• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

Bisiklet Kazalarında Mağdur Olan Kişilerin Yasal Hakları

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN

25 TEMMUZ GÜNÜ BÖLGESEL BASKETBOL LİGİ TAKIMLARINDAN ZONGULDAK SPOR BASKET 67 OYUNCUSU MİHRACE YASEMİN BUĞDAYCI KAZA SONUCU YAŞAMINI YİTİRDİ. DİYARBAKIR'DA BİSİKLET SÜREN MİHRACE, BİR ARACIN KENDİSİNE ÇARPMASI SONUCU HAYATINI KAYBETTİ. SON ZAMANLARDA ART ARDA BİSİKLETLETÇİ KAZASI HABERLERİ GELMEKTE.

1-KAZALAR NEDEN ARTIYOR?

Bu kazaların en büyük nedeni eğitimsizlik. Kamyon ve TIR sürücüleri başta olmak üzere motorlu araç kullanıcıları, genelde bisikleti bir ulaşım aracı görmüyorlar, önemsemiyorlar. Bu yüzden sürücülerde yolun sağına bakma refleksi düşük. Ayrıca motorlu araç sürücülerinde 'Bisiklet kaldırımdan gider' algısı var. Sırf bisiklet sürücülerine gıcıklık olsun diye direksiyon kıran, onları sıkıştıran sürücüler bile var. Halbuki bisiklet, modern çağın en sağlıklı, en çevreci, en ekonomik aracı. Doğayı kirletmiyor, trafiği azaltıyor, insanların daha sağlıklı yaşamalarını sağlıyor vs.; bisikletin faydaları saymakla bitmez. Dünyada bisiklet kullanımı çok yaygın. Bizde de yeni yeni ulaşım aracı olarak görülmeye başlandı. Özellikle pandemi sürecinde insanlar toplu taşıma kullanmamak için bisiklet aldılar, bisiklet stokları eridi!

2-NEDEN BİSİKLET KAZALARININ ÖNÜNE GEÇİLEMİYOR?

Bisiklet kazalarının önüne geçilememesinin birkaç nedeni vardır:

Sürücü ve Bisikletçi Farkındalığı: Sürücülerin ve bisikletçilerin birbirlerinin varlığından haberdar olmaları ve birlikte trafikte uyum içinde hareket etmeleri önemlidir. Özellikle yoğun trafikte bisikletçiler bazen sürücüler tarafından fark edilmeyebilir ve bu, kazalara neden olabilir.

Trafik Yönetimi: Bisiklet yollarının eksikliği veya etkin trafik yönetimi eksikliği, bisikletçilerin güvenli bir şekilde seyahat etmesini zorlaştırır. Bisikletçiler için güvenli yolların tasarımı ve trafik akışının düzenlenmesi, kazaların önlenmesine yardımcı olabilir.

Bisikletçilerin Davranışları: Bisikletçilerin trafik kurallarına uymaması veya güvenli sürüş davranışlarını ihmal etmeleri, kazalara yol açabilir. Kırmızı ışıklarda geçmek, bisiklet yollarında yanlış yönde gitmek, kask kullanmamak gibi davranışlar riski artırabilir.

Sürücü Dikkatsizliği: Sürücülerin cep telefonu kullanımı, hız ihlalleri, yorgunluk veya dikkat dağıtıcı unsurlara odaklanmaları da kazalara neden olabilir.

Altyapı ve Şehir Planlaması: Bisikletçilere uygun altyapının eksikliği ve şehir planlamasının bisiklet kullanımını göz ardı etmesi de bisiklet kazalarının önlenmesini zorlaştırabilir.

Eğitim ve Farkındalık: Sürücü ve bisikletçilerin trafikte uygun davranışları konusunda yeterli eğitim almamış olmaları veya trafikteki riskleri fark etmeme sorunu da kazalara neden olabilir.

Bisiklet kazalarını azaltmak için trafik düzenlemeleri ve bisikletçi farkındalığının arttırılması gibi önlemler alınabilir. Eğitim ve bilinçlendirme kampanyaları, bisiklet yollarının geliştirilmesi ve trafik yönetiminin iyileştirilmesi gibi adımlar, bisiklet kazalarının önüne geçmede etkili olabilir. Ayrıca, sürücülerin ve bisikletçilerin trafik kurallarına uymaları ve birbirlerine saygı göstermeleri büyük önem taşır.

