GİZEM UZUN HUKUK VE DANIŞMANLIK BÜROSU
SAHABİYE MAH. TEOMAN SOK. AVUKATLAR
İŞ HANI BİNA NO:9 KAT:5 DAİRE NO:501
KOCASİNAN/KAYSERİ
GÜLŞEHİR AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI :
VEKİLİ : Av. Gizem Gül Uzun
DAVALI :
KONU : Boşanma dava dilekçemizdir.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkil ile davalı 07.08.2007 tarihinde evlenmiş, müvekkil ile davalının bu evliliğinden ***************** isimli dört çocuk bulunmaktadır. Davalının incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerden çıkardığı tartışmalar yüzünden bu evlilik çekilmez hale gelmiştir. Ancak davalı, evliliğin ilerleyen yıllarında sadece huzursuzluk çıkarmakla kalmamış ve HEM CİNSLERİYLE CİNSEL BİRLİKTELİK yaşamaya başlamıştır. Müvekkil ile davalının evliliği davalının haysiyetsiz hayat sürmesi nedeniyle çekilmez hale gelmiştir. Evlilik birliğinin devamında gerek çocuklar gerek taraflar açısından korunmaya değer bir yarar kalmamıştır. Müvekkilimiz, davalı ile olan evliliğe son vermek istemektedir. Davalı ile müvekkilin evlilik birliğinin yürütülmesi mümkün değildir. Şöyle ki;
DAVALI KADIN, SAPKIN KİŞİLİK YAPISINA SAHİPTİR. DAVALI KADIN, HEM CİNSLERİYLE CİNSEL İÇERİKLİ KONUŞMALAR YAPMIŞTIR. BU KONUŞMALARI MÜVEKKİL BİZZAT GÖRMÜŞTÜR, KONUŞMALAR SAYIN MAHKEMENİZE DELİL OLARAK SUNULACAKTIR.
Davalının biseksüel cinsel eğiliminin olduğunu düşünmekteyiz. Zira davalı, hem cinsleriyle cinsel içerikli konuşmalar yapmıştır. Başka bir kadın davalıya ''Seninki temiz mi, benimki temiz, ne zaman buluşuyoruz'' şeklinde çirkin ve mide bulandırıcı mesajlar göndermiştir. Bu mesaj kayıtları Sayın Mahkemenize delil olarak sunulacaktır. Delillerde davalının, sapkın kişilik yapısına sahip olduğu açıkça görülecektir.
Yine davalı, internetten sürekli olarak kadın arama sitelerine girmiştir. Davalı, kadınlara ilgi duymakta ve kadınlarla birlikte olmaktadır.
DAVALI, MÜVEKKİLİN SOSYAL HAYATINI KISITLAYACAK DÜZEYDE KISKANÇ KİŞİLİK YAPISINA SAHİPTİR.
Davalı, müvekkilimizin spor salonuna gitmesine dahi izin vermemiştir. Müvekkilin bakımlı olmasını istememiş ve müvekkil ne zaman dışarı çıksa davalı tartışma çıkarmıştır.
Bunca yıllık evlilikte müvekkilimiz, davalının hem cinsleriyle birlikte olduğunu öğrenene kadar müvekkil ile birlikte olmuş, yuvasını kurtarmaya çalışmış ve davalıya sadık kalmıştır. Ancak davalı, kafasında kurduğu kurgulara inanmış ve kişi kendisinden bilir işi misali müvekkili sürekli olarak kısıtlamıştır.
Davalı, müvekkilin giyimine dahi özen göstermesini istememiştir. Markete gidildiği zaman kasiyerden dahi durduk yere müvekkili kıskanan davalının problemli kişilik yapısına sahip olduğunu düşünmekteyiz.
DAVALI, MÜVEKKİLE DEFALARCA FİZİKSEL ŞİDDET UYGULAMIŞTIR.
Davalı, müşterek çocukların yanında defalarca müvekkile BIÇAKLA saldırmıştır. Davalı, müvekkili ağır surette darp etmiştir. Çaresiz müvekkil ise ekmek parası kazanmak için ertesi gün iş yerine boynundaki tırnak ve bıçak izleriyle gitmek zorunda kalmıştır.
Müvekkil ise kadına el kalkmaz mantığı çerçevesinde hareket etmiş, davalıya bir gün olsun el kaldırmamıştır. Ancak davalı buna rağmen keyfi olarak evi defalarca terk etmiştir. Davalının evi terk etmesinin sebebi kendisinin lüks ihtiyaçlarının karşılanmamasıdır.
DAVALI HEM MÜVEKKİLE HEM DE MÜVEKKİLİN AİLESİNE AĞIR HAKARETLER ETMİŞTİR.
Davalı, müvekkile ''Senin ağzına sıçayım, şerefsiz, pezevenk, sütü bozuk, köpek, pezevenk, ahlaksız, siktir git'' gibi çirkin söylemlerde bulunmuştur. Davalı bu hakaretlerini sadece müvekkilimize değil müşterek çocuklarına dahi söylemiştir.
Yine davalı, müvekkilimizin ailesine de saygısız davranmış ve onlara da hakaret etmiştir. Davalının saygısız tavırları ve hakaret içerikli konuşmaları WhatsApp mesaj kayıtlarıyla ve tanık beyanlarıyla ispat edilecektir. Davalı aleyhinde hakaret suçundan suç duyurusunda bulunma hakkımızı saklı tutarız.
DAVALI, İNCİR ÇEKİRDEĞİNİNİ DOLDURMAZ SEBEPLERDEN TARTIŞMA ÇIKARMIŞ VE HEM MÜVEKKİLİ HEM MÜŞTEREK ÇOCUKLARI HUZURSUZ ETMİŞTİR.
Müvekkilimiz sucuk alsa davalı, müvekkile ''Ben sana bu sucuğu mu al dedim!'' demiş ve sucuğu balkondan aşağı fırlatmıştır. Davalı, sürekli olarak memnuniyetsizdir. Kendi içerisinde mutsuz olan davalı, müvekkile de çocuklara da hayatı zehir zıkkım etmiştir.
DAVALI, VAKTİNİN ÇOĞUNU SOSYAL MEDYADA GEÇİRMİŞTİR.
Müvekkil sabah evden çıkıp işe gitmektedir. Akşam eve geldiğinde davalı çoğu zaman bir yemek dahi pişirmemiştir. Davalı, müvekkile ''Git dışarıdan yemek al, bir de yemek mi pişireceğim sana'' şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı, ev hanımı olmasına rağmen çoğu zaman yemek dahi pişirmemiş, evin temizliğini dahi yapmamıştır. Davalı, evlilik birliğinden doğan hiçbir sorumluluğu yerine getirmiştir.
Güncel Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere evlilik birliğinden doğan sorumlulukları yerine getirmemek ve vaktinin çoğunu sosyal medyada geçirmek ağır kusur olarak kabul edilmelidir.
DAVALI, EVİN MAHREMİYETİNİ KORUYAMAMIŞ VE ANNESİ NAZİRE *******'A EN UFAK HUSUSU ANLATMIŞTIR. DAVALI, KÖK AİLESİ İLE ÇEKİRDEK AİLESİ ARASINDAKİ DENGEYİ KORUYAMAMIŞTIR. YİNE DAVALI, ANNESİYLE OLAN MESAJLAŞMALARINDA MÜVEKKİLDEN İT, KÖPEK DİYE BAHSETMİŞTİR, DAVALININ ANNESİ DE YİNE MÜVEKKİLDEN BENZER ŞEKİLDE BAHSETMİŞTİR.
Davalı, olan biten en ufak bir şeyi kendi annesine anlatmış ve annesinin dolduruşuna gelmiştir. Davalının annesi, tarafların evliliğine sürekli olarak müdahale etmiştir.
Bir gün müvekkil, davalı ile annesinin yazışmalarını görmüştür. Davalının annesi mesajda İT UYUYOR MU diye sormuştur. Müvekkil ise buna cevaben ''EVET İT UYUYOR, Ben okuldan geldim'' demiştir. İlgili mesaj kayıtları Sayın Mahkemenize delil olarak sunulacaktır.
Müvekkil, davalının okula gittiğini dahi bu mesajı görünce öğrenmiştir. Davalı, 1 yıl okula gitmiş ama okula gittiğini müvekkilden gizlemiştir.
DAVALI, EVLİ BİR BİREY OLDUĞUNUN BİLİNCİNE VARAMAMIŞ VE EVLİLİĞİ ÇOCUK OYUNCAĞI ZANNETMİŞTİR. HER CANI SIKILDIĞINDA LİSELİ ERGENLER GİBİ ÇOCUKLARI DA ALARAK EVİ TERK ETMİŞTİR.
Davalı, evlilik birliğinden doğan sorumlulukları yerine getirmediği gibi evi defalarca terk etmiştir. Terk ederken çocukları da yanında götürmüş ve annesinin evine gitmiştir. Müvekkil, davalı evi her terk ettiğinde çocuklarına özlem duymuştur keza çocuklar da baba sevgisinden mahrum kalmışlardır.
Davalı ile müvekkil, müvekkilin işi gereği Hollanda'da yaşarken dahi davalı, müvekkil işteyken çocukları da yanına alarak evi terk etmiştir.
Davalının sürekli olarak pahalı ve lüks ihtiyaçları olmuştur. Müvekkil ise tek maaşla dört çocukla evi geçindirmeye çalışmıştır. Davalı, müvekkilin parası olmadığı zamanlar lüks ihtiyaçlarda bulunmuş, müvekkil de haklı olarak alamayacağını söylediği zaman davalı, evi terk etmiştir.
Müvekkil, davalıya kredi kartını, banka kartını vermiştir. Müvekkil elinden geldiği ölçüde davalının tüm ihtiyaçlarını eksiksiz karşılamıştır ancak doyumsuz davalıyı müvekkil memnun edememiştir.
Ayrıca davalı, işbu boşanma davasından önce de boşanma davası açmış ancak davasından feragat etmiştir. Davalı, Hollanda'da boşanma davası açmış ve yine feragat etmiştir. Davalı, yargıyı gereksiz yere meşgul etmiştir.
DAVALININ ANNESİ VE MÜVEKKİLE HAKARET ETMİŞ VE MÜVEKKİLİ TEHDİT ETMİŞTİR. SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMA HAKKIMIZ SAKLIDIR.
Taraflar fiili olarak bir süredir ayrı yaşamaktadırlar. Davalı evi yine terk edince davalının annesi, müvekkile telefonda ''Senin ağzına sıçarım, sana burayı dar ederim, şerefsiz, bir daha bu kapıya gelme'' demiştir.
Davalının annesi, tarafları barıştırmak yerine yapıcı olmak yerine her seferinde yıkıcı davranmış ve müvekkile saygısız tutum ve davranışlarda bulunmuştur.
Kısaca; müvekkil için bu evlilik aslında hiçbir zaman doğru evlilik olmamıştır. Davalı, müvekkile hayatı zindan etmiştir. Ayrıca davalı, çocuklara karşı da gerekli bakımı, ilgiyi, özeni göstermemiştir. Çocuklara yemek pişirmemiş, çocukların dersleriyle ilgilenmemiş, evin temizliğini yapmamış, çocuklara annesi sevgisi vermemiştir. Davalı, çocuklara da fiziksel şiddet uygulamıştır. En ufak bir meselede çocukları darp etmiştir. Annelik yapmak yerine vaktinin çoğunu sosyal medyada geçiren davalı, sevgisinden ve merhametten yoksun kişilik yapısına sahip olmuştur.
Müvekkil, evliliğini devam ettirmek için sonuna kadar sabretmiş ama en sonunda davalı kadının hem cinsleriyle cinsel içerikli konuşmalarını yakaladığı zaman meselenin namus meselesi haline döndüğünü anlamış ve çocuklarını sapkın kişiliğe sahip anneyle büyütmek istememiştir. Bu yüzden müşterek dört çocuğun da velayet hakkının müvekkil babaya verilmesi gerekmektedir.
Sayın Mahkemenizde de bilindiği üzere anne, ahlaki açıdan kötü bir yaşam tarzı sürüyorsa, çocuklara kötü örnek oluyorsa, çocuğun bakım ve gözetimini ağır surette ihmal ediyorsa velayet hakkı anneye verilmemektedir. Somut olayda da durum aynen böyledir. Bu yüzden velayet hakkının müvekkil babaya verilmesi gerekmektedir. Zira müvekkil, ahlaki açıdan düzgün yaşayan, sorumluluk sahibi iyi bir babadır.
Ayrıca yine davalının psikolojik sağlığının yerinde olmadığını düşünmekteyiz. Davalının en yakın Ruh Sağlığına sevkini talep ederiz.
HUKUKİ SEBEP : HMK, TMK ve sair her türlü mevzuat
HUKUKİ DELİL : 1-Mali ve ekonomik durum araştırması
2-Müvekkil ile davalı arasındaki SMS, whatsapp yazışmaları
3- Ses kaydı ve görüntü kayıtları
4- Davalının adına kayıtlı hattın arama, SMS ve HTS kayıtları
5-Müvekkilin darp edildiğini gösterir fotoğraflar
6-Davalının başka kadınlarla konuştuğuna ilişkin mesaj kaydı görüntüleri
7-Tanık beyanları ( İsim ve adreslerini daha sonra bildireceğiz.) Tanıklar davalının şiddet eğilimli tavır ve davranışları, ruh sağlığı ve psikolojisinin bozuk olması sebebiyle ilaç kullandığı ve psikiyatriye gittiği tedavi olduğu, davalının ailesinin evlilik hayatına ve müvekkile müdahalesi, davalı ve ailesinin müvekkile fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığı... vb. Dava dilekçemizde ileri sürülen olaylar ve davalının tam ve kusurlu davranışları konusunda görgü ve bilgilerini sunacaklardır.
9-Davalının sabıka kaydı
10- Davalı, anne ve babasının kullandığı psikiyatrik ilaçların Sağlık Bakanlığından celbi
11-Bilirkişi,
12- Görüşü,
13-Gerektiğinde Keşif ve yemin dahil yasal her türlü delil.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan ve Sayın Mahkemenizce re’sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle;
1)Öncelikle tarafların hayata kast, pek kötü muamele nedeniyle veyahut haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanmalarına, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların BOŞANMALARINA ,
2)Müşterek çocukların velayetinin dava süresince tedbiren, dava sonuçlanınca kesin olarak davacı müvekkile verilmesine,
3)Müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 2.500,00 TL dava süresince tedbir, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline,
4)Müvekkil davacı lehine 1.000.000,00 TL (BİR MİLYON) maddi ve 1.000.000,00 TL (BİR MİLYON) manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmesine,
5)Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim. 9.08.2023
DAVACI VEKİLİ
AVUKAT GİZEM GÜL UZUN