• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

Yürütmenin Durdurulması Talebinin Reddine İtiraz

                                 ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİNE

   

                                                    Gönderilmek Üzere

 

                                      ANKARA 16. İDARE MAHKEMESİNE

 

DOSYA NO                                       : 2023/**** E.

 

DAVACI                                            : 

 

VEKİLİ                                             : Av. Gizem Gül UZUN

                                                                       Sahabiye Mah., Teoman Sk., Avukatlar İş Hanı, Bina No:9,                                                                          Kat:5, Daire No:501, Kocasinan/ KAYSERİ

 

DAVALI                                            : Jandarma Genel Komutanlığı (İçişleri Bakanlığı)

                          Beştepe Mah. 8. Sk. No:47 Yenimahalle/Ankara

                                                                          DETSİS NO: 24312041 

 

                                                                     

VEKİLİ                                             :

 

KONU                                                : Yürütmenin durdurulması talebimizin reddine ilişkin olarak Ankara 16. İdare Mahkemesi tarafından verilen karara itirazımızdır. 

 

AÇIKLAMALAR                             :

 

Müvekkil, 2018 yılının Eylül ayı ile 2019 yılının Ağustos ayına kadar Jandarma Sahil Güvenlik Akademisinde eğitim görmüştür. Sonrasında akademiden mezun olmuş ve müvekkilimizin ataması Bingöl'e yapılmıştır. Sonrasında müvekkilimiz, komando kursuna gitmiştir. Müvekkilimiz, atış, yüzme, spor gibi zorlu eğitimlere katılmıştır. Müvekkilimizin ileri seviye atış teknikleri eğitimleri pandemi döneminde dahi devam etmiştir. Çoğu komutanın dahi katılmaya cesaret edemediği eğitimi müvekkilimiz derece yaparak bitirmiştir. 

 

Bu eğitimde otuz kilometre arazide sırtta yirmi kilogram ağırlığında taş ile koşulmuştur. Eğitimde yiyecekler saklanmış, arazide koordinattan yön bulunmaya çalışılmıştır. Ancak yön bulunduğu zaman yemek yenilebilmiştir. 

 

Yine müvekkilimiz, en ağır eğitim olan esaretten kurtulma eğitiminde dahi kendi isteği, arzusu ve şevkiyle söz konusu eğitime katılmıştır. Müvekkil, rehine kurtarma eğitimine, özel operasyonlara, mezkur mahalde terörle mücadele gibi birçok eğitime katılmıştır. En sonunda müvekkil, JÖAK (Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı)'na katılmaya hak kazanmıştır. Yine müvekkil, JOPER (Jandarma Özel Operasyon Timi)'ne katılmaya hak kazanmıştır. Jandarma Genel Komutanlığında göreve başlayan müvekkil, birçok başarı belgesi almıştır. 

 

Müvekkil hakkında "Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama" suçundan dolayı Elazığ 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kovuşturma yapılmıştır. İşbu kovuşturma sırasında davalı idare tarafından müvekkile, 20/06/2023 tarihli ve E-66771419-030.99-2017**** sayılı sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin tebligat gönderilmiştir. İşbu tebligat Elazığ E Tipi Ceza İnfaz Kurumluğuna gönderilmiştir. Müvekkil hakkında davalı idare tarafından, "sözleşmenin yenilenmemesi" şeklinde tesis edilen idari işlem hukuka aykırıdır. Tarafımızca söz konusu haksız idari işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talepli davamız, Ankara 16. İdare Mahkemesinde açılmıştır. Ankara 16. İdare Mahkemesi, 2023/ **** Esas sayılı dosyasında, yürütmenin durdurulmasına ilişkin talebimizi reddetmiş ve gerekçesinde söz konusu ret kararına karşı, 7 gün içinde Ankara Bölge İdare Mahkemesine itiraz yolunun açık olduğu belirtilmiştir. İşbu sebeple, yürütmenin durdurulması talebimizin reddine ilişkin karara itiraz etme zorunluluğumuz hasıl olmuştur. 

 

Ankara 16. İdare Mahkemesinin, yürütmenin durdurulması talebimizi reddetmesi hukuka aykırıdır. Şöyle ki;

 

Müvekkil, yukarıda açıkladığımız üzere, Sözleşmeli Jandarma Kıdemli Çavuş olarak görev yapmıştır. Ancak müvekkilin tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumuna, numarası yukarıda belirtilmiş olan sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin tebligat gönderilmiştir. İşbu idari işlem, müvekkil hakkında devam eden kovuşturma sebebiyle tesis edilmiş bulunmaktadır. 

 

Müvekkil hakkında haksız şekilde "Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma ve Sağlama" suçundan, Elazığ 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2023/*** E. Ve 2023/*** K. Sayılı dosyasında, 03/10/2023 tarihinde 10 yıl hapis ve 20.000,00TL adli para cezasına hükmedilmiştir. İşbu kararın hukuka aykırılığı sebebiyle tarafımızca Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf dilekçemiz ibraz edilmiş bulunmaktadır. 

 

Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere, masumiyet karinesi gereği; suçluluğu mahkeme kararı ile sabit olmayan herkes masum sayılmalıdır. Ancak davalı idare, müvekkil hakkında henüz kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmadan, müvekkilin sözleşmesinin yenilenmeyeceğine ilişkin işbu haksız idari işlemi tesis etmiştir. 

 

Ankara 16. İdare Mahkemesinde, "sözleşmenin yenilenmemesi" şeklinde tesis edilmiş olan haksız idari işlemin iptaline yönelik tarafımızca açılan davada, yürütmenin durdurulmasına yönelik haklı talebimiz de ileri sürülmüştür. Nitekim, T.C. Anayasasının 125. Maddesinde belirtildiği üzere;

 

B. Yargı yolu

 

Madde 125 – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek hüküm: 13/8/1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.

 

(…) (Ek cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) (…)[68] Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.

 

İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.

 

(Değişik birinci cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.

 

İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.

 

Kanun, olağanüstü hallerde, (…)[69] seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.

 

İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.

 

Keza, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun, "Yürütmenin Durdurulması" başlıklı 27. Maddesinde de belirtildiği üzere;

 

Yürütmenin durdurulması

Madde 27 – (Değişik: 10/6/1994-4001/12 md.)

1. Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz.

2. (Değişik: 2/7/2012-6352/57 md.) Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka

aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan

veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra

yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. (Ek cümle:

21/2/2014-6526/17 md.) Ancak, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, naklen atama,

görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmaz. Yürütmenin durdurulması kararlarında

idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde

doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur. Sadece

ilgili kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez.

 

Denilerek, idari mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan sonra yürütmenin durdurulmasına karar verebileceği ifade edilmiştir. 

 

Ancak Ankara 16. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma için şartlar birlikte oluştuğu halde, davalı idarenin savunmasını almadan, söz konusu talebimizi reddetmiştir. 

 

Müvekkil hakkında tesis edilen idari işlemin yürütmesinin İVEDİLİKLE durdurulması gerekmektedir. Şöyle ki;

 

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARININ VERİLEBİLMESİ İÇİN, 2577 SAYILI İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNUNUN 27. MADDESİNDE ARANAN ŞARTLARDAN, "TELAFİSİ GÜÇ VEYA İMKANSIZ ZARARLARIN DOĞMASI" ŞARTI GERÇEKLEŞMİŞTİR

 

Müvekkil, sözleşmeli jandarma kıdemli çavuş olarak görev yapmakta iken, sözleşmesi yenilenmeyerek, haksız şekilde idari işlem tesis edilmiştir. İşbu idari işlem sebebiyle müvekkil, kamu görevini ifa edememekte; yetişkin bir birey olarak maddi geçimini sağladığı söz konusu işten kaynaklanan maaş gibi maddi menfaatlerinden haksız yere yoksun kalmaktadır. Müvekkilin bu sebeple maddi anlamda zararı meydana gelmiştir. Ayrıca müvekkil, hakkında henüz kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmadan idari işlemle sözleşmesi yenilenmediğinden dolayı, çok sevdiği işine devam edememenin derin bir üzüntüsü içindedir. Bu sebeple müvekkilin manevi zararı da meydana gelmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27. Maddesinde aranan, "Telafisi güç veya imkansız zararların doğması" şartının gerçekleştiği somut olayda tartışmasızdır. 

 

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARI VERİLEBİLMESİ İÇİN ARANAN BİR DİĞER ŞART İSE, DAVALI İDARECE TESİS EDİLEN İDARİ İŞLEMİN AÇIKÇA HUKUKA AYKIRI OLMASIDIR. 

 

2577 sayılı kanunun 27. Maddesinde, yürütmenin durdurulması kararının verilebilmesi için aranan diğer bir şart, idari işlemin açıkça hukuka aykırı olmasıdır. Yukarıda belirttiğimiz üzere, müvekkil hakkında henüz kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı kurulmadan, söz konusu hukuka aykırı idari işlem, işbu kovuşturma gerekçe gösterilerek tesis edilmiştir. Masumiyet karinesi gereği, hakkında henüz kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmayan bir kimsenin suçlu sayılması dahi düşünülemezken; idari işlem tesis edilerek, kamu görevine devam etmesinin engellenmiş olması, söz konusu idari işlemin açıkça hukuka aykırı yönünü oluşturmaktadır. Somut olayda söz konusu her iki şart birlikte gerçekleştiğinden, idari işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. 

 

Yukarıda izah edilen tüm sebeplerle, müvekkil hakkında davalı idarece tesis edilen haksız idari işlemin yürütmesinin durdurulması talebimizin reddine ilişkin karara itiraz etme zorunluluğumuz doğmuş olup; işbu kararın kaldırılarak, yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ederiz.

 

SONUÇ VE İSTEM                          :

 

Yukarıda arz  ve izah edilen ve Sayın Mahkemenizce re'sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle;

 

Ankara 16. İdare Mahkemesinin 2023/**** E. Sayılı dosyasında, "sözleşmenin yenilenmemesi" şeklindeki idari işlemin yürütmesinin durdurulması talebimizin reddine ilişkin kararın kaldırılarak, YÜRÜTMENİN DURDURULMASI kararının verilmesini,

 

Yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davalı idare üzerine tahmiline karar verilmesini,

 

Saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. 14/11/2023

 

 

                                                                                                                                      DAVACI VEKİLİ

                                                                                                                                   Av. Gizem Gül UZUN

 

 

 

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28

Email

info@gizemuzunlaw.com