3-KAZALARI ÖNLEMEK İÇİN NE GİBİ ÖNLEMLER ALINMALIDIR?

Bisiklet kazalarını önlemek için alınabilecek önemli adımlar şunlardır:

Eğitim ve Farkındalık Kampanyaları: Bisikletçilere ve sürücülere trafikteki güvenli davranışlar ve kurallar hakkında eğitim vermek ve farkındalık kampanyaları düzenlemek, kazaların azalmasına yardımcı olabilir.

Bisikletçilere Özel Altyapı: Bisikletçiler için ayrılan bisiklet yolları, bisiklet şeritleri ve güvenli kavşaklar gibi özel altyapılar oluşturmak bisiklet güvenliğini artırır.

Sürücü Eğitimi ve Dikkat: Sürücülere bisikletçilerin varlığına dikkat etmeleri, emniyet mesafelerini korumaları ve hız ihlallerinden kaçınmaları konusunda eğitim vermek önemlidir.

Şehir Planlamasında Bisiklet Kullanımını Düşünmek: Şehir planlamasında bisiklet kullanımı göz önünde bulundurulmalı ve bisikletçilere uygun yollar ve ulaşım seçenekleri sunulmalıdır.

Kask Kullanımının Teşvik Edilmesi: Bisikletçilere kask kullanımının önemi konusunda bilinçlendirme yapmak ve kask kullanımını teşvik etmek, baş ve beyin yaralanmalarını azaltabilir.

Dikkat Dağıtıcı Unsurlardan Kaçınmak: Bisiklet sürerken cep telefonu kullanmak gibi dikkat dağıtıcı unsurlardan kaçınmak, güvenli sürüş için önemlidir.

Bisiklet Sürüş Teknikleri ve Güvenli Sürüş Davranışları: Bisikletçilere güvenli sürüş teknikleri, işaret verme, kavşaklarda dikkatli olma gibi konularda eğitim vermek kazaları azaltabilir.

Trafik Denetimleri: Trafik polislerinin düzenli olarak trafik denetimleri yaparak trafik kurallarına uymayan bisikletçilere ve sürücülere ceza uygulaması, trafik güvenliğini artırabilir.

Bisiklet Güvenliği İçin Teknoloji: Bisikletlerde kullanılan teknolojiyle, örneğin bisiklet kasklarına yerleştirilebilen sensörlerle veya bisikletlere takılabilen uyarı sistemleri ile kazaların önüne geçilebilir.

Kamuya Açık Veriler ve İstatistiklerin İzlenmesi: Kazaların sıklığı, nedenleri ve bölgelerdeki eğilimleri izleyerek, bisiklet güvenliğini artırmak için hedef odaklı politikalar geliştirilebilir.

Bisiklet kazalarının önlenmesi, bir dizi taraflı çaba gerektiren bir süreçtir. Sürücüler, bisikletçiler, şehir planlamacıları, trafik yöneticileri ve hükümetler, bisiklet güvenliğini artırmak için işbirliği yapmalı ve çeşitli önlemler almalıdır.

4-TÜRKİYE'DE YOLLAR BİSİKLETÇİLER İÇİN YETERİ KADAR GÜVENLİ Mİ?

Türkiye'de bisiklet yollarının eksikliği ve yetersizliği önemli bir sorundu. Bisikletçilerin trafiği paylaşmak zorunda kaldığı yollarda, genellikle sürücülerin ve bisikletçilerin birbirine saygı göstermediği ve trafik kurallarına uymayan davranışların yaygın olduğu görülmüştü. Ayrıca, bisikletçiler için güvenli kavşaklar ve geçişlerin olmaması da kazaların önemli nedenlerinden biriydi.

Bisikletçiler için yolların güvenliğini artırmak için Türkiye'de çeşitli çalışmalar yürütülmüş ve bisiklet yolu ağının genişletilmesi, bisikletçilere özel altyapının geliştirilmesi gibi adımlar atılmıştır. Ancak, bu süreçlerin tamamlanması ve bisikletçilerin güvenliğinin tam olarak sağlanması zaman ve kaynak gerektiren bir süreçtir.

