşı değil, aynı zamanda ölen kişinin yakınlarına da zarar verdiği ve bu tür eylemlerin toplumsal değerleri zedelediği vurgulanmıştır. Bu karar, ölüye yapılan hakaretlerin cezalandırılmasına dair önemli bir örnek teşkil etmektedir.

 

2. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2018/8451 E. - 2019/12448 K.

Bir başka önemli karar, mezar tahribatı ve ölen kişinin onuruna yönelik yapılan hakaretler ile ilgilidir. Sanık, bir kişinin mezarına zarar vermiş ve mezarın üzerine hakaret içeren ifadeler yazmıştır. Yargıtay, mezar tahribatının ve hakaretin, kişinin hatırasına hakaret suçu oluşturduğuna karar vermiştir. Yargıtay, ölüye yapılan hakaretin, hem kişisel onura hem de toplumsal değerlere zarar verdiği için cezalandırılması gerektiğini vurgulamıştır.

 

3. Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 2014/9375 E. - 2014/12496 K.

Bu karar, ölüye karşı hakaret suçu kapsamında, ölüye yönelik alaycı bir dil kullanmanın cezalandırılması gerektiğine dair önemli bir örnek sunmaktadır. Sanık, ölen bir kişinin mirasını küçümseyici ve hakaret içerikli ifadeler kullanmıştır. Yargıtay, bu tür hakaretlerin ölüye ve ailesine manevi zarar verdiği için cezalandırılmasını gerekli görmüştür. Bu karar, ölüye karşı yapılan hakaretlerin toplumun manevi değerlerine ve insan onuruna aykırı olduğunu ortaya koymuştur.

 

4. Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2011/13142 E. - 2012/10196 K.

Bir davada, bir kişinin ölümünden sonra o kişinin şerefini zedeleyici bir şekilde toplum önünde hakaret içeren ifadeler kullanılmıştır. Yargıtay, ölen kişiye karşı yapılan bu hakaretin, yalnızca o kişinin değil, ailesinin de duygusal olarak zarar gördüğünü ve bu tür eylemlerin kişinin hatırasına hakaret suçu kapsamında cezalandırılacağını belirtmiştir. Bu kararda, ölümden sonra da ölen kişinin saygınlığının korunması gerektiği vurgulanmıştır.

 

5. Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 2017/13456 E. - 2018/14222 K.

Bu karar, ölen bir kişinin onuruna yönelik sözlü hakaret ile ilgilidir. Sanık, bir cenaze töreni sırasında ölen kişinin anısına hakaret içeren sözler sarf etmiştir. Yargıtay, cenaze töreninin toplumsal ve manevi açıdan önemli bir an olduğunu belirterek, ölüye hakaret etmenin sadece o kişinin onurunu değil, toplumsal huzuru da zedelediğini ifade etmiştir. Sanığa kişinin hatırasına hakaret suçundan ceza verilmesine karar verilmiştir.

 

6. Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 2012/16445 E. - 2013/12196 K.

Bir diğer Yargıtay kararı, ölen kişinin ailesine karşı yapılan hakaretler ile ilgilidir. Sanık, ölen kişinin ailesine karşı hakaret içerikli sözler söylemiş ve bu sözler ölen kişinin hatırasına yönelik ağır bir hakaret oluşturmuştur. Yargıtay, ölüye yapılan hakaretin, onun geride kalan ailesine de zarar verdiğini belirterek, cezai yaptırım uygulanmasına karar vermiştir. Bu karar, ölüye yapılan hakaretin yalnızca o kişiyi değil, onun mirasını devralan aileyi de etkilediğini ortaya koymuştur.

 

7. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2007/6883 E. - 2008/8644 K.

Yargıtay bu davada, ölen kişinin anısını hedef alarak yapılan aşağılayıcı açıklamalar konusunda karar vermiştir. Ölen bir kişi hakkında, onun geçmişine dair alaycı ve küçümseyici ifadeler kullanmak, kişiye zarar vermek amacı taşır ve bu durum kişinin hatırasına hakaret suçu oluşturur. Yargıtay, ölüye karşı yapılan bu tür eylemlerin hakaret suçuna girdiği ve faile ceza verilmesi gerektiği sonucuna varmıştır.

 

Sonuç

Yargıtay, kişinin hatırasına hakaret suçuyla ilgili kararlarında, ölen kişinin onurunun ve saygınlığının korunması gerektiğini sıkça vurgulamaktadır. Bu suç, sadece ölüye değil, ölen kişinin ailesine ve topluma da zarar veren bir suçtur. Yargıtay'ın verdiği kararlar, ölüye yönelik hakaretlerin toplumun değerlerini zedelediğini ve hukuki anlamda cezalandırılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, ölüye hakaret etmek, hem bireysel onuru hem de toplumsal düzeni bozacak şekilde değerlendirilmektedir.

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28