KAYSERİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR
DAVACI : **********************
VEKİLİ : Av. Gizem Gül Uzun
DAVALILAR : **********************
DAVA KONUSU : Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil (mümkün olmaması halinde tenkis), denkleştirme taleplerimiz ile ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebimizi içerir dilekçemizin sunulmasından ibarettir.
DAVA DEĞERİ : 10.000,00 TL (Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davaya konu taşınmazların değerlerinin bilirkişi vasıtasıyla tespitinden sonra arttırılmak üzere)
AÇIKLAMALAR :
1.Müvekkilimiz muris **********'in kızı ********* müvekkilin yasal mirasçısıdır. Davalı *********** ise müvekkilin oğludur. Muris 20.05.2024 Tarihinde vefat etmiştir. Murisin vefatı ile eşi, 2 erkek çocuğu ve 4 kız çocuğu olmak üzere toplam 7 mirasçısı bulunmaktadır. Kayseri 9.Noter ******* yevmiye nolu, 24.05.2024 tarihli veraset ilamı ektedir.
2.Müvekkilimiz, ülkemizde çok sık görülen kız çocuklarını mirastan ıskat etme amacına yönelik muvazaalı işlemlerin mağduru olmuştur. Muris müvekkillerimizi ve diğer kız çocuklarını mirasından mahrum bırakmak saikiyle ''Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Sümer Mah. *************** pafta nolu, ************** No:28 Kocasinan/Kayseri'' adresinde bulunan taşınmazı muvazaalı olarak devretmiştir. Muris müvekkili miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla davaya konu taşınmazın hisselerini gerçekte davalıya bağışladığı halde tapuda satmış gibi muvazaalı işlem yapmak suretiyle temlik etmiştir.
Ayrıca taşınmazın hisselerinin muristen intikali sırasında satış bedelleri de çok düşüktür. Taşınmazın hisselerinin satış bedelinin düşük olması da gerçekte olmayan bir satış işleminin yapıldığına işarettir. Taşınmaz hisselerinin satış işleminde taşınmaz bedeli günün şartlarına ve içerisinde bulunan müştemilat ve parselin büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda oldukça düşük olarak belirlenmiştir. Keşifte de görüleceği üzere bu denli kıymetli bir parsellerin bu bedelle satışının yapılması mümkün değildir. Arz olunan ve yargılama aşamasında ortaya çıkacak tüm bu nedenlerle, muris ile davalı arasındaki tüm tasarruf işlemleri batıl olup iptali gerekmektedir. Zira davalı, müvekkilin oğludur. Bu durum da muvazaayı ispat eden olgulardandır. Söz konusu bağışlama işlemi ise şartları noksan bulunduğundan geçersizdir.
Davalının temlik tarihinde hiçbir gelirleri bulunmadığı açık ve nettir. Kayseri’nin kıymetli konumlarından birisini satın almaları hayatın olağanına da aykırıdır. Aynı zamanda temlik tarihinde miras bırakanın ekonomik durumunun iyi olduğu, taşınmaz mal satma ihtiyacının olmadığı da bütün aile üyeleri tarafından bilinmektedir. Muris, sağlığında oğulları aleyhine açtığı davada, devir işleminden sonra da dükkanı işlettiğini ve evde oturmaya devam ettiğini belirterek devir işleminin muvazaalı olduğunu bir kez daha vurgulamıştır. Murisin mirasını mirasçıları arasında makul oranlarda paylaştırmadığı ve herhangi bir denkleştirme de yapmadığı dolayısıyla dava konusu temlikin mirasbırakan tarafından paylaştırma amacı ile yapılmadığı ve muvazaalı olduğu sabittir. 01.04.1974 tarihli 1974/1 E., 1974/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca satış işlemi muvazaa nedeniyle gizli bağış işlemi de şekle aykırılık sebebiyle geçersiz olduğundan dava konusu temlikin iptali ile müvekkillerin payı oranında tescilini temini için mahkemenize başvurma zarureti hasıl olmuştur. Bu şekilde müvekkilin hakkının muvazaalı olarak gaspını önlemek maksadıyla işbu davayı ikame ediyoruz.
''Kayseri ili, ********************* metre kare, ********* pafta nolu, Sümer Mah. ***********. No:28 Kocasinan/Kayseri''
Yukarıda adresi belirtilmiş olan taşınmaz, murisin oğlu *********'e devredilmiştir. Bu adreste bulunan gayrimenkul bir hayli kıymetli hale gelmiştir. Zira buraya kentsel dönüşüm gelmiştir. Kentsel dönüşüm geldiği hususu da tüm mahalle tarafından açıkça bilinmektedir.
Yine murisin ********* Mah. Eskişehir Bağlarında yer alan diğer gayrimenkulü de murisin oğlu **********'e devredilmiştir. Bu işlem de muvaazalıdır. Tapu kaydının celbini talep ederiz.
Konuyla ilgili Yargıtay Kararları:
1-)Yüksek Mahkeme, tasarrufun iptali davasında davacı tarafından, ihtiyati tedbir talep edilmiş olsa dahi, bu talebin ihtiyati haciz talebi niteliğinde olduğunu, bu nedenle mahkemece “ihtiyati tedbir” değil “ihtiyati haciz” kararı verilmesi gerekeceğini, belirtmiştir.
(Yargıtay 17. HD T:24.09.2012, E:8174, K:9903 : Tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği…
… Tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek müsbet ya da menfi bir karar verilmesi gerekir. Davacının dava dilekçesindeki talebinin ihtiyati haciz istemi olduğu kabul edilerek bir karar verilmesi yerine, istemin yalnızca ihtiyati tedbir olarak yorumlanıp yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HÜKMÜN BOZULMASINA…)
2-) Yüksek Mahkeme, tasarruf tarihinden önce borçlu ile davalı üçüncü kişiler arasında herhangi bir ‘yakınlık’, ‘iş arkadaşlığı’, ‘ticari ilişki’, ‘komşuluk’, ‘iş ortaklığı’, ‘akrabalık’, ve ‘tanıdıklık’ bulunup bulunmadığı araştırılarak, davalı üçüncü kişinin, borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla hareket ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerden olup olmadığı irdelenerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceğini, belirtmiştir.
(Yargıtay 17. HD T:17.03.2011, E:5301, K:2394 : … Mahkemece davalılar arasında tasarruf tarihinden önce herhangi bir yakınlık, iş arkadaşlığı, ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davalıların borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olup olmadığının irdelenmesi, gerektiğinde davalılardan delillerinin sorulması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Davacı vekilin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA…)
3-) (Yargıtay 17 HD., T:17.09.2019, E:2016/15967, K:2019/8172: … -K A R A R- Davacı vekili, alacaklı olduğu davalı borçlu …’in borcu sebebi ile aleyhine icra takibi yapıldığını, borçlunun adına kayıtlı taşınmaz hisselerini davalılara mal kaçırma gayesi ile devrettiğinin öğrenildiğini beyan ederek muvazaalı olarak yapılan tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Vekili …….. vekilleri ve davalı … vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı …….. tarafından ayrı ayrı açılan tapu iptali ve tescil davalarında dava konusu gayrımenkullerin cebr icraya konu edilmesi sebebi ile talebin tazminata dönüştürüldüğü yönünde hükümlerin kurulduğu, davalı borçlu ile davalı 3. kişiler arasında muvazaa olduğunun ispat edilemediğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA…)
4-) (Yargıtay 17 HD., T:14.03.2019, E:2016/12363 K:2019/3059: ….Tasarruf konusu gayrımenkulün satış bedelinin tapuda 5.250 TL TL gösterildiği, aldırılan bilirkişi raporuna göre de devir tarihindeki gerçek değerinin 93.075,19 TL olduğunun anlaşıldığı, dava konusu gayrımenkulün gerçek değeri ile satış değeri arasında mislini aşan fahiş farkın bulunduğu açıkça görülmektedir. Açıklanan nedenlerle davanın davalı …ve … yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gerekçe ile hüküm kurulması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan yönlerden kabulü ile hükmün BOZULMASINA…)
5-) (Yargıtay 17 HD., T:21.05.2019, E:2016/20255, K:2019/6456: …Somut olayda davanın reddine karar verilen 1490 nolu parsel davalı … tarafından 24.11.2009 tarihinde davalı …’ye devredilmiştir. Dosya içeriğinden davalı … ile borçlunun, dava konusu taşınmazın bulunduğu İney köyü nüfusuna kayıtlı olup aynı yerde oturmaktadırlar. Davalı … duruşma sırasında verdiği beyanında borçlu ile uzaktan akraba olduğunu da belirtmiştir. Bu durumda davalı dördüncü kişi Nurdane’nin borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu anlaşıldığından bu davalının satın aldığı 1490 nolu parsel yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA..)
6-) (Yargıtay 17 HD., T:17.09.2019, E:2016/13836, K:2019/8177: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlu tarafından davalı …’e devri yapılan dava konusu …,… ada, 1 parsel 1 nolu asma katlı gayrımenkul kaydında dava dışı …’ın ipoteğinin yanında 2. derecede davalı …’nin akrabalık ilişkisi ve ticari ilişkisi olduğu anlaşılan … nin ipoteğinin bulunmasına, dava dışı … ile davalı borçlu arasında borç-alacak ilişkisinin bulunmasına, dosya içerisindeki belgelere göre davalı borçlu ve davalı …’un …,… da ikamet etmelerine, davalı …’nin de davalı borçlunun durumunu bilen kişi olduğunun anlaşılmasına göre davalı … vekili ve … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA…)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/1- 1634 E. 2015/1531 K. Sayılı Kararı
“Mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapılan taşınmaz temliklerinde iki işlem vardır, bunlardan görünürdeki işlem, yani satış sözleşmesi tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli işlem yani bağış işlemi de resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir. Bu geçersizlik, miras hakkı ihlal edilen tüm mirasçılar tarafından dava yoluyla ileri sürülebilir. Ayrıca, temlik tarihinde miras bırakanın ekonomik durumunun iyi olması, taşınmaz mal satma ihtiyacının olmaması, taşınmaz devrinde o tarihteki değeri ile akitte gösterilen değer arasında fahiş bir fark olması, taşınmazı devralanın böyle bir ekonomik güçte olmaması gibi durumlar miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik hareket ettiğini ve yapılan temlikin muvazaalı olduğunu gösterir”
Yargıtay Kararı – 1. HD., E. 2016/17397 K. 2020/311 T. 21.1.2020; “Ne var ki, davacı taraf muris muvazaası hukuksal nedeni yanında terditli olarak 4721 sayılı TMK’nin 669. ve devamı maddeleri uyarınca denkleştirme nedenine de dayanmıştır. Ancak mahkemece, bu neden üzerinde hiç durulmadan ve olumlu-olumsuz bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmıştır.”
Yargıtay Kararı – 2. HD., E. 2008/16921 K. 2009/22192 T. 22.12.2009; “Denkleştirmede; mirasçıya yapılan karşılıksız kazandırmalar kural olarak miras payına mahsuben yapılmış sayılır ve iadeye tabidir. Aksinin ispatı yükümlülüğü karşılıksız kazanım elde eden mirasçıdadır.”
Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlerle, Sayın Mahkemece re’sen gözetilecek sebeplerle, Yargıtay Kararları ışığında haklı davamızın kabulü ile gerekenin yapılmasını saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.
HUKUKİ NEDENLER : TMK, TBK, HMK, 2644 Sayılı Tapu Kanunu ve sair ilgili mevzuat
HUKUKİ DELİLLER : Davalılarca sunulan delillere karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla:
Veraset İlamı
Tanık beyanları(Tanık listesi ayrıca sunulacaktır)
Tapu kayıtları
Nüfus kayıtları
Keşif
Bilirkişi
Yemin, İsticvap
''Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Sümer Mah. ******************** Kocasinan/Kayseri'' (Tapu müdürlüğünden celbi talep olunur)
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlerle;
Haklı Davamızın KABULÜ ile; davalılar arasında yapılan, ********* ve ******** adına tescil edilmiş dava konusu taşınmazların devir işleminin iptaline, müvekkilim ********** 'a alacağını cebri icra yolu elde etme yetkisi tanınmasına,
Dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacıyla:
a-) ''Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Sümer Mah. ***************** Kocasinan/Kayseri''(Rafet Örnek adına kayıtlı bulunan taşınmaz)
b-) Eskişehir Bağları, Selçuklu Mahallesinde bulunan davalılardan ********** adına kayıtlı bulunan taşınmaz,
BAHSİ GEÇEN TAŞINMAZLARA İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA,
c-)Taşınmazların tapu kaydının müvekkilin miras payı oranında iptali ile yine müvekkilin miras payı oranında adına TESCİLİNE,
d-)Muvazaa talebimizin reddine karar verilmesi halinde müvekkillerin saklı payının zedelendiği oranda tenkisine karar verilmesini,
e-)Davamızın kabulü ile muris muvazaası sebebiyle davalılar adına kayıtlı dava konusu taşınmazların tapu kaydının muvazaa nedeniyle iptali ile davacı müvekkillerin hisseleri oranında adlarına kayıt ve tesciline, mümkün değil ise tazminine,
f-)Müvekkilimizin mağduriyeti göz önünde bulundurularak teminatsız İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
Yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalılar yana MÜŞTEREKEN ve MÜTESELSİLEN yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederim. 30.08.2024
DAVACI VEKİLİ
AV.GİZEM GÜL UZUN