Bisikletçilerin güvenliğini artırmak için trafik düzenlemeleri, bilinçlendirme kampanyaları, sürücü ve bisikletçi eğitimleri gibi önlemler alınmalıdır. Ayrıca, bisiklet yollarının düzenli bakımının yapılması, trafik kurallarına uyulması ve trafik denetimlerinin sıklaştırılması da önemlidir.

Güvenli bir bisiklet sürüşü için sürücülerin ve bisikletçilerin birlikte trafikte uyum içinde hareket etmesi ve birbirine saygı göstermesi büyük önem taşır.

5-ŞEHİRLER NASIL DÜZENLENMELİ?

Bisiklet kazalarını önlemek için şehirlerin düzenlenmesi aşağıdaki önemli faktörlere odaklanmalıdır:

Bisiklet Yolları ve Şeritleri: Şehirlerde bisikletçilere özel yollar ve şeritler oluşturmak, bisikletçilerin araç trafiğiyle güvenli bir şekilde etkileşimini sağlar. Bu yolların şehrin ana arterleri ve önemli bölgeleri ile bağlantılı olması, bisiklet kullanımını teşvik eder.

Güvenli Kavşaklar ve Geçitler: Bisikletçiler için güvenli kavşaklar ve bisiklet geçitleri oluşturmak önemlidir. Özellikle ana yolların kesişimlerinde, bisikletçilerin güvenli bir şekilde yoluna devam edebileceği düzenlemeler yapılmalıdır.

Trafik İşaretleri ve Yönlendirme: Bisikletçilere yönlendiren trafik işaretleri ve levhaları, bisikletçilerin güzergahlarını belirlemelerine yardımcı olur ve trafik kurallarına uymalarını kolaylaştırır.

Hız Sınırları ve Trafik Kontrolü: Şehir içi yolların hız sınırlarının belirlenmesi ve hız ihlallerinin sıkı bir şekilde denetlenmesi, bisikletçilerin güvenliğini artırır. Düşük hız sınırları, kazaların şiddetini azaltabilir.

Bisiklet Kira ve Paylaşım Sistemleri: Şehirlerde bisiklet kira ve paylaşım sistemlerinin kurulması, bisiklet kullanımını teşvik eder ve toplu taşıma ile bisiklet kullanımını entegre eder.

Kamuya Açık Etkinlikler ve Eğitim: Bisikletçilere yönelik trafik kuralları, güvenli sürüş teknikleri ve bisiklet bakımı gibi konularda düzenlenen eğitim ve bilinçlendirme etkinlikleri, bisikletçilerin bilinçli ve güvenli sürüş yapmalarına yardımcı olur.

Bisiklet Park Alanları: Şehir merkezlerinde, alışveriş merkezlerinde, iş merkezlerinde ve toplu taşıma durakları gibi yerlerde bisiklet park alanlarının sağlanması, bisikletçilerin güvenli bir şekilde bisikletlerini bırakmalarını ve günlük işlerini yapmalarını kolaylaştırır.

Bisiklet ve Yaya Öncelikli Trafik Düzenlemesi: Şehir içi bölgelerde bisiklet ve yaya öncelikli trafik düzenlemeleri ile bisikletçilere ve yayalara daha fazla öncelik tanınması, güvenli sürüş ve yürüyüş deneyimini artırır.

Kamuya Açık Veri ve İstatistiklerin İzlenmesi: Şehir yönetimleri, bisiklet kazaları ve güvenlikle ilgili verileri izleyerek, riskli bölgeleri belirleyip öncelikli olarak çözüme kavuşturabilir.

Sürdürülebilir Şehir Planlaması: Şehir planlamasında bisiklet kullanımı ve güvenliği göz önünde bulundurmak, sürdürülebilir bir ulaşım sistemi için önemli bir adımdır.

Bisiklet kazalarını önlemek için şehirlerde bu ve benzeri önlemler alınmalı, bisiklet kullanımını teşvik eden ve güvenliğini artıran bir ulaşım altyapısı oluşturulmalıdır. Ayrıca, halkın bisiklet kullanımının avantajları hakkında bilinçlendirilmesi ve bisiklet kültürünün desteklenmesi de önemlidir.

6-KAZALARIN HUKUKİ BOYUTU NASIL?

