• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

Aile Bağı Yoksa Yardım Nafakası Ödenir Mi

YARDIM NAFAKASI, GELENEKLERİN ZORUNLU KILDIĞI BİR ÖDEV OLUP, HERHANGİ BİR NEDENLE AİLE BAĞLARI ZAYIFLASA DA YÜKÜMLÜLÜK ORTADAN KALKMAZ.

 

3. Hukuk Dairesi         2015/17254 E.  ,  2016/3205 K.

  •  


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada; üniversite öğrencisi davacı, eğitimini sürdürebilmek için davalı babasından aylık 1.000,00 TL yardım nafakası talep etmiş, mahkemece; davanın kısmen kabulüyle aylık 900,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir.
Temyize konu uyuşmazlık; 31.03.1994 doğumlu öğrenci davacının, davalı babasından yardım nafakası talep etme hakkının bulunup bulunmadığı ve mahkemece takdir olunan aylık 900,00 TL'nin nafaka yükümlüsü davalı babanın ekonomik durumuyla uyumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
TMK'nun 328.maddesi gereğince, anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ancak çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
Yardım nafakası aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmayacağı gibi, herhangi bir nedenle aile bağlarının zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir.
Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne ve babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir.


.../...




-2-

Somut olayda dosya kapsamından, davacının... öğrencisi olduğu, apart otelde aylık 475,00 TL kira ödemek suretiyle kaldığı, aylık 330,00 TL katkı kredisi aldığı, yarı zamanlı işlerde çalışıp aylık 250,00 TL gelir elde ettiği, 2013 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu %28 oranında özürlü kaldığı, sağ elini kullanamadığı, kazaya neden olan aracın sigorta şirketinin davacıya 125.210,30 TL tazminat ödediği anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere davacı eğitimini sürdürebilmek için anne babasının yardımına muhtaç olup, bu bağlamda mahkemece davacı lehine yardım nafakası takdir edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları reddedilmiştir.
Ne var ki yardım nafakası takdir olunurken, nafaka vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Hükmedilecek yardım nafakası miktarı yalnızca sıkıntılı durumu önlemeye matuf olup, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK'nın 4.maddesinde hükme bağlanan hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.
Temyize konu iş bu davada, davalı babanın emekli olduğu, aylık 1.100,00 TL emekli maaşı aldığı, yeniden evlendiği, ikinci eşinden bir çocuğunun daha olduğu göz önüne alındığında, takdir olunan aylık 900,00 TL nafakanın davalı babanın ekonomik durumuyla uyumlu olmadığı açıktır.
Diğer taraftan, mirasçılıkta davalı baba ile aynı sırada olan dava dışı anne, duruşmada tanık olarak dinlenmiş ve kendisinin emekli olduğunu ve aynı zamanda terzilik yaptığını beyan etmiştir.
Hal böyle olunca; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu, mirasçılıkta aynı sırada yer alan dava dışı annenin nafakaya katılma yükümlülüğü birlikte değerlendirildiğinde; davacı lehine hükmedilen aylık 900,00 TL nafaka miktarı biraz yüksek bulunmuş, davalı vekilinin temyiz itirazları bu yönden yerinde görülerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; davacı öğrencinin giderleri ve nafaka yükümlüsü davalı babanın geliriyle orantılı olacak şekilde, dava dışı annenin de masraflara katlanma yükümlülüğü bulunduğu nazara alınıp, daha düşük bir miktar nafakaya hükmetmek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28

Email

info@gizemuzunlaw.com