NİŞANIN SEBEP GÖSTERMEKSİZİN BOZULMASI, TEK BAŞINA MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ İÇİN YETERLİ DEĞİLDİR.
3. Hukuk Dairesi 2016/11412 E. , 2018/1306 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin açılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde ilgili ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava; vasiyetnamenin açılmasına ilişkindir.Dosyadaki bilgi ve belgelerin tetkikinden, mahkemece verilen gerekçeli kararın vasiyetnamede tenfiz memuru olarak belirtilen ...'a tebliğine ilişkin tebligat evrakına rastlanılamamıştır. Tebligat yapılmışsa tebliğ evrakının dosya içerisine alınması yada kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle tebliğ tarihinin saptanması, tebliğ edilmemişse, tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
AVUKAT GİZEM GÜL UZUN'UN KARARA İLİŞKİN YORUMU;
Evet, nişanın sebepsiz yere bozulması, tek başına manevi tazminat hakkı doğurmaz. Türk Hukuku'nda nişanlılık, borçlar hukuku çerçevesinde bir sözleşme olarak kabul edilir ve bu sözleşme belirli koşullar altında sona erebilir. Ancak, nişanın sebepsiz yere bozulması, karşı tarafın manevi tazminat talep etmesi için yeterli bir sebep oluşturmaz.
Türk Borçlar Kanunu'na göre nişanlılık sürecinde, nişanın bozulması için geçerli bir sebep bulunması gerekir. Nişanlılık, resmi bir evlilik akdine dönmeden önce iki taraf arasında yapılan bir bağdır ve bu bağ, yalnızca haklı sebeplerle sona erdirilebilir. Bir tarafın nişanı bozan taraf olması durumunda, haklı bir sebep yoksa nişanlılık sona erebilir, ancak bu durum karşı tarafa otomatik olarak manevi tazminat hakkı vermez.
Nişanın Bozulması Durumunda Manevi Tazminat:
Manevi tazminat talebinin geçerli olabilmesi için, bozulmaya sebep olan tarafın kusurlu davranışı ya da karşı tarafa maddi ve manevi zarar vermesi gerekir. Yani, sadece nişanın bozulması, karşı tarafın yaşadığı psikolojik ve manevi zararı kanıtlamak için yeterli olmaz. Bu tür bir tazminat talebi için, bozan kişinin davranışlarının haksızlık içeriyor olması ve bu haksızlık nedeniyle karşı tarafın ciddi bir manevi zarar görmesi gerekir.
Bozulma Sebepleri ve Manevi Zarar:
Haklı sebep olmadan nişanlılık ilişkisinin sona erdirilmesi, eğer karşı tarafın aşırı şekilde duygusal ve manevi zarar görmesine neden olursa, bu durumda kusurlu davranışlar sonucu manevi tazminat gündeme gelebilir.
Ancak, bozulmanın taraflardan birinin kişisel bir tercihi olması, özellikle başka bir sebep gösterilmeksizin (örneğin, duygusal bir bağın zayıflaması gibi), şartlar açısından yeterli olmayabilir.
Sonuç:
Yalnızca nişanın sebep göstermeksizin bozulması, doğrudan manevi tazminat hakkı doğurmaz. Manevi tazminat talep edebilmek için, nişanın bozulmasına yol açan kişinin kusurlu davranışı ve bunun neticesinde manevi zarar meydana gelmiş olmalıdır. Bu tür durumlarda her iki tarafın da davranışları ve nişanın sonlanma şekli, mahkemeler tarafından dikkatlice incelenir ve manevi tazminat kararı buna göre verilir.
Yani, nişanın bozulması tek başına manevi tazminat için yeterli bir sebep oluşturmaz; tazminat talebi için taraflardan birinin kusurlu davranışlarını ve bunun sonucunda meydana gelen zararı kanıtlamak gereklidir.