Hepimiz iki teker üzerindeyken, zaman makinesiyle çocukluğumuza yolculuk yapıp, pedal çevirmekten burnumuzun aktığı, akşam ezanı okunmadan evde olma telaşı yaşadığımız günlere gider, aynı heyecanla pedal çevirmeye devam ederiz. Tek fark artık akşam ezanı okunduktan sonra da evde olabiliyor ve burnumuzun akmasını önleyen termal kıyafetler giyebiliyoruz. Bir de hayatın getirdiği sorumluluklar, ekonominin vurduğu darbeler, aramızdan vefat edip ayrılan arkadaşlarımız, tekrar eden sağlık problemleri gibi gerçekler de var. Çocukken tek derdimiz akşam ezanından önce eve varmakken artık

ölümler, terör, döviz kurları, petrol fiyatları, savaşlar, büyüyen işsizlik yetmiyormuş gibi bir de trafikte nasıl hayatta kalırız diye düşünüyoruz. Trafik kazalarında hayatını kaybedenleri hesaplamaya kalksak bunun kanserden daha fazla can alan, pandemilerden daha tehlikeli olan fark edilmeyen ama her an yanımızda bekleyen bir Azrail olduğunu görürüz. Her ne kadar istemesek, elimizden gelen tüm önlemleri almış, tüm güvenlik kurallarını sağlamış da olsak bu Azrail bizi veya yakınımızı bulduğunda neler yapmamız gerekir? Kazadan önce trafik kuralları, aldığımız önlemler, dikkat ve özenimiz ile bir miktar şans faktörü devrede olmakla beraber kaza oluştuktan sonra hukuk konuşur. Kimin kusurlu olduğu, kimin neyden ne kadar ve nasıl sorumlu olduğu hukuk problemidir.

Kazadan kimler sorumludur? Bir kaza olduğunda zararı kim öder?

Aracın işletilmesinden kimler sorumlu dediğimizde unutulmaması gereken üç basit sorumlu vardır. Ruhsat sahibi, araç sürücüsü ve aracın trafik sigortası. Bazen aracı süren ruhsat sahibi değildir. Bu durumda sürücü ne kadar sorumlu ise aracın sahibi de o kadar, sigorta şirketi de o kadar sorumludur.

Kaza sonrası neler yaşanır?

Trafik kazası akabinde trafik ekipleri olay yerine gelir. Eğer kaza yaralanmalı değilse tutanak tutmak istemez kendi aranızda halledin derler. Genelde iki taraflı maddi hasarlı kazalarda araç sahipleri kendi aralarında tutanak tutarak, evrakları sigorta şirketlerine iletirler. Sigorta şirketi kaza tutanağına göre kusur durumu belirleyerek zarar oranında ödeme yapar.

Bisikletin yol açtığı zararlarda neler yapılmalı? Bisiklet bir arabaya çarptıysa ne olur?

Bisikletin zorunlu trafik sigortası olmadığından, bisikletçi kendi hatası ve ihmali ile bir araca zarar verdiyse bunu kendi cebinden karşılamak zorunda kalacaktır. Artan araç fiyatlarını düşünürsek, lüks araç görürseniz daha da dikkatli olmanızda fayda var. Buradaki sorumluluk sadece maddi zarar ile sınırlıdır. Kazayla bir arabaya çarptınız diye kimse sizden şikayetçi olamaz. Olsa da sonuç alamaz. Taksirle mala zarar verme suç olmadığından savcılık takipsizlik kararı verecek, dosya kapanacaktır. Ancak bisikletçi, araç sürücüsüne bir şekilde sinirlenip aynasını kırmış veya başkaca bir zarar vermişse hem maddi anlamda zararı gidermekle hem de TCK 151 madde gereği mala zarar verme suçu suçundan sorumlu olacaktır. Mala zarar verme suçunun cezası mahkemenin somut olayda takdir edeceği bir oranda 4 aydan 3 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.

Araç sürüsünün neden olduğu maddi hasarlı bisiklet kazasında kimler sorumludur?

Araç sürücüsü dikkatsiz ve özensiz şekilde, bisiklete çarpmış böylece bisiklette maddi hasar oluşmuş ise mümkünse bisiklet sahibi ile araç sürücüsü arasında bu konuyu belgeleyen bir tutanak tutulmalı, bisikletçi bisikletinde oluşan hasarı fotoğraflarla olay yerinde belgelemeli ve tutanak ile fotoğraflarla aracın sigortasına başvurmalıdır. Trafiğe çıkan araçların zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırması şart olduğundan araç sürücüsünün şahsı ile muhatap olmadan doğrudan sigorta şirketinden zararın istenilmesinde fayda vardır. Kimi zaman şahıslar borca batık olur. Sizden önce bir yığın, milyonlarca lira alacağı olan bankalar ve vergi dairesi varsa, size sıra gelene kadar bir ömür beklemeniz gerekebilir. Ancak sigorta şirketlerinde her zaman zararı karşılayacak parasal fon ödeme için hazır bekler. Sigorta şirketleri ekonominin ne kadar kötü olduğuna dayanarak ödeme yapmaktan kaçınamazlar. Sigorta şirketi teknik anlamda kazayı kabul etmez ve itiraz ederse ne yapılması gerektiğini aşağıda anlattık.

Sigortası olmayan bir araç bisiklete çarpmış ise ne yapılacaktır?

Buradaki zarar bisiklette oluşan maddi zarardır. Bisikletin jantının yamulması, gidonun yamulması gibi parayla giderilebilir, eşyanın başına gelen zarardan bahsediyoruz. Aracın zorunlu trafik sigortası yoksa, zarardan ruhsat sahibi ile sürücü beraber sorumludur. Ruhsat sahibinin olayla benim ilgim yok deme şansı yoktur. Karayolları Trafik Kanunu 85. Maddesi ruhsat sahibini de sorumlu tuttuğundan, araç kimin adına kayıtlı ise doğrudan o kişiye karşı dava açılabilir veya icra takibi yapılabilir.

Sigortası olmayan bir araç bisikletli şahsa çarpmış ise neler yapılacaktır?

Buradaki zarar, bisiklete gelen zarar değil, bisikleti süren kişinin bedeninde oluşan zarardır. Bisikletlinin kolunun kırılması, omzunun çıkması, yüzünde çizik izi kalması gibi zararlar buna örnektir. Çarpan aracın sigortasız olması bedensel zararların tazmininde önemli değildir. Sigortası olmayan aracın sebep olduğu kazadan vatandaşların mağdur olmaması için güvence hesabı kurulmuştur. Arabamıza sigorta yaptırırken ödediğimiz ücretin bir miktarı buraya aktırılarak fon oluşturulur. Bu fon yaralanmalı kazalarda çarpan aracın sigortası varmış gibi ödeme almamızı sağlar. Burada yapılacak başvurular güvence hesabına karşı yapılır. Güvence hesabı ödemiş olduğu zarar tutarını sigortası olmayan araç sürücüne icra takibi/dava yoluyla rücu eder.

Araba çarptığında ne kadar tazminat alabiliriz?

Genellikle kazalarda yaralan şahıslar ofisimize geldiğinde, büyük sıkıntılar yaşadıklarını, defalarca hastaneye gittiklerini, halen ağrıları olduğunu, tam olarak iyileşemediklerini, çarpan şahsın çok kaba davrandığını, 1.000 TL gibi bir para ödemeyi teklif ettiğini, kendilerinin asıl zararının çok daha fazla olduğunu ileri sürmektedir. Kazada yaralanan bazı vatandaşlar ise bir ay çalışamamış olmasının karşılığında 100.000 TL gibi rakamlar talep etmektedir.

Kazaya kusuruyla sebep olan araçtan alınabilecek tazminatın miktarı, çalışılamayan süre, sakatlık oranı, tedavi gideri ve iş potansiyelinin kaybı( ekonomik geleceğin sarsılması) kapsamında Türk Borçlar Kanunu’nda sayılmıştır.

Tazminat hesap formülleri fazlaca detaylı olduğundan birkaç örnek vermek gerekirse, bisikletli, çarpan aracın bacağını çatlatması nedeniyle 2 ay çalışamadıysa 2 aylık asgari ücret tutarında tazminata hak kazanır. Çalışamaz olduğunu doktor raporu ile belgelemesi gerekir. Geliri asgari ücretin üzerindeyse, bunu da bordro/SGK hizmet dökümü ibraz ederek belgelemelidir.

Bisikletli yaşanan kaza nedeniyle devamlı surette engelