• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

Asliye Ceza Mahkemesine Savunma Dilekçesi Örneği

 

KAYSERİ 14. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE 

 

ESAS NO                               : 2022/*** E.

DAVACI                                 : K.H.

KATILAN                               S*** K****

SAVUNMASINI SUNAN

SANIK                                     A**** U***, TC: *********** Adres: *********************

MÜDAFİİ                               : Av. Gizem Gül Uzun

                                                   Adres: Sahabiye Mah. Teoman Sk. Avukatlar İş Hanı, Bina no:9 Kat:5 Daire No:501 Kocasinan/Kayseri 

SANIK                                     S******* K*****

VEKİLLERİ                           Müdafii Av. **************** Adres: *********************

                                                    Müdafii Av. **************** Adres: *********************

SANIK                                     V***** Y*****

MÜDAFİİ                                Av. ****************

                                                   Adres: *********************

SUÇ                                          Bina İçinde Muhafaza Altına Alınmış Olan Eşya Hakkında Hırsızlık, Eşya Müsaderesi, Mala Zarar Verme, Konut Dokunulmazlığını İhlal Etme

SUÇ TARİHİ                           : **-**.**.20**

KONU                                      Savunmaya İlişkin Beyanlarımızdan İbarettir.

OLAY                                       :

Olay **.**.20** tarihinde gerçekleşmiştir. Müvekkil A**** U***, tek başına otururken S**** Ç**** isimli şahıs cep telefonundan müvekkili aramıştır. Müvekkil, S**** isimli şahsı aynı mahallede ikamet ettikleri için çocukluğundan tanımaktadır. S****, müvekkile "teyzemlerin bağ evi var. Onlar şuan yurt dışında, evi birkaç günlüğüne bana verdiler. Arkadaşlarla toplanacağız. Sen de gel mangal falan yakarız." demiştir. Müvekkil, bunun üzerine marketten yiyecek ve içecek satın alıp, S**** Ç****'in gönderdiği adrese gitmiştir. Müvekkil oraya gittiğinde şaşırmıştır. Keza bağ evi 3 katlı bir villadır. Müvekkile kapıyı daha önceden tanışmadığı, olay günü isminin U*** olduğunu öğrendiği şahıs açmıştır. Müvekkil içeriye girdiğinde içerinin çok dağınık olduğunu fark etmiştir. Ancak dava konusu eve zorla girildiğini gösteren herhangi bir ibare görmemiştir. Zira U*** ve S**** isimli şahıs dava konusu eve zorla girmiş gibi hareket etmemişlerdir. S**** ve U*** kendi evleriymiş gibi rahat hareket etmişlerdir. Müvekkilde hal böyle olunca dava konusu evin S****'in teyzesine ait olduğuna kanaat etmiştir.

 

Şahıslar ve müvekkil o gece dava konusu evde kaldıktan sonra sabaha doğru eve V***** Y**** isimli şahıs gelmiştir. V*****, müvekkil gibi kuaförlük mesleğini icra etmektedir. Hatta ve hatta V*****, müvekkilin kuaförlük mesleğindeki eski ustasıdır. V*****, içeriye girip kısa bir süre şahıslarla konuştuktan sonra dava konusu evden ayrılmıştır. Kısa bir süre sonra müvekkilde evden ayrılıp kendi evine dönmüştür. Aynı günün akşamı müvekkilin evine hırsızlık bürodan polisler gelmiştir ve dava konusu suçun şüphelilerinden biri haline gelmiştir. Aynı günün akşamında S**** Ç****, müvekkile "O ev U***'a ait tamam mı" şeklinde mesaj göndermiştir. S**** Ç****'in müvekkile gönderdiği mesajın ekran görüntüsü bulunmaktadır ve Sayın Mahkemenizle paylaşılacaktır.

Müvekkil, polisler tarafından karakola götürülmüştür. Müvekkil, yaşadığı şokla olayın gerçeğini öğrenmiştir. Müvekkil, S**** Ç****'in olayı önceden planladığını, uzun zamandır dava konusu evde yaşadığını, evin güvenlik kameralarını söktüğünü ve evin içerisinden birçok eşyayı çaldığını öğrenmiştir.

Olay üzerine Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2021/**** İddianame, 2021/***** Soruşturma numaraları evrak düzenlenen iddianame akabinde Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesinde 2021/*** Esas sayılı dava açılmıştır. Yerel mahkeme 2022/*** Karar sayılı **.**.20** tarihli gerekçeli kararıyla müvekkil sanık hakkında hapis cezasına hükmetmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karar, huzurdaki dava da sanık olarak yargılanan S******* K*****, V***** Y**** ve A**** U***'un istinaf istemi nedeniyle Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi'nin **.**.20** tarih, 2022/**** esas ve 2022/**** karar sayılı ilamıyla bozularak yeniden görülmek üzere yerel mahkeme olan Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmiştir.

İşbu dava dosyasına sonradan vekalet sunmamız nedeniyle müvekkilimizin dava konusu olayda suçsuz olmasına rağmen yeniden ceza almasını önleyebilmek adına savunma dilekçemizi sunmak tarafımıza hasıl olmuştur. Şöyle ki:

AÇIKLAMALARIMIZ

1- HUZURDAKİ DAVA DA MÜVEKKİL ALEYHİNE HİÇBİR DELİL, BEYAN YA DA SAİR HERHANGİ BİR OLGU BULUNMAMASINA RAĞMEN MÜVEKKİL OLAYIN SANIĞI HALİNE GELMİŞTİR.

Olay başlığı altında açıkladığımız üzere müvekkil, dava konusu eve yalnızca **.**.20** tarihinde gitmiştir. Bu husus müvekkilin HTS kayıtları incelendiğinde sarih bir şekilde görülecektir. Bu sebeple müvekkile ait "05** *** ****" numaralı GSM hattına ait HTS kayıtlarının celbini talep ederiz. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlemiş olduğu 2021/**** numaralı iddianame evrakına bakıldığında suç tarihi **-**/**/20** olarak belirtilmiştir. Keza müvekkilin ilk ifadesinde de samimi bir şekilde beyan ettiği üzere "S****'e evin kime ait olduğunu sorduğunda teyzesine ait olduğunu ve 4-5 gündür U * * * ile birlikte bu evde kaldığını..." olayın 4-5 gün boyunca devam etmiştir. Müvekkil, yalnızca bir günlüğüne dava konusu eve gitmiştir. Ancak Müvekkil hakkında verilen kararda yalnızca bir günlüğüne gittiği göz önünde bulundurulmamıştır. Müvekkil hakkında verilen hükümde olay boyunca oradaymış gibi kabul edilmiştir. Müvekkilin bulunmadığı bir yerde işlemediği bir suçtan ötürü hapis cezası almış hatta ve hatta bir süre cezaevinde hükümlü olarak kalmıştır. Bu hususlar açıkçası hakkaniyete aykırıdır.

2- MÜVEKKİL, POLİSLER TARAFINDAN KARAKOLA GÖTÜRÜLDÜĞÜ TARİHTEN İTİBAREN VERMİŞ OLDUĞU İFADELERİNDE HİÇBİR ÇELİŞKİYE YER VERMEMİŞTİR. MÜVEKKİL, DAVA KONUSU OLAYDA YAŞANAN HER HUSUSU SAMİMİ BİR ŞEKİLDE İKRAR ETMİŞTİR.

Müvekkilin dava süreci boyunca vermiş olduğu ifadelerde hiçbir çelişkiye yer vermemiştir. Müvekkil yaşanan olayları samimi bir şekilde anlatmış ve adaletin yerini bulması için sırasıyla kolluğa, savcılığa ve mahkemeye gereken bütün bilgileri vermiştir. Keza müvekkil Sayın Mahkemeniz huzurunda görülen **.**.20** tarihli duruşmada da önceki ifadeleriyle çelişen hiçbir beyanda bulunmamış samimi bir şekilde yaşanan olayı anlatmıştır. Ancak müvekkilin bu beyanları hakkında hüküm kurulurken dikkate alınmamış, müvekkilin işlemiş olduğu sabit bir suçu bulunmamasına rağmen müvekkil suçlu sıfatıyla değerlendirilmiştir.

3- HUZURDAKİ DAVADA BULUNAN TANIK BEYANLARI DAHİL MÜVEKKİL ALEYHİNE HİÇBİR SUÇ İSNAT EDİLMEMİŞTİR. BU HUSUS GEREK SORUŞTURMA EVRESİNDE GEREKSE KOVUŞTURMA EVRESİNDE SANIKLARIN VERMİŞ OLDUĞU İFADELERLE SABİTTİR. SANIKLARIN İFADELERİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULDUĞUNDA MÜVEKKİLİN ÜZERİNE ATILI SUÇLAR YÖNÜNDEN İŞTİRAK İRADESİNİN BULUNMADIĞI AÇIK VE NETTİR.

Huzurdaki dava konusu olay içerisinde bulunan şahısları gerek soruşturma aşamasında şüpheli sıfatıyla gerekse kovuşturma aşamasında sanık sıfatıyla vermiş oldukları ifadelerde müvekkilin üzerine atılı suçu işlediğine dair hiçbir beyan bulunmamakla birlikte; müvekkilin üzerine atılı suçlarını işlemediği belirtilen birçok beyan bulunmaktadır. Bunları tek tek incelememiz gerekirse;

T.C. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/***** Soruşturma, 2021/**** sayılı İddianame Şüpheli U*** B*****'ın alınan ifadesinden kesit

' ' A * * * * U * * * isimli şahsın akşam saatlerinde eve geldiğini, onu pek tanımadığını, onun da kendileri ile takıldığını, ertesi sabah ise evden ayrıldığını, A * * * * U * * *'un evden ayrılırken birşey alıp götürdüğünü görmediğini...'

T.C. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/***** Soruşturma, 2021/**** sayılı İddianame Şüpheli S**** Ç****'in alınan ifadesinden kesit

''Akşama doğru mahalleden tanıdığı A * * * * U * * * isimli arkadaşının geldiğini, bu gece evde geçirdiklerini, sabah uyandığında A****'in evden dışarıya çıktığını, A****'in dışarıya çıkarken bir şey götürdüğünü görmediğini...'

Sanıkların ifadesinde de açıkça görüleceği üzere müvekkil olay yerine yalnızca bir günlüğüne gitmiştir ve dava konusu evden hiçbir şey hırsızlamadan evden ayrılmıştır. Sanıklar vermiş oldukları ifadelerinde müvekkil hakkında olan kısımlar ile ilgili değişiklik yapmamış ve önceki savunmalarını aynen tekrar etmişlerdir.

4- DAVA KONUSU OLAYDA SUÇU İŞLEYEN S**** Ç**** VE U*** B*****'DIR. SORUŞTURMA AŞAMASINDA YAPILAN İNCELEMELER DOĞRULTUSUNDA BU SONUCA VARILMIŞTIR. ŞAHISLAR,BERAATEDEBİLMEKAMACIYLAİŞLEMİŞOLDUĞU SUÇLARI BİRBİRLERİNİN ÜZERLERİNE İSNAT ETMEYE ÇALIŞMIŞLARDIR.

U*** B***** ve S**** Ç**** gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında verdikleri ifadelerinde işlemiş oldukları suçları birbirlerinin üzerlerine isnat etmeye çalışmışlardır. Şahıslar, dava konusu evde uzun süre beraber yaşadıklarını kabul etmişlerdir. Keza Savcılık tarafından dava konusu evde yapılan incelemede mutfak balkon kapısında kırık olduğu ve eve ilk olarak buradan girildiği tespit edilmiştir. Yine evin bu kısmındaki parmak izlerinin S**** Ç****'e ait olduğu tespit edilmiştir. Şahıslar, işlemiş olduğu suç açığa çıkınca birbirlerinin üzerine suç isnat etmeye çalışmışlardır. Bu husus şahısların gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında vermiş oldukları ifadelerle de sabittir. S**** Ç**** isimli şahsın kovuşturma aşamasında mahkemeniz nezdinde vermiş olduğu ifade dışında müvekkilim üzerine isnat edilen herhangi bir suç unsuru bulunmamaktadır.

S**** Ç****, İŞLEMİŞ OLDUĞU SUÇTAN BERAAT EDEBİLMEK AMACIYLA MÜVEKKİLİN KARAKOLA ÇAĞRILDIĞI GÜN MÜVEKKİLE "U***IN EVİ ORASI" ŞEKLİNDE MESAJ ATMIŞTIR. MÜVEKKİL, SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA AŞAMASINDA SAMİMİ BEYANLARDA BULUNDUĞU VE YALAN SÖYLEMEDİĞİ İÇİN S**** Ç**** İSİMLİ ŞAHIS MÜVEKKİLE KARŞI DA KİNLENMİŞ VE MÜVEKKİLİN ÜZERİNE SUÇ İSNAT ETMEYE ÇALIŞMIŞTIR.

Müvekkilin suç konusu evin içerisinde parmak izine rastlanılmıştır. Bu durum hayatın olağan akışına uygundur. Zira müvekkil suç konusu evin içerisine girdiğini samimi bir şekilde belirtmiştir. Bu husus müvekkilin üzerine atılı suçları işlediğine dair herhangi bir somut delil oluşturmamaktadır.

5- SOMUT OLAYDA ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİNİN GÖZETİLMESİ GEREKİR.

Müvekkilin üzerine atılı suçu işlediğine dair ifadelere ve delillere bakılacak olursa somut bir delil bulunmadığı gibi herhangi bir emare de bulunmamaktadır. Müvekkilin üzerine suç isnat edilmesinin tek sebebi **.**.20** tarihinde dava konusu eve gitmesidir. Ancak bu hususta müvekkilin o evde suç işlediğini kanıtlar nitelikte değildir. Müvekkil üzerine atılı mala zarar verme ve hırsızlık suçunu işlediğine dair herhangi bir somut delil ve beyan bulunmamaktadır. Zira suçun diğer sanıkları da ifadelerinde açıkça müvekkilin evden herhangi bir şey çalmadığını beyan etmişlerdir. Müvekkil, üzerine atılı konut dokunulmazlığını ihlal suçunda da maddi hataya düşmüştür.

ZİRA

GÜNDELİK HAYATTA TOPLUMDA BULUNAN HERKES BİRBİRLERİNİN EVLERİNE, İŞYERLERİNE GİTMEKTEDİR. KİŞİLERİN GİTTİKLERİ YERİN KİME AİT OLDUĞUNU BİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR. ZİRA KİŞİLERİN BUNU ÖĞRENMEK İÇİN TAPU KAYITLARINA BAKMASI MI GEREKMEKTEDİR? BİZCE BU HUSUS HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA TAMAMIYLA AYKIRIDIR. MÜVEKKİL OLAY YERİNE S**** Ç****'İN TEYZESİNİN EVİ OLDUĞUNU SÖYLEMESİ ÜZERİNE GİTMİŞTİR. MÜVEKKİL EVİN İÇERİSİNE BALKONDAN YA DA PENCEREDEN GİRMEMİŞTİR BİZZAT DIŞ KAPIDAN NORMAL BİR HANEYE GİRER GİBİ GİRMİŞTİR. KEZA ŞAHISLAR EVİN İÇERİSİNDE OLAĞAN HAREKETLER SERGİLEMİŞLERDİR. MÜVEKKİL HERHANGİ BİR SUÇTAN ŞÜPHELENECEK BİR OLGUYLA KARŞILAŞMAMIŞTIR.

İşbu sebepler nedeniyle müvekkil hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından BERAATİNE ve konut dokunulmazlığını ihlal suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesini Sayın

Mahkemenizden talep ederiz.

ANAYASA MADDE 38/4 "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ MADDE 6/2 "Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır."

Bilindiği üzere ceza muhakemesinde temel olan bazı ilkeler bulunmaktadır. Bu ilkelerden en önemlisi olarak gösterilebilecek olanı “Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi”dir. Buna göre; ceza muhakemesinde ispat konusunda bir husus aydınlatılmadığında sanık lehine sonuç çıkarılması ve karar verilmesi gerekir. Zira suçluluğu sabit oluncaya kadar sanık suçsuz sayılmalıdır.

Bu hususta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde de suçsuzluk karinesine yer verilmiştir. Huzurdaki davaya ilişkin olarak suçun müdafisi olduğumuz müvekkil sanık tarafından işlendiğinin herhangi bir delil veya beyan ile belli olmadığı; aksine müvekkilin üzerine atılı suçları işlemediğine yönelik delil ve beyanların bulunduğu sabittir. İşbu sebeple müvekkil sanık hakkında işbu ilkenin uygulanması gerekmektedir.

6- KUSURSUZ CEZA OLMAZ İLKESİ NEDENİYLE MÜVEKKİLİN İŞBU DAVA SONUCUNDA BERAAT ETMESİ GEREKMEKTEDİR.

Önemle belirtmekte fayda vardır ki; ceza hukukunun temel ilkelerinden olan kusursuz ceza olmaz ilkesi de göz ardı edilmemelidir. Zira ceza hukuku faili değil eylemi esas alan bir hukuk dalıdır. Failin geçmişine ya da kişisel özelliklerine göre değil, eylemine bakarak suçlu olup olmadığı saptanır. Bir kimsenin geçmişte hırsızlık suçu işlemiş olması, bundan sonra da hırsızlık suçunu işleyeceğine kanıt oluşturmaz. Keza yine somut olayımızda olduğu gibi bir kişinin suç mahallinde bulunması onun da suç işlediğine dair kesin bir ibare oluşturmayacaktır.

Bu ilkeye göre suçunun müvekkile izafe edilmesi yerinde değildir. Ceza hukuku ilkesi ile bağdaşmamaktadır.

7- MÜVEKKİLİN SAMİMİ İKRARI MEVCUTTUR.

Müvekkil sanık gerek soruşturma evresinde kollukta verdiği ifadede gerekse de kovuşturma aşamasında mahkemede vermiş olduğu ifadede dava konusu olay hakkında bildiği her şeyi sarih bir biçimde açıklamıştır.

MÜVEKKİL HUZURDAKİ DAVADA DA BİLDİKLERİNİ AÇIK VE NET BİR BİÇİMDE GEREK SORUŞTURMA GEREKSE KOVUŞTURMA AŞAMASINDA SAMİMİ BİR BİÇİMDE AÇIKLAMIŞTIR. ANCAK MÜVEKKİLİN SAMİMİ BEYANLARI KARŞISINDA, MÜVEKKİLİN BEYANLARI HİÇBİR ŞEKİLDE ESASA KONU EDİLMEMİŞ. MÜVEKKİLİN İŞLEMİŞ OLDUĞU SABİT OLMAMASINA RAĞMEN MÜVEKKİLE SUÇLU MUAMELESİ YAPILMIŞ VE HAKSIZ BİR ŞEKİLDE HUZURDAKİ DAVADA SANIK HALİNE GELMİŞTİR. İŞBU SEBEPLE MÜVEKKİLİN MADDİ VE MANEVİ OLARAK DAHA FAZLA KAYIP YAŞAMAMASI ADINA SAYIN MAHKEMENİZDEN SANIK MÜVEKKİLİN BERAATİNİ TALEP EDERİZ.

8- MÜVEKKİL SANIĞIN GENÇ YAŞINDA YAŞAMIŞ OLDUĞU BU DURUM, MÜVEKKİLİN PSİKOLOJİSİNİ ALTÜST ETMİŞTİR.

 

Müvekkil sanık, huzurdaki dava konusu suç neticesinde uzun bir süre tutuklu olarak kalmıştır. Müvekkilin genç yaşı da göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Müvekkil, işlememiş olduğu bu suçtan ötürü maddi ve manevi zarara uğramıştır. Müvekkil zanaatkardır. İyi bir kuaför olmak gibi bir hayali vardır. Müvekkilin üzerine atılı bu leke nedeniyle tüm hayatı sekteye uğramıştır. İşbu sebeple müvekkilin BERAATİNE karar verilmelidir.

HUKUKİ NEDENLER: TCK, CMK ve yasal mevzuat
HUKUKİ DELİLLER: Tanık, Sanık Beyanları, Yemin, Keşif, HTS Kayıtları, Arama ve Mesaj

Kayıtları, Bilirkişi, Kamera Kayıtları, Sabıka Kaydı, ve bütün sair deliller.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıkladığımız ve Mahkemenizce resen göz önünde bulundurulacak sebeplere;

1- Konut Dokunulmazlığının İhlali suçundan da müvekkilin suçun maddi unsurlarında hataya düşmesi sebebiyle müvekkil hakkında CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

2- Müvekkil sanık hakkında üzerine atılı Bina İçinde Muhafaza Altına Alınmış Olan Eşya Hakkında Hırsızlık, Mala Zarar Verme suçlarından ötürü müvekkilin suçu işlediğini gösterir somut bir delilin veya ibarenin bulunmaması nedeniyle müvekkilin BERAATİNE karar verilmesini vekaleten saygılarımla Sayın Mahkemenizden arz ve talep ederim. **.**.20**

SANIK MÜDAFİİ

AV. GİZEM GÜL UZUN

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28

Email

info@gizemuzunlaw.com