• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

İşe İade Davası Dava Dilekçesi Örneği

İşe İade Davası Dilekçe Örneği

 

 

CEYHAN NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİNE

 

DAVACI :

 

VEKİLİ :  Av. Gizem Gül Uzun-adres antettedir-

 

DAVALI :

 

DAVA :   İşe İade Davası.

 

KONU :   Fazlaya ilişkin ve sonradan ortaya çıkabilecek her türlü haklarımız saklı kalmak kaydıyla iş sözleşmesi geçersiz sebeple feshedilen müvekkilin işe iadesi talebimizdir.

 

ARB.DOSYA BİL :

 

AÇIKLAMALAR :

 

A-OLAYLARIN GELİŞİMİ

 

1-Müvekkil 16.11.2015 tarihinde davalı şirket nezdinde ÜRETİM İŞÇİSİ olarak işe başlamıştır. Müvekkil vardiyalı olarak çalışan bir işçidir.

 

2-Müvekkilin iş sözleşmesi davalı işveren tarafından 15.08.2018 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-h maddesi gerekçesiyle feshedilmiştir.

 

3- Söz konusu fesih bildirimi müvekkile Adana 11. Noterliği …. Yevmiye No'lu ihtarnamesiyle bildirilmiştir. Müvekkil 28.08.2018 tarihinde söz konusu fesih bildirimini tebliğ almıştır. İhtarname örneği ektedir. ( EK-1)

 

4- Bunun üzerine tarafımızca 06.09.2018 tarihinde 2018/5966 Başvuru No/Büro No'lu 2018/219336 Arabulucu Dosya No ile başvurulmuştur. Arabuluculuk Başvuru Formu Örneği ektedir. ( EK-2)

 

5- 07.09.2018 tarihinde arabuluculuk süreci başlamıştır. Aynı gün (07.09.2018) anlaşma sağlanmaksızın arabuluculuk süreci son ermiştir. Son tutanak da 07.09.2018 tarihinde düzenlenmiştir. 2018/5966 Başvuru No/Büro No'lu 2018/…………Arabuluculuk Son Oturum Tutanağının aslı ektedir. ( EK-3)

 

6- Müvekkilin en son aldığı ücret aylık brüt 2.600,00 TL'dir. Ağustos 2018 ücret bordrosu örneği ektedir. ( EK-4)

 

B- FESHİN GEÇERSİZLİĞİNİN NEDENLERİ

 

1-Davalı işveren fesih gerekçesinde özetle müvekkilin görev tanımında yer alan ve amirleri tarafından verilen görevleri yerine getirmediği, işleri savsakladığı, görevleri yapmamakta ısrar ettiği, diğer çalışanlar arasında huzursuzluk çıkardığı, iş arkadaşlarının işlerini yavaşlattığı, iş yeri kurallarına uymadığı hususlar belirtilmektedir. Söz konusu iddialar maddi gerçekten ve hukuki dayanaktan yoksundur.

 

Öncelikle davalı şirket fesih sebebine bağlıdır. Sonradan değiştiremez ve genişletemez. Fesih sebebinin genişletilmesine ve değiştirilmesine muvafakat etmediğimizi şimdiden bildiririz.

 

4857 sayılı İş Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca, "İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır." şeklindedir.

 

Nitekim, Yargıtay 9. HD 2013/5262 E. 2013/20620 K. Sayılı ve 5.7.2013 tarihli kararı bu konuda şu şekildedir:

 

“4857 Sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca aynı Kanunun 18. maddesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshetmek isteyen işveren, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Yazılı fesih bildiriminin de, fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde içermesi zorunludur.

 

İşverenin fesih iradesi açık ve kesin olarak ortaya konmalıdır. Kullanılan ifade o kadar açık ve seçik olmalı ki, işçi açısından, iş sözleşmesinin sona erdirildiği açıkça anlaşılır olmalıdır. Fesih bildiriminde, sözleşmeyi sona erdirme iradesi yanında ayrıca, sona erme zamanı da yeteri kadar açık ve yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermeyecek şekilde ifade edilmiş olmalıdır.

 

Sadece fesih bildiriminin değil fesih sebeplerinin de yazılı olması ve işverence fesih bildirimi ile gerekçelerini kapsayacak şekilde altının imzalanması gerekir. İşveren fesih bildiriminde gösterdiği fesih sebebi ile bağlıdır. İşe iade davasındaki savunmasında ilaveten başka bir sebep ileri süremeyeceği gibi bu sebepten farklı bir sebebe dayanamaz.

