KAYSERİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

MÜŞTEKİ : **********************

VEKİLİ : Av. Gizem Gül Uzun

ŞÜPHELİ : ********************

KONU : Vekaleti kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma, güveni kötüye kullanma suçlarından ve Sayın Savcılığınızın resen takdir edeceği başkaca suçlardan suç duyurumuzdur.

AÇIKLAMALAR :

1.Müvekkilimiz Mısır İskenderiye Başkonsolosluğunda ataşe olarak görev yapmıştır. Müvekkilin eşi de aynı dönem Mısır Kahire Başkonsolosluğunda ataşe olarak görev yapmıştır. Müvekkilimiz ve müvekkilimizin eşi o dönem 3.750 dolar civarında maaş almıştır. Son dönem ise müvekkil ve müvekkilin eşi 4 bin dolar civarında maaş almıştır. Müvekkilimiz ve müvekkilimizin eşi tutarlarını belirttiğimiz maaşları yaklaşık üç yıl boyunca almışlardır. Maaşlar her iki eş tarafından ayrı ayrı alınmıştır. Şu an ise müvekkilimiz emekli emniyet müdür yardımcısıdır.

2.Müvekkilimiz, 2021 yılında Ankara'dan ev alabilmek maksadıyla kendisi de yurt dışında görevde olduğu için öz ve öz abisine evle ilgili kredi çekilmesi, para yatırılması, tapu işlemlerinin takibi için vekaletname vermiştir. Müvekkil o dönem Mısır'da çalışmıştır, müvekkilin abisi şüpheli ************* ise Ankara'da ikamet ettiği için müvekkil abisine kendisine yardımcı olacağını düşünerek vekaletname vermiştir. Ancak müvekkil, abisinin vekaleti kötüye kullanacağını tahmin dahi edememiştir.

3.Müvekkilin eşi ***********, Akbank Mithat Paşa şubesine evin borcunu yatırmıştır ve müvekkilin borcu kapanmıştır. Müvekkilimiz izne geldiğinde şüpheli abisine aile yazlığı yaptırmak için 10 bin dolar tutarındaki parayı elden nakit olarak vermiştir. Müvekkilin abisine elden nakit para verdiği tanık beyanlarıyla da sübut bulacaktır.

4.Yazlık yaptırmak için müvekkilimizin abisi ''Biz de para vereceğiz'' demiştir. Ancak müvekkil sonradan anlamıştır ki hiçbir şekilde para verilmediği gibi müvekkilin parası ve müvekkilin vekaleti kötüye kullanılmıştır.

5.2003 yılının ağustos ayında müvekkilin hesabına 10 bin dolar para yatırılmıştır. Ancak müvekkil, uzun zaman sonra kendisinin yurt dışına gittiği gün başka bir hesaba kendi parasının havale yapıldığını acı bir şekilde öğrenmiştir. Banka hesap hareketleri dilekçe ekindedir. Müvekkilin parası müvekkilin izni ve haberi olmadan çekilmiştir.

6.Yine yaklaşık iki hafta sonra müvekkil yurt dışında iken başka bir hesaba 4 bin 27 doların başka bir hesaba havale yapıldığını müvekkil acı bir şekilde öğrenmiştir. Bu paralar müvekkilin alın teriyle kazandığı kendi parası olmasına rağmen müvekkilin abisi vekaleti kötüye kullanarak müvekkilin izni olmadan parayı başka hesaplara havale yaptırmıştır. Şüphelinin bu işlemleri bu denli kolay yapabilmesinin sebebi şüphelinin eşinin*********** bankada çalışıyor olmasıdır. Ayrıca müvekkilin çocuğu otizm hastasıdır. Şüpheli, müvekkilin çocuğunun özel durumundan ötürü çocuğuyla ilgilenmesini fırsat bilerek müvekkilin verdiği vekaleti kötüye kullanmıştır.

7.Şüphelinin eşi *********, Kayseri İş Bankası Merkez şubesinde uzun süre çalışmıştır. Müvekkilin hesabından izinsiz ve habersiz şekilde çekilen para çıkışları şüphelinin eşi vasıtasıyla olmuştur.

8.15 Ocak 2004 tarihinde müvekkil, yurt dışından görevi bittiği için ayrılmış ve Türkiye'ye dönmüştür. Müvekkilimiz o dönem Gümüşhane'de görev yapmıştır. Müvekkil o dönem de 9 bin 750 dolar para çıkışı olduğunu sonradan öğrenmiştir. Yine müvekkilin doğumundan önce de 5 bin 140 dolar para çekilmiştir.

9.Müvekkilin, şüpheli abisine verdiği vekaletname maalesef genel ve süresizdir. ANCAK ÖNEMLE BELİRTMEK İSTERİZ Kİ VEKALETNAMEDEKİ PARA ÇEKME YETKİSİ SADECE VE SADECE ANKARA HUDUTLARI İÇERİSİNDEDİR. AMA ŞÜPHELİNİN EŞİ VE ŞÜPHELİ GİTTİĞİ HER ŞUBEDEN VE MÜVEKKİLİN İZNİ VE HABERİ OLMAKSIZIN PARA ÇEKMİŞTİR. BU PARALARIN TAMAMI MÜVEKKİLE AİTTİR. ŞÜPHELİ RESMEN VEKALETİ KÖTÜYE KULLANMIŞTIR. BU SÜREÇTE MÜVEKKİL, KENDİSİNE AİT OLAN PARALARIN ÇEKİLDİĞİNDEN HİÇBİR ŞEKİLDE HABERİ OLMAMIŞTIR. ZİRA MÜVEKKİL O DÖNEM ÇOCUĞUNUN SAĞLIK DURUMUYLA İLGİLENMİŞ VE GÖREVİNİ YURT DIŞINDA İFA ETMİŞTİR.

10.Şüphelinin eşi de görevini kötüye kullanarak müvekkilin hesaplarında müvekkilin izni ve haberi olmaksızın sürekli surette işlem yapmıştır. İşin en acı kısmı ise bu süreçte müvekkilin çocuğunun ölüm döşeğinde olmasıdır.

11.Şüpheli ve şüphelinin eşi, müvekkilin hesabından çaldıkları paralar ile yazlık yaptırmışlardır. Yazlıktaki ev eşyaları dahi müvekkile aittir. İlk etapta 10 bin dolar, sonrasında 4 bin 27 dolar, sonrasında 9 bin 750 dolar, sonrasında 5 bin 140 dolar, sonrasında 3 bin dolar para çıkışı olmuştur.

12.Şüpheli bununla da kalmamış müvekkil ne zaman yazlığa gitse müvekkili huzursuz etmiştir. Şüpheli, o dönem müvekkili kandırarak yazlığın üç kardeşe ait olduğunu beyan etmiştir. Halbuki yazlığın tüm parası müvekkile ait olmuştur. Şüpheli, yazlık için bir lira dahi koymamıştır. Müvekkilimiz, 2009 yılında emniyet müdürleriyle gün yapmış ve dört küçük altın almıştır. Şüpheli bunu duyar duymaz müvekkile ''Tapu almam lazım, bana para gönder'' diyerek bahaneler üretmiş ve müvekkilin eşine dahi bankadan para çektirmiştir. Tapu müvekkilin annesi **************'in üzerine yapılmıştır.

13.Şüpheli, müvekkilin parasıyla alınan ve yapılan yazlığa sonrasında müvekkilin çocuğunun otizmli olduğunu bahane ederek müvekkili ve eşini eve dahi almamıştır.

14.Müvekkil, tüm bunları sonrasında öğrenmiştir. Zira müvekkil, yazlık için izale-i şüyu davası açmak zorunda kalmıştır. İşbu dava açılmadan önce arabuluculuk aşamasında şüpheli abi, müvekkilin vermiş olduğu paraları inkar etmiştir. Müvekkil de abisi ve gelini işsiz olduğu için böyle bir paraları olamayacağından şüphe etmiş ve İş Bankası ve Ak Bankası Genel Müdürlüğünden hesap hareketlerini talep etmiştir. O zaman müvekkil, tüm gerçeği acı şekilde anlamıştır.

VEKALETİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNUN OLUŞTUĞUNA İLİŞKİN;

Vekalet görevinin kötüye kullanılması; vekilin vekalet ilişkisi çerçevesinde üstlendiği iş ve hizmetleri sadakat ve özen yükümlülüğüne aykırı yapması, vekil edeni zararlandırıcı davranışlarla zarara uğratması anlamına gelir.

Vekilin, vekil edenin arzusuna aykırı hareket etmesi vekaleti kötüye kullanma suçunu oluşturmaktadır.

Vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Somut olayda şüpheli, müvekkilin öz ve öz abisi olmasına rağmen müvekkili büyük hak kayıplarına uğratmıştır. Şüpheli, müvekkile büyük maddi kayıplar yaşatmıştır.

Şüpheli, verilen talimata uygun davranmamış, sadakat ve özen borcunu yerine getirmemiş yine müvekkile karşı olan hesap borcunu da yerine getirmemiştir. Şüphelinin edindiği tüm hakların müvekkile geçmesi gerekmektedir.

Sayın Savcılığınızca da bilindiği üzere vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı hak talepleri, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanan davaların herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmadığı gözetilerek, yukarıda belirtilen ilkeler de göz önüne alınmak sureti ile gerekli araştırmaların yapılması, delillerin toplanması, işin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve gerekçeyle yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir (Y1HD-K.2020/1954).

Vekilin sadakat ve özellikle özen borcunu yerine getirmemesi mutlaka vekâlet görevinin kötüye kullanılması sonucunu doğurmaz. Vekâlet görevinin kötüye kullanılmasından söz edilebilmesi için zararlandırma kastının bulunması, vekil edenin zararlandırma kastıyla hareket eden vekilin eylem ve işlemlerinden zarar görmesi gerekir. Vekilin mutlaka kendisine veya bir başkasına çıkar sağlamış olması da gerekmez. Vekil, kendisi veya üçüncü kişinin çıkarı için kasten vekil edenin zararına hareket edebileceği gibi, vekâlet görevini kötüye kullanırken, kendisini veya üçüncü kişiyi faydalandırmayı düşünmeyerek vekil edeni zararlandırmak amacıyla da bir eylem veya işlem yapabilir.

Bu nedenle vekâlet görevinin kötüye kullanılmasından bahsedebilmek için öncelikle vekilin üzerine aldığı işi doğruluk kurallarına uygun biçimde özenle yapıp yapmadığını değerlendirmek gerekir.

HUKUKİ SEBEP : TCK, CMK ve yasal sair her türlü mevzuat

HUKUKİ DELİL: Banka hesap hareketleri, hastane raporları, müvekkilin şüpheliye vermiş olduğu vekaletname, veraset ilamı ve yasal sair her türlü delil

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan ve Sayın Savcılığınızca resen gözetilecek diğer nedenlerden dolayı şüphelinin vekaleti kötüye kullanma, zimmet ve Sayın Savcılığınızın takdir edeceği tüm suçlardan cezalandırılmasını ve şüpheli aleyhinde kamu davası açılmasını saygılarımızla talep ederiz. 18.07.2024

                                                                                         MÜŞTEKİ VEKİLİ

                                                                                     AV.GİZEM GÜL UZUN