ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞINA

GÖNDERİLMEK ÜZERE

ANTALYA 10.AĞIR CEZA MAHKEMESİNE

DOSYA NO                  : 2021/***E, 2021/***K

İSTİNAFA CEVAP VEREN SANIK : M****** O****

MÜDAFİİ                         : Av. **** ******- Av. ******* *****

ADRES                         : ***************

KONU                         :  İstinaf talebine karşı cevaplarımızdır.

AÇIKLAMALAR

Yukarıda esas numarası yazılı dosyada müvekkil sanık hakkında üzerine atılı "Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı" ve "Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma" suçlarından beraatine karar verilmiş olup, Cumhuriyet savcısınca ve mağdur çocuk vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuş olup savunmalarımız sunuyoruz.

1- Katılan vekilince mahkemenin kararının yasaya aykırı olduğundan bahisle istinaf yoluna gidilmiştir. Cumhuriyet savcısınca da mağdurenin sanıklar ile arasında herhangi bir husumet veya iftira atmasını gerektiren bir husus bulunmadığı, sanık M****** R*****'ın, kızı olan G**** R*****'ı para karşılığı cinsel ilişkide bulunması için diğer sanık A** K***** ile anlaştığı ve "1000 TL ver sana satıyorum, istediğin zaman yap" diyerek aldığı para karşılığında mağdureyi sanık A**'ye teslim ettiği, sanık A**'nin G****'yi yanında alı koyarak iki kez vajina yoluyla organ sokmak suretiyle cinsel ilişkide bulunduğu, bu şekilde sanık A**'nin üzerine atılı organ sokmak suretiyle 15 yaşından küçük çocuğun zincirleme şekilde cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediği, sanık M****** R*****'ın da sanık A**'nin bu eylemlerine iştirak ettiği ve üzerine atılı organ sokmak suretiyle 15 yaşından küçük çocuğun zincirleme şekilde cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediğinden bahisle istinaf yoluna başvurulmuştur. Her iki istinaf başvurusunun da reddine karar verilmesi kanaatindeyiz. 

2- Müvekkil M****** O**** evli ve G****'den başka 2 kız çocuğuna sahip bir annedir. Müvekkil aşamalardaki savunmalarında mağdur çocuğun evden sürekli kaçan bir çocuk olduğunu, kız kardeşinin eşinin yanına gittiğini belirtmiştir. Müvekkil diğer sanığı da tüp satıcısı olmasından dolayı tanımakta olup, sanıkla herhangi bir gönül ilişkisi de olmamıştır. G****'nin A**'yi sorarak numarasını öğrenmeye çalıştığı müvekkilce de beyan edilmiştir.  Müvekkil mağdureyi A** K*****”a para karşılığı satmadığını,  A** ile parktaki karşılaşma haricinde yan yana hiç getirmediğini,  A**'ye G****'nin yaşının on dokuz olduğunu söyleyerek ilişkiye girmesini teklif etmediğini, G****'nin kendisini babasının dolduruşuna geldiği için küçüklükten beri sevmediğini,  bu nedenle her türlü iftirayı atabileceğini,  başka kız çocukları da olduğunu, üzerine atılı suçları işlemediğini samimiyetle beyan etmiştir. 

3- Mağdurun soyut beyanları dışında dosya arasında en ufak bir delil bulunmamaktadır. Bu hususun mahkemece göz önüne alınmasını talep ediyoruz. Dosyada mağdurenin soyut ve çelişkili beyanlarından başka müvekkilin üzerine atılı suçu işlediğine dair delil bulunmamaktadır. Celse arasında mağdure ile müvekkil arasındaki Whatsapp yazışmalarını sunmuştuk. Mağdure bu yazışmalarda da babasının dolduruşuna gelerek müvekkile iftira attığını beyan etmiştir. Mağdure alkol kullanan, uyuşturucu madde bağımlısı birisidir. Sık sık evden kaçmaktadır, hatta bir defasında evden kaçarken annesi olan sanığın parmaklarını dahi kırmıştır. Mağdure tamamen babasının dolduruşuyla annesine karşı beslediği husumet nedeniyle iftira niteliğindeki dosyaya konu beyanlarda bulunmuştur. Tüm bu hususlar ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi de göz önüne alınarak müvekkil hakkında verilen beraat kararı isabetlidir. Kaldı ki mağdure de M***** A** A***** isimli şahıs ile defalarca cinsel ilişki yaşadığını, uyuşturucu ve alkol kullandığını, bağımlı olduğunu,  sürekli kaçtığını ikrar etmiştir. Mağdurun uyap sistemindeki dosya sorgusunda, hakkında uyuşturucu kullanmadan dosyalarının olduğu görülmüştür.

4-  Yerel Mahkemece  deliller ve tespitler ışığında, tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; sanıkların suçlamayı kabul etmedikleri, özellikle mağdurun adli görüşmeci eşliğinde alınan savcılık beyanında, annesinin kendisini sattığını ancak tepki göstermediğini, muayene olmak istemediğini ve yine ailesine teslim edilmek istediğini belirttiği nazara alındığında bu anlatımlarının hayatın olağan akışına uygun düşmediği, nitekim bu hususa adli görüşme raporunda da yer verilerek mağdurun  görüşme boyunca anlatımları ve bu anlatımlara verdiği duygusal tepkilerin birbirine tam paralel olmadığı, adli görüşme boyunca rahat tavırlar sergilediği ve göz kontağı kurmaktan kaçındığının gözlemlendiği, yine mağdurun kendi beyanı ile de sabit olduğu üzere sanık A**'nin kendisini 19 yaşında ve rızası olduğunu zannederek ilişkiye girdiğini ve sanığın suçsuz olduğunu beyan ettiği, diğer yandan mağdurun jinekololjik muayene raporunda hymende eski yırtık ve silinme alanı tespit edildiği, kızlık zarının (hymen) sağlam olmadığı, dış muayenesinde saptanmış harici lezyonlarının dışında vücudunda herhangi bir taze travmatik emareye rastlanılmadığının belirtildiği, dosya kapsamında tarafsız bilgi, görgü tanığı bulunmadığı,  evrensel bir ceza hukuku ilkesi olan "şüpheden sanık yararlanır." ilkesi de nazara alındığında mağdurun soyut beyanı dışında sanıkların üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden sanıkların beraatine karar verilmiş olup, YEREL MAHKEME KARARI İSABETLİDİR.  Yargıtay’a göre mağdurun olayı anlatım biçimi ve hikayesi, hayatın olağan akışına uygun olmalıdır. Mağdurun beyanı tüm aşamalarda birbiriyle uyum göstermeli, samimi, ısrarlı ve herhangi bir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde açık olmalıdır. Yargıtay içtihatlarına göre çelişkiler içeren, hayatın olağan akışına açıkça aykırı olan, aşamalarda değişen mağdur beyanlarına itibar edilemez. Mağdurenin aşamalarda değişen ve birbiriyle çelişen anlatımları, mağdure beyanının delil değerini ortadan kaldırır.Mağdurun olay anlatımı somut vakıalara dayanmalıdır. Mağdur beyanının soyut nitelikte olması, fiili tarif etmemesi halinde sanığın beraatine karar verilmelidir.

Her ne kadar mağdure sanıklar tarafından zorla kaçırıldığını iddia etmiş ise de yaklaşık on ay kadar sanıkla birlikte yaşayan mağdurenin aralarındaki geçimsizlikten sonra bu iddiayı ileri sürmesi de dikkate alındığında sanıkların savunmalarının aksine üzerlerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işledikleri yönünde her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gibi sanıkların cinsel istismar suçuna iştirak kastıyla hareket etmedikleri tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, atılı suçlardan beraatlerine karar verilmiştir.( Yargıtay 14.CD, 2016/1271E, 2016/3355K, 05/04/2016).

Mağdureler ile sanık arasında husumet bulunduğunun ve tarafsız tanığın görgüye ilişkin herhangi bir beyanının olmadığının tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, katılanın soyut iddiası dışında sanığın mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil olmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde hüküm tesisi, bozma nedenidir (Yargıtay 14.Ceza Dairesi-Karar: 2019/11339).

Yargılama sırasında şikayetinden vazgeçen mağdurenin çelişkili ve tutarsız beyanları, savunma, mağdure tarafından kovuşturma evresinde kabul edilen yazışma içerikleriyle sanık müdafisinin temyiz dilekçesi ekinde yer alan yazışma muhtevasının mağdurenin soruşturma evresindeki beyanına aykırı oluşu ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanığın, mağdurenin rızası dışında konutuna girerek cinsel ilişkide bulunduğuna dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle mağdureye gönderdiği tespit edilen mesaj içerikleri nedeniyle eyleminin kül halinde tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyeti hükümleri kurulması, bozma nedenidir (Y14CD-K.2019/11684).

Yerel mahkemenin kararı isabetli olup, istinaf başvurularının reddine karar verilmelidir.

HUKUKİ DELİLLER : Her türlü yasal delil

HUKUKİ NEDENLER : TCK, CMK  ve ilgili mevzuat

SONUÇ VE İSTEM :  Yukarıda açıklamaya çalıştığımız arz ve izah edilen ve resen gözetilecek nedenlerle Antalya 10. Ceza Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararını istinaf yasa yoluna                                           götüren Savcılığın ve katılanın  talebinin reddini vekaleten saygılarımızla arz ve talep ederiz.07/12/2021

SANIK MÜDAFİİ