 

Dosya içeriğine göre davalı işverenin davacı işçinin iş sözleşmesini 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca Yönetim Kurulu kararı ile feshedilmiştir. Fesih bildirimine yönetim kurulu kararı eklenmediği gibi yönetim kurulunun kararının ne olduğu açıkça yazılmamış, fesih bildirimi yazılı yapılmasına rağmen fesih sebebi açık kesin olarak belirtmemiştir. Fesih sebebinin açık ve kesin olarak belirtilememesi, yapılan fesih işlemini geçersiz kılar. Davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır.”

 

Dava konusu olayda, fesih sebebinden görüleceği üzere davalı işverenin fesih sebebi açık, anlaşılır ve kesin değildir. Ucu açık, yoruma dayalı ve müvekkilin anlam veremeyeceği şekildedir. BAŞKA BİR İFADE İLE DAVALI İŞVEREN, MÜVEKKİLİN HANGİ DAVRANIŞLARININ İŞLERİ SAVSAKLADIĞINI, GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDİĞİNİ, ÇALIŞANLAR ARASINDA HUZURSUZLUK ÇIKARDIĞINI, İŞ ARKADAŞLARININ İŞLERİNİ YAVAŞLATTIĞINI VE İŞYERİ KURALLARINA UYMADIĞINI BELİRTMEMEKTEDİR.

 

DAVALI İŞVEREN, AÇIKÇA HANGİ DAVRANIŞLARININ İŞBU GEREKÇELERLE NEDEN OLDUĞUNU AYRINTILI OLARAK BELİRTMESİ GEREKİRDİ. ANCAK BU BELİRTİLMEMİŞ, GENEL İFADELERLE YETİNİLMİŞTİR. BU NEDENLE SÖZ KONUSU FESİH BİLDİRİMİ GEÇERSİZDİR.

 

2- Davalı işverenin söz konusu fesih gerekçeleri hayatın olağan akışına aykırıdır. Zira müvekkil 16.11.2015 tarihinden 15.08.2018 tarihine kadar çalışmıştır. Yani müvekkil 2 YIL 9 AY gibi uzun bir süre davalı işyerinde çalışmıştır.

 

Madem müvekkil söz konusu davranışları sergilemektedir, 2 YIL 9 AY gibi uzun süre içinde niçin davalı işveren, iş sözleşmesini fesih yoluna gitmemiştir? Müvekkil söz konusu davranışları sergileyen bir kişi olsaydı işe başladığı tarihten kısa bir süre içerisinde iş akdinin feshi yoluna gidilirdi.

 

Bu nedenle söz konusu fesih bu açıdan bakıldığında hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dolayısıyla maddi gerçekten yoksun olduğu anlaşılmaktadır.

 

3- Davalı işverenin fesihteki gerçek iradesi, ELBETTE BÖYLE DEĞİLDİR.

 

Davalı işverenin fesihteki asıl iradesi, MÜVEKKİLİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HÜKÜMLERİNE AYKIRI OLAN BİR İŞTE ÇALIŞTIRMAYA ZORLANMASI VE BU İŞİ MÜVEKKİLİN REDDETMESİDİR.

 

Öncelikle müvekkil söz konusu şirkette İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimi almıştır. Söz konusu eğitimde İŞÇİNİN TEK BAŞINA ÇALIŞMAMASI GEREKEN YERLERİ öğrenmiştir.

 

Yine müvekkil ……………….adlı bir iş arkadaşının tek başına çalışılmaması gereken bir yerde tek başına çalışmasından ötürü iş kazasının geçirdiği olaya da tanık olmuştur.( Ne var ki, …………………… adlı işçiye işten çıkarma baskısıyla olay başka şekilde yansıtıldığı müvekkil tarafından aktarılmıştır.)

 

Konumuza döndüğümüzde, davalı işveren tarafından müvekkilden tek başına çalışılmaması gereken yerlerde tek başına çalışma talep edilmiştir. Üstelik birkaç sefer müvekkil gece vardiyasındayken bu işin yapması talep edilmiştir. Müvekkil de İş Sağlığı ve Güvenliği kurallarına aykırı olduğundan, dolayısıyla söz konusu yerde çalışmaktan kaçınmıştır.

 

SÖZ KONUSU YER, TÜNEL ADI VERİLEN YERLERDİR. MÜVEKKİLDEN TÜNELLERİN TEMİZLİĞİ İSTENMEKTEDİR. ÖYLE Kİ TÜNELLERİN ZEMİNİ DE YAŞ VE ÇAMURLUDUR. TELEFON VE TELSİZ ÇEKMEMEKTEDİR. DOLAYISIYLA İŞ KAZASI GEÇİRME RİSKİ YÜKSEKTİR VE GEÇİRDİĞİ TAKDİRDE DURUMU HABER VEREBİLME OLASILIĞI DA YOKTUR. GECE VARDİYASINA KALDIĞI DÖNEMLERDE İSE BU DURUM RİSKİNİ DAHA DA ARTIRMAKTADIR. O YERLERDE İŞÇİNİN KENDİSİ İLE USTASININ BİRLİKTE ÇALIŞMASI GEREKİR.

 

Söz konusu yerin nasıl bir yer olduğunu gösteren fotoğraf örnekleri ektedir. ( EK-5)

 

Nitekim davalı işveren tarafından müvekkil hakkında savunma istenmiştir. Savunma konusu şöyledir: "Vardiya da verilen işi yapmamak, sistem temizliğini aksatmak ve personeller arası iş yapmamaktan kaynaklı huzursuzluğa sebebiyet vermek."

 

Müvekkilin verdiği savunma da şöyledir: "Sistemde temizlik yapılması gereken yerleri tek başına riskli bulduğum için yapamadım Sahada üstüme düşen görevleri yaptığıma inanıyorum. Vardiya ustalarına sorabilirsiniz."

 

Söz konusu savunma istemi ile müvekkilin savunmasını içeren belge ektedir. ( EK-6)

 

MÜVEKKİL SÖZ KONUSU YERDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HÜKÜMLERİNE RİAYET EDİLMESİNİ TALEP ETMESİNE RAĞMEN DAVALI İŞVEREN HİÇBİR ŞEKİLDE DURUMU DÜZELTMEMİŞTİR.

 

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 13/2 hükmü şöyledir: "Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, GEREKLİ TEDBİRLER ALININCAYA KADAR ÇALIŞMAKTAN KAÇINABİLİR. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır."

 

MÜVEKKİL DEFALARCA TALEP ETMESİNE VE İŞVERENİN DE GÖREVİ OLMASINA RAĞMEN, davalı işveren bu konuda hiçbir önlem almamıştır, durumu düzeltme yoluna gitmemiştir. Bütün bunlar yetmezmiş gibi müvekkilin iş sözleşmesini de SIRF İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU'NUN KENDİSİNE VERDİĞİ HAKKI KULLANMASINDAN, HATTA YAŞAMA HAKKINI KORUMASINDAN ÖTÜRÜ HAKSIZ VE GEÇERSİZ OLARAK FESHETMİŞTİR.

 

4-Müvekkilin çalışma arkadaşları arasında huzursuzluk çıkardığı iddiası da maddi gerçekten yoksundur. Zira 2 YIL 9 AY çalışan bir işçinin böyle bir davranışı sergilediği iddiası hayatın olağan akışına aykırıdır.

 

Zira müvekkil gibi müvekkilin çalışma arkadaşlarından da tek başına çalışılmaması gereken yerlerde çalışmayı reddedenler olmuştur ve bu hususta onlar da taleplerini dile getirmiştir. Davalı işveren ise bu durum nedeniyle müvekkilin çalışma arkadaşlarını etkilediğini ve bu nedenle "huzursuzluk çıkardığını" iddia etmiştir. Halbuki müvekkilin böyle bir duruma kışkırtıcılığı söz konusu değildir.

 

5- Sırf müvekkil iş sağlığı ve güvenliği kanunun kendisine verdiği hakkı kullanmasından ötürü tehlikeli olan işten kaçınması nedeniyle davalı işverenin bazı yetkilileri hakkında çeşitli asılsız tutanaklar tutmuşlardır. Bu hususu mahkemenize ayrıca bildiririz.

 

6- Ayrıca müvekkil hakkında iki adet kurs bitirme belgesi düzenlemiştir. Ancak müvekkil gerçekte bu kursları da almamıştır. Söz konusu belgeler işveren tarafından müvekkile verilmiştir. İlgili evraklar ektedir. ( EK-7)

 

7- Özetle davalı işveren, müvekkilin yasal ve hatta Anayasal hakkını kullanmasından/korumasından ötürü müvekkilin iş akdini ucu açık, somutlaştırılmamış, üstü örtülü, görünürde ve asılsız gerekçelerle feshetmiştir.

 

Davalı işveren hem iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerine riayet etmediği hem de müvekkilin sırf iş sağlığı ve güvenliği kanunun kendisine verdiği hakkı kullanmasından ötürü tehlikeli olan işten kaçınması nedeniyle iş akdini haksız ve geçersiz şekilde feshetmelerinden müvekkilin işe başlatılmaması durumunda mahkemenizden en çok 8 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatına hükmedilmesini talep ederiz.

 

Davalı işverenin söz konusu fesih gerekçesi maddi gerçekten, hukuki dayanaktan AÇIKÇA YOKSUN OLDUĞUNDAN ve arabuluculuk sürecinin de anlaşmama ile sonuçlandığından işbu davanın açılması zorunluluğu doğmuştur.

 

HUKUKİ NEDENLER :4857 sayılı İş Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 6100 sayılı HMK, 4721 sayılı TMK ve her türlü mevzuat.

 

HUKUKİ NEDENLER :

 

1-Müvekkilin işyeri özlük dosyası-Davalı işverenden istenilmesini talep ederiz.

 

2- Müvekkilin SGK sicil dosyası- Bağlı olduğu SGK'dan istenilmesini talep ederiz.

 

3- Adana 11. Noterliği ……….. Yevmiye No'lu ihtarname örneği (EK-1)

 

4- 06.09.2018 tarihinde 2018/…………..Başvuru No/Büro No'lu 2018/………….. Arabulucu Dosya No ile başvurulduğunu gösterir Arabuluculuk Başvuru Formu Örneği (EK-2)

 

5- 07.09.2018 tarihli2018/…………..Başvuru No/Büro No'lu 2018/……………Arabuluculuk Son Oturum Tutanağının aslı (EK-3)

 

6- Müvekkilin Ağustos 2018 ücret bordrosu örneği (EK-4)

 

7- Müvekkilin tek başına çalışmaması gerektiği, tek başına çalışmasının tehlikeli olduğu yeri gösteren fotoğraf örnekleri (EK-5)- Söz konusu yerin nasıl bir yer olduğunu gösterecektir.

 

8- Müvekkilden istenilen savunma ile müvekkilin savunmasını içeren belge örneği (EK-6) - Fesihteki asıl sebebin ne olduğunu gösteren delildir.

 

9- Müvekkilin gerçekten almadığı kurslar hakkında düzenlenen kurs bitirme belge örnekleri ( EK-7)

 

10- Davalı işveren yetkililerinin müvekkil de dahil olmak üzere çalışanlarına verdiği çeşitli talimatlar ( EK-8) - Fesihteki asıl sebebin ne olduğunu güçlendiren delildir.

 

11- Bölge Çalışma Müdürlüğü Kayıtları ve işveren dosyası

 

Toplam çalışan personeli, çıkarılan personeli, dava tarihinden sonra alınan personeli.Bölge Çalışma Müdürlüğü'nden istenmesini talep ederiz.

 

12- Tanık Delili : Müvekkilin çalışma koşullarını, davalı işverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerine uyup uymadığını, davalı işverenin müvekkili ve diğer çalışanları iş sağlığı ve güvenliği hükümlerine aykırı olarak çalışmaya zorladığını, müvekkilin yapmayı kaçındığı işin tehlikeli, İSG hükümlerine aykırı olduğunu, başka çalışan ………………………..'intek başına çalışılmaması gereken bir yerde tek başına çalışmasından ötürü iş kazasının geçirdiğini ve olayın başka şekilde yansıtıldığını, müvekkilin 2 yıl 9 aylık süre içinde çalışma arkadaşlarıyla uyumunu ve işleri gerçekten savsaklayıp savsaklamadığını, müvekkilin dilekçede belirttiği kursları gerçekte almadığını, dava dilekçemizdeki tüm iddia ve savunmaların ispatı için dinlenmesini talep ederiz.

 

Tanıkların adları, soyadları ve adresleri ayrıca bildirilecektir.

 

13- Bilirkişi İncelemesi : Mahkemenizce gerekli görüldüğü takdirde, bilirkişi tarafından yerince inceleme yapması dahil olmak üzere dava konusu yerin İSG kurallarına uygun olup olmadığını, tek başına çalışılmasında sakınca olup olmadığının tespiti için talep ederiz.

 

14- Yemin

 

15- Kanuni ve takdiri her türlü delil.

 

Davalı tarafın sunduğu ve sunacağı her türlü delile karşı delil sunma hakkımız saklıdır.

 

İSTEM SONUCU : Yukarıda açıklanan ve re’sen gözetilecek diğer nedenlerle;Fazlaya ilişkin ve sonradan ortaya çıkabilecek her türlü haklarımız saklı kalmak kaydıyla,

 

1- Davamızın kabulü ile davalı işverence yapılan feshin geçersizliğinin TESPİTİNE ve müvekkilin İŞE İADESİNE,

 

2- İş Kanununun 21. maddesi gereğince davalı işverenin müvekkili bir ay içinde işe başlatmasına, Müvekkilin yasal süresi içerisinde davalı işverene başvurmasına rağmen davalı işverenin süresi içerisinde müvekkili işe başlatmaması halinde, ödenmesi gereken tazminat miktarının İş Kanunun 21. Maddesine göre müvekkilin fesih gerekçesi göz önünde bulundurularak en çok sekiz aylık brüt ücret üzerinden belirlenmesine,

 

3- Müvekkilin işe iade için davalı işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için dört aylık ücreti ve diğer sosyal haklarının müvekkile ödenmesine,

 

4- Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten saygılarımızla talep ederiz.

 

DAVACI VEKİLİ

 

Av. Gizem Gül Uzun

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28

Email

info@gizemuzunlaw.com