T.C.
KAYSERİ
14. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ'NE
DOSYA NO : 2022/***
ESAS BEYANDA
BULUNAN SANIK : A**** U***
KONU : İddia makamının esas hakkındaki mütalaasına karşı beyanlarımızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALARIMIZ
Sayın Mahkemenizin 20.06.2023 tarihli duruşmasında İddia Makamı Esas Hakkındaki Mütalaasında TCK 142/2-h, 116/1, 119/1-c, 151/1 maddeleri gereği cezalandırılmama karar verilmesini talep etmiştir. İddia makamının esas hakkındaki mütalaasına katılmamakla birlikte itirazlarımı sunuyorum. Şöyle ki;
Savcılık Makamı sanığın lehine ve aleyhine olan tüm delilleri tam ve eksiksiz olarak toplamalı ve değerlendirmelidir.
Hazırlanan iddianame evrakına bakıldığında suç tarihi 10-14/03/2021 olarak belirtilmiştir. Keza müvekkilin ilk ifadesinde de samimi bir şekilde beyan ettiği üzere "S****e evin kime ait olduğunu sorduğunda teyzesine ait olduğunu ve 4-5 gündür U*** ile birlikte bu evde kaldığını..." olayın 4-5 gün boyunca devam etmiştir. Müvekkil, yalnızca bir günlüğüne dava konusu eve gitmiştir. Sanık U*** B***** ifadesinde "Çarşamba gününden pazar gününe kadar bu evde kaldım. A**** Cumartesi günü geldi, Pazar sabahı evden ayrıldı." demiştir. Ancak yalnızca bir günlüğüne gittiği göz önünde bulundurulmamış ve olay boyunca oradaymış gibi kabul edilmiştir.
Sanık S**** Ç**** beyanlarında;
"U*** bana T****** Mahalesinde tanıdığına ait bir ev olduğunu ve ikindileyin oraya gel bir şeyler içeriz dedi. Bende çarşıda dolaştıktan sonra U***'ın tarif ettiği açık adresine tam bilmediğim T******* Mahallesinde bulunan müstakil bir eve geldim. Eve geldiğimde ikametin kapısını normal olarak çaldığımda, kapıyı U*** açtı içeri girdim. Eve girdiğimde evin odalarındaki eşyalırın dağınık olduğu gördüm, ancak oturduğumuz oda eşyaları dağınık değildi, evde farklı bir şeyden şüphelenmedim. Evde U*** ile birlikte bir şeyler içtik ve tavla oynadık. Akşama doğru Mahalleden tanıdığım A**** U*** isimli arkadaşım beni aradı. Nerdesin buluşalım dedi. A**** içeçek bir şeyler alarak yanımıza geldi. Evde birlikte tavla ve santraç oynadık ve birşeyler içtik. Daha sonra bu evde geceyi geçirdik. Sabah uyandığımda 5 dakika önce A**** evden dışarı çıkmıştı. A****'in evden çıkarken bir şey götürdüğünü görmedim. A****'den sonra bende evden çıktım." demiştir.
Sanık U*** B***** beyanlarında;
"T******* mahallesi Ç****** sokak üzerinde bir eve geldim. Kapıyı S**** Ç**** açtı ve bende içeri girdim. Evde sadece S**** Ç**** vardı. Akşama kadar kendisiyle takıldık alkol aldık yedik içtik. Bana sormuş olduğunuz A**** U*** isimli şahıs ise aynı gün akşam saatlerinde eve geldi. Onu ben pek tanımam. S****' in arkadaşıymış. O da bizimle takıldı ve gece bizimle bu evde kaldı ertesi sabah ise ayrıldı. A**** U*** evden ayrılırken evden bir şey alıp götürmedi diye biliyorum. Daha doğrusu ben bir şey görmedim.
Ben S****' e bu ev kimin diye sorduğumda bir akrabalarının evi olduğunu ve yurtdışında oldukları için eve baktığını söylemişti. Bende kendisine inandım. Ben bu eve zorla girmedim ve evde herhangi bir şey çalmadım. Bu evde kaldığım süre içinde dediğim gibi sadece bir gece A**** U*** isimli şahıs bizimle kaldı o da sabah saaterinde evden ayrıldı. Çarşamba gününden pazar gününe kadar bu evde kaldım. A**** Cumartesi günü geldi, Pazar sabahı evden ayrıldı." demiştir.
MALA ZARAR VERME suçu yönünden incelendiğinde;
Balkon pvc kapısı camının kırılarak, eve giriliği tarih 10/03/2021'dir. Gerek müvekkilin HTS kaydı incelendiğinde, gerekse diğer sanıkların beyanları dikkate alındığında, müvekkil söz konusu eve 13/03/2021 tarihi akşamı gelmiş ve 14/03/2021 tarihi sabahı ayrılmıştır.
Sanık S**** Ç**** ifadesinde "Eve girdiğimde evin odalarındaki eşyalırın dağınık olduğu gördüm. Akşama doğru Mahalleden tanıdığım A**** U*** isimli arkadaşım beni aradı. Nerdesin buluşalım dedi. A**** içeçek bir şeyler alarak yanımıza geldi." demiştir.
Sanık U*** B***** ifadesinde "Evde sadece S**** Ç**** vardı. Akşama kadar kendisiyle takıldık alkol aldık yedik içtik. Bana sormuş olduğunuz A**** U*** isimli şahıs ise aynı gün akşam saatlerinde eve geldi." demiştir.
Görüldüğü gibi müvekkil, evdeki eşyalara zarar verildiği sırada orada değildir. Aralarında herhangi bir iştirak iradesi de yoktur. Mala zarar verme suçu yönünden kastı da yoktur. Dolayısıyla müvekkil hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir.
KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL suçu yönünden incelendiğinde;
Sanık S**** Ç**** ve Sanık U*** B*****, ihlal suçunun işlendiği eve 10/03/2021 tarihinde, müvekkilden 3 gün önce gelmişlerdir.
Sanık S**** Ç**** ifadesinde "Ulaş bana T******* Mahalesinde tanıdığına ait bir ev olduğunu ve ikindileyin oraya gel bir şeyler içeriz dedi. Bende çarşıda dolaştıktan sonra U***'ın tarif ettiği açık adresine tam bilmediğim T******* Mahallesinde bulunan müstakil bir eve geldim. Eve geldiğimde ikametin kapısını normal olarak çaldığımda, kapıyı U*** açtı içeri girdim." demiştir.
Sanık U*** B***** ifadesinde "Ben S****' e bu ev kimin diye sorduğumda bir akrabalarının evi olduğunu ve yurtdışında oldukları için eve baktığını söylemişti. Bende kendisine inandım Ben bu eve zorla girmedim. Çarşamba gününden pazar gününe kadar bu evde kaldım. A**** Cumartesi günü geldi, Pazar sabahı evden ayrıldı." demiştir.
13/03/2021 tarihinde S**** Ç****, müvekkili arayarak, olayın gerçekleştiği eve davet etmiş. Evin teyzesine ait olduğunu, 4-5 gündür burada takıldığını söyleyerek belirterek bir şeyler yeyip içmeye davet etmiştir. Müvekkil de hayatın olağan akışına uygun olarak davete icap etmiş ve eve gelmiştir.
Söz konusu suçun işlenmesi için kişinin konutuna rızası dışında girilmesi veya rıza ile girildikten sonra rızaya aykırı bir şekilde çıkılmaması gerekmektedir. Söz konusu olayda Sanık S**** yönünden bu rızanın olmadığı ve bu suçun işlendiği varsayımında bulunulabilir. Ancak Müvekkil yönünden ise davet üzerine gelmiş olduğu eve, sanıkların beyanı üzerine evin sanığın teyzesine ait olduğu yanılgısına düşmüştür. Dolayısıyla burada bir ihlal kastı bulunmamaktadır. Zira günlük hayatta herkes birbirinin ev ve iş yerlerine gitmekte ve bu konutların kime ait olduğunu bilmemektedir. Zira gittiğimiz her yerin kime ait olduğunu tapu kayıtlarına bakarak yorumlamaya çalışmak hayatın olağan akışına aykırıdır. Dolayısıyla müvekkil olağan olarak, diğer sanığın beyanına dayanarak, ve yine onların rızasıyla söz konusu eve gelmiştir. Gayet tabi kapıyı çalmış ve içeri davet edilmiş ve girmiştir. Bu nedenle Sanık S**** yönünden olmayan rıza, burada müvekkil yönünden var sayılmalı ve müvekkil hakkında beraat kararı verilmelidir.
HIRSIZLIK suçu yönünden incelendiğinde;
Sanık S**** Ç**** ifadesinde "Alper içeçek bir şeyler alarak yanımıza geldi. Evde birlikte tavla ve santraç oynadık ve birşeyler içtik. Daha sonra bu evde geceyi geçirdik. Sabah uyandığımda 5 dakika önce Alper evden dışarı çıkmıştı. A****'in evden çıkarken bir şey götürdüğünü görmedim." demiştir.
Sanık U*** B***** ifadesinde "A**** de bizimle takıldı ve gece bizimle bu evde kaldı ertesi sabah ise ayrıldı. A**** U*** evden ayrılırken evden bir şey alıp götürmedi diye biliyorum. Daha doğrusu ben bir şey görmedim." demiştir.
Gerek müvekkilin beyanı, gerekse diğer sanıkların beyanlarında da görüleceği üzere, müvekkil söz konusu evden herhangi bir şey hırsızlamamıştır. Müvekkilin evden bir şeyler aldığı yönünde de herhangi bir somut delil yoktur.
“Ceza yargılamasının evrensel ilkelerinden biri olan “kuşkudan sanık yararlanır” kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Ceza mahkûmiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır.” (Yargıtay CGK., 30.06.2009 tarih, E. 2009/1-65, K. 2009/179 - Aynı yönde Yargıtay CGK., 06.03.2012 tarih, E. 2011/1-345, K. 2012/73)
"Sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Kuşkulu ve aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemez. Ceza mahkumiyeti bir olasılığa değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, teoride olsa hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermemelidir. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermektir." (Yargıtay CGK., 06.03.2012 tarih, E. 2011/1-345, K. 2012/73)
Dolayısıyla müvekkilin atılı suçu işlediğine dair herhangi bir delil olmadığı gibi, müvekkilin hırsızlık yapmak gibi bir amacı ve kastı da yoktur. Zira davet üzerine gelmiştir. Bu nedenle de müvekkil hakkında beraat kararı verilmelidir.
SUÇA İŞTİRAK yönünden incelendiğinde;
Sanık S**** Ç**** ifadesinde "Evde U*** ile birlikte bir şeyler içtik ve tavla oynadık. Akşama doğru Mahalleden tanıdığım A**** U*** isimli arkadaşım beni aradı. Nerdesin buluşalım dedi. A**** içeçek bir şeyler alarak yanımıza geldi. Evde birlikte tavla ve santraç oynadık ve birşeyler içtik. Daha sonra bu evde geceyi geçirdik. Sabah uyandığımda 5 dakika önce A**** evden dışarı çıkmıştı. A****'in evden çıkarken bir şey götürdüğünü görmedim. A****'den sonra bende evden çıktım." demiştir.
Sanık U*** B***** ifadesinde "Kapıyı S**** Ç**** açtı ve bende içeri girdim. Evde sadece S**** Ç**** vardı. Akşama kadar kendisiyle takıldık alkol aldık yedik içtik. Bana sormuş olduğunuz A**** U*** isimli şahıs ise aynı gün akşam saatlerinde eve geldi. Onu ben pek tanımam. S****'in arkadaşıymış. O da bizimle takıldı ve gece bizimle bu evde kaldı ertesi sabah ise ayrıldı. A**** U*** evden ayrılırken evden bir şey alıp götürmedi diye biliyorum. Bu evde kaldığım süre içinde dediğim gibi sadece bir gece A**** U*** isimli şahıs bizimle kaldı o da sabah saaterinde evden ayrıldı. Çarşamba gününden pazar gününe kadar bu evde kaldım. A**** Cumartesi günü geldi, Pazar sabahı evden ayrıldı." demiştir.
Diğer sanıklar S**** ve U***, olay yerine 10/03/2021 tarihinde gelmişlerdir. Müvekkil ise 13/03/2021 tarihi akşamı gelmiş ve 14/03/2021 tarihi sabahı ayrılmıştır.
Sanık U*** B*****, müvekkilim A**** U***'u tanımamaktadır. Keza müvekkilim de U*** B*****'ı tanımamaktadır.
Müvekkil söz konusu eve, diğer sanığın daveti üzerine gelmiştir. Görüleceği üzere diğer sanıklarla herhangi bir fikir ve eylem birliği içerinde de değildir. Savcılık makamının müvekkilin atılı şuçları diğer sanıklarla birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde işlediğine dair kanaati zorlama bir yorumdur. Müvekkile ceza verilmesi ceza hukukunun şüpheden sanık yararlanır ilkesine aykırılık teşkil edecektir.
*
Müvekkilin, kolluk beyanları dahil mahkeme huzurunda verdiği beyanlarda, diğer sanıkların aksine herhangi bir çelişkisi söz konusu değildir. Müvekkilin, diğer sanıklarla atılı suçlar yönünden iştirak iradesi bulunmamaktadır.
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda arz ve izah ettiğimiz ve re’sen dikkate alınacak gerekçelerle;
İddia makamının mütalaasına itirazımızın kabulüni,
Müvekkil hakkında atılı suçlrdan ayrı ayrı BERAAT kararı verilmesini,
Aksi kanaatte lehe olan hükümlerin uygulanmasını arz ve talep ederiz. 10/07/2023
Sanık Müdafi
Av. Gizem Gül UZUN