KAYSERİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
MÜŞTEKİ :
VEKİLİ : Av. Gizem Gül UZUN
ŞÜPHELİ :
SUÇ : 5237 sayılı TCK'nın 134. Maddesi uyarınca "Özel Hayatın Gizliliğini İhlal" suçu, 5237 sayılı TCK'nın 133. Maddesi uyarınca "Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması" suçu ve Sayın Savcılığınızca re'sen tespit edilecek suçlar
KONU : Suç duyurusu dilekçemizdir
AÇIKLAMALAR :
Taraflar, 15/01/2016 tarihinde evlenmişlerdir. Taraflar arasında birleşmiş dosya kapsamında İzmir 20. Aile Mahkemesi'nin 2023/*** E.-710 K. Sayılı dosyasında derdest şekilde boşanma davası devam etmektedir. Tarafları boşanmaya götüren süreç içerisinde şüpheli, müvekkil ve babasına ait ses kaydını izinsiz ve habersiz şekilde almış ve söz konusu ses kaydını, tarafların aile yaşamlarını sürdürdükleri Kayseri'de bulunan konuttaki komşulardan Nardane ***** isimli komşusuna atmıştır.
Taraflar arasında yukarıda mahkemesini ve esas numarasını belirtmiş olduğumuz derdest yargılamada boşanma davası devam etmektedir. Müvekkil ile şüpheli, şüpheli ortak konutu İzmir'e ailesinin yanına kaçarak terk etmeden önce evlilik birliklerini, Esentepe Mah., ********************* Daire No:9, Melikgazi/ KAYSERİ'de sürdürmekteydiler.
Taraflar Kayseri'deki ortak konutta ikamet ederlerken şüpheli, aile yaşamlarına ilişkin sorunları karşı komşusu Nardane *******'e (Esentepe Mah., ***********, Melikgazi/ KAYSERİ) anlatmış ve karşı komşusu ile yakın bir ilişki içine girmiştir. Şüpheli, sık sık komşu ziyaretlerinde bulunmuş ve karşı komşu Nardane *****'in, yiyecek malzemeler istemesi üzerine şüpheli karşı komşusuna sık sık, yoğurt, bal, fındık, peynir, muz, yumurta gibi temel gıda malzemelerini tüketimi için vermiştir.
Bu durum, aynı apartmanda oturan ve müvekkilin yan komşusu olan Hüseyin **********'in (Esentepe Mah., *************7, Melikgazi/ KAYSERİ) dikkatini çekmiş ve müvekkilin babasına, gelinlerinin karşı komşuya dikkati çekecek ölçüde sık şekilde ve haddinden fazla gıda malzemesi verdiğini iyi niyetli şekilde beyan etmiştir.
Bunun üzerine müvekkilin babası gerek tarafların evliliğindeki sorunlar üzerine konuşmak, gerekse komşu Hüseyin *********'in kendisine anlattıklarını şüpheliye ifade etmek üzere tarafların evine gelmiştir. Konuşma olağan seyrinde ilerlemiş ve müvekkilin babası şüpheliye ithafen;
"Kızım verme, hem komşunu kocana kötülüyorsun, hem de erzak veriyorsun." demiştir. Daha sonraki günlerde şüpheli, evde sebepsiz yere kavga ortamı yaratmış ve akabinde kök ailesinin ikamet ettiği İzmir'e kaçmıştır. İzmir'e gittikten sonra ise şüpheli, almış olduğu gizli ses kaydını tarafların yaşadığı binanın aynı katında oturan karşı komşusu Nardane ******'e atmıştır. Ses kaydını dinleyen karşı komşu Nardane *********, müvekkilin yan komşusu Hüseyin ***** ve müvekkilin kapısını çalmış ve yan komşu ve müvekkil ile kavga etmiş, sözlü tartışma yaşamıştır. Şüpheli, ortada hukukun koruyacağı hiçbir durum yokken, haksız şekilde müvekkil ve babasının ses kaydını almış ve karşı komşu Nardane ********'e göndermiş ve komşular arasında huzursuzluğun çıkmasına sebebiyet vermiştir.
Müvekkil, binada komşular arasında çıkan tartışma sonrası şüpheliye hitaben; "Neden böyle yaptın?" diye sorduğunda ise şüpheli, müvekkile; "Herkes eteğindeki taşı döksün." diyerek cevap vermiş ve işlemiş olduğu suçun ikrarında bulunmuştur.
Bu hususta 5015233**** T.C. Kimlik numaralı, 0553 063 ** ** telefon numaralı, Esentepe Mah., *************** adresinde ikamet eden Hüseyin **************, tanık olarak ifade verecektir. Sayın Savcılığınızca, söz konusu olaya ilişkin tanığımızın ifadelerine başvurulmasını saygılarımızla talep ederiz.
Ayrıca karşı komşu Nardane ******, suç konusu ses kaydı kendisine atıldığından dolayı somut olay hakkında ilk ağızdan bilgi sahibidir. Karşı komşu Nardane **********'in ifadelerine başvurulmasını Sayın Savcılığınızdan saygılarımızla arz ve talep ederiz.
Sayın Savcılığınızın da takdirinde olduğu üzere, kişiler arasındaki iletişimin hukuka uygun bir sebep bulunmadan, hukuka aykırı şekilde kayıt altına alınması ve bu kayıtların üçüncü kişiler ile paylaşılması TCK m.133 uyarınca "Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması" suçunu oluşturmaktadır.
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması
Madde 133- (1) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) (Değişik: 2/7/2012-6352/80 md.) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.
Müvekkil, müvekkilin babası ve şüpheli arasında geçen konuşmalar, kapalı bir ev ortamında, müvekkil ile şüphelinin aile yaşamları, evlilik birliğine ilişkin sorunları ve şüphelinin komşusu ile arasındaki gıda alışverişine ilişkin olarak yapılmış konuşmalardır. Sözü geçen bu konuşmalar, komşuların veya herhangi üçüncü kişilerin dinlenmesine kapalı şekilde yani 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ifadesiyle "aleni olmayan" nitelikli konuşmalardır.
Aleni nitelik taşımayan ve sadece müvekkil, müvekkilin babası ve şüpheli arasında vuku bulmuş olan konuşmalar şüpheli tarafından, konuşmada bulunan kimselerden herhangi birinin rızası alınmaksızın, habersizce kaydedilmiş ve üstüne üstlük bu konuşmalar şüpheli tarafından hukuka aykırı olarak karşı komşu Nardane ***********'e servis edilerek ifşa edilmiştir. Nitekim doktrindeki görüşlere bakılacak olursa da suç, üç seçimlik hareket yoluyla işlenebilecektir;
1-Konuşmanın tarafı olmayan üçüncü kişilerin, gizli ve özel olan (aleni olmayan) konuşmaları dinlemesi veya kayda alması şeklinde seçimlik hareketli suç (TCK md. 133/1),
2-Konuşmanın tarafı olan kişilerin, taraflar arasında kalması gereken aleni olmayan söyleşiyi (3 veya daha fazla kişinin konuşmaları) kayda alması şeklinde seçimlik hareketli suç (TCK md. 133/2),
3-Konuşmanın tarafı olan veya olmayan kişilerin, aleni olmayan konuşmaları kaydetmek suretiyle elde edilen “verileri hukuka aykırı olarak ifşa etmesi” şeklinde seçimlik hareketli suç (TCK md. 133/3).
TCK md.133’te kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmadan kastedilen; iki veya daha fazla kişinin kendi aralarında veya bilinen sınırlı bir çevrenin dışına çıkmayacağı bilgisi ve iradesiyle yaptıkları, katılımcılar arasında kalması gereken konuşmalardır. Aleni olmayan bu konuşmaların TCK md.133 çerçevesinde cezalandırılabilmesi için şu özelliklere sahip olması gerekir:
Aleni olmayan konuşma, iki veya daha fazla kişi arasında gerçekleşmelidir.
Kişiler arasında aleni olmayan konuşma, hiçbir teknik araç kullanılmadan ve yüzyüze yapılan bir konuşma olmalıdır.
Aleni olamayan konuşma, üçüncü kişiler tarafından özel bir çaba sarf edilerek dinlenebilmelidir. Hiçbir çaba sarf edilmeden kendiliğinden herkes tarafından duyulabilecek konuşmalar aleni olmayan konuşma olarak kabul edilemez.
Aleni olmayan konuşma, özelliği gereği söze dayalı, sesli düşünce ve bilgi açıklamalarını içermelidir.
Aleni olmayan konuşma, elverişli bir araç ile (ses alma veya kaydetme cihazı) dinlenmeli veya kaydedilmelidir.
Somut olayın değerlendirmesi yapıldığında sarih şekilde görülecektir ki, şüpheli ilgili fiili ile TCK m. 133'de kendisine yer verilen suça ilgili fiili ile vücut vermiştir.
Yargıtay da aşağıdaki kararında TCK m.133'de yer alan suça ilişkin tanıma yer vermiştir:
En az üç veya daha fazla kişinin, başkalarının bilmeyeceği ve sınırlı bir dinleyici çevresi dışına çıkmayacağı yönünde haklı bir inanç ve iradeyle hareket ederek, herhangi bir aracı vasıta olarak kullanmadan, yüz yüze gerçekleştirdikleri, ancak özel bir çaba gösterilerek duyulabilecek, aleni olmayan, söze dayalı, sesli düşünce açıklamalarının, söyleşinin tarafı olan kişi veya kişilerce, ilgililerinin rızası olmaksızın, akustik olarak tekrar dinlenebilmesi imkanını sağlayan bir aletle kaydedilmesi, TCK’nın 133/2. madde ve fıkrasında kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması başlığı altında suç olarak tanımlanmıştır. Anılan suçun oluşabilmesi için, söyleşinin, “aleni olmaması”; yani, “belirsiz sayıda kişinin, ayrıca bir çaba harcamadan, rahatlıkla duyabileceği ve algılayabileceği şekilde konuşulmaması” gerekli ve yeterli olup, söyleşi içeriğinin suçun oluşması bakımından bir önemi yoktur. Buna göre, söyleşi; gizlilik taşıyan ve özel yaşam alanı kapsamında yer alan konularla ilgili olabileceği gibi, herkes tarafından bilinen veya anlamsız ya da sıradan hususlar hakkında da olabilir. Ayrıca, söyleşinin nerede yapıldığı da önemli değildir, yeter ki aleni olmayacak şekilde konuşulsun (Y12CD-K.2019/5887)
Kanun koyucunun, şüphelinin işlemiş olduğu fiili, "Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması" şeklinde suç olarak tanımlamasındaki amaç, bireylerin düşünce özgürlüğü, özel hayatın gizliliği ve iletişimin dokunulmazlığı gibi üstün menfaatlerinin korunmasıdır.
Şüpheli, suça sübut veren "ses kaydına alma" ve "almış olduğu ses kaydını ifşa etme" şeklindeki fiilleri ile müvekkile kanun koyucu tarafından verilen düşünce özgürlüğü neticesinde özgürce ifadede bulunma hakkı, özel hayatın gizliliği hakkı ve iletişimin dokunulmazlığı hakkını açıkça ve hukuka aykırı şekilde ihlal etmiştir.
ŞÜPHELİNİN İLGİLİ FİİLİ İŞLEMESİNDE, HERHANGİ BİR HUKUKA UYGUNLUK NEDENİ BULUNMAMAKTADIR.
Şüphelinin, müvekkil, müvekkilin babası ve kendisinin de katılımcı olarak yer aldığı, taraflara ait özel aile yaşamının ve şüpheli ile komşusu arasındaki ilişkinin konuşulduğu, aleni nitelik taşımayan nitelikli konuşmanın ses kaydının alınarak bu kayıtların ifşa edilmesinde, hukukun koruyacağı nitelik ve özellikte herhangi bir hukuka uygunluk nedeni bulunmamaktadır. Şöyle ki;
İzinsiz alınan bir ses kaydının hukuka uygun hale gelebilmesi için ses kaydını alan kişinin başkaca ispat olanağının olmadığı ani gelişen durumları adli makamlara intikal ettirmek üzere yaptığı kayıtlar hukuka uygun hale gelmektedir. Bu şekilde yapılan kaydın da amacına uygun bir şekilde kullanılması gerekir. Aksi takdirde, suç meydana gelir. Somut olayda sözü edilen konuşmada, adli makamların harekete geçmesini gerektiren söz ve davranışlar sarf edilmemiştir.
Kendisine karşı işlenmekte olan (cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi) bir suç söz konusu olduğunda ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştiren tarafın bilgisi ve rızası dışında, özel hayata ait bilgileri okuma, konuşma ve haberleşme içeriklerini veya özel hayata ilişkin ses ve görüntüleri dinleme, izleme ya da kaydetme, kişisel verileri kaydetme, ele geçirme ve yayma eylemleri kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunu oluşturmaz.
Yine somut olayda müvekkil ve müvekkilin babası tarafından şüpheliye karşı gerçekleştirilmekte olan herhangi bir suç veya haksız bir saldırı söz konusu değildir. Şüphelinin ilgili konuşmayı ses kaydına alarak koruması ve muhafaza altına alması gereken herhangi bir delil de bulunmamaktadır.
ŞÜPHELİ, SÖZ KONUSU KONUŞMAYI SES KAYDINA ALARAK VE SUÇ KONUSU SES KAYDINI İFŞA EDEREK AYNI ZAMANDA TARAFLAR ARASINDAKİ AİLE YAŞAMINA İLİŞKİN SORUNLARIN ÜÇÜNCÜ KİŞİLER TARAFINDAN DA BİLİNMESİNE YOL AÇMIŞTIR.
Sayın Savcılığınızca da bilindiği üzere bireyler arasındaki aile yaşamları ve aile yaşamına ilişkin sorunlar özel hayat kapsamında değerlendirilmektedir. Kişinin sadece kendisinin belirlediği kişilere açtığı, bilinmesini istemediği ve korunmasını istediği bu hayata, özel hayat denilmektedir. Her insan, özel ve mahrem hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Bu hak yasalarca da güvence altına alınmıştır.
Müvekkil, müvekkilin babası ve şüpheli tarafından yapılan konuşmalarda ana konu özellikle müvekkil ile şüpheli arasındaki evlilikte yaşanan sorunlardır. Şüpheli, ilgili fiili işlemesi ile birlikte müvekkilin özel yaşamını, üçüncü kişilerin bilgisi ve görgüsüne sunmuştur.
Özel hayatın gizliliğini ihlal
Madde 134- (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) (Değişik: 2/7/2012-6352/81 md.) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.
Yukarıda arz ve izah edilen tüm sebepler neticesinde şüphelinin cezalandırılması için Sayın Savcılığınıza suç duyurusu dilekçesi yoluyla şikayette bulunma zorunluluğumuz tarafımıza hasıl olmuştur.
HUKUKİ NEDENLER : TCK, CMK ve yasal sair tüm mevzuat
HUKUKİ DELİLLER :
Nüfus araştırması
Ses kaydı
Tanık- Hüseyin **********, TC:5015233****, ADRES: Esentepe Mah., ***********., No:6/7, Melikgazi/ KAYSERİ, (Tanık, şüphelinin karşı komşu Nardane ******'e ses kaydı göndermesi bakımından bilgi sahibidir.)
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda arz ve izah edilen ve Sayın Savcılığınızca re'sen tespit edilecek hususlar gereği, şüphelinin, müvekkil ve müvekkilin babasının da bulunduğu ortamda aleni nitelik taşımayan konuşmaları ses kaydını alması ve almış olduğu ses kayıtlarını ifşa etmesi sebebiyle, şüpheli hakkında cezalandırılması amacıyla kamu davası açılmasına karar verilmesini,
Saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.23/10/2023
MÜŞTEKİ VEKİLİ
Av. Gizem Gül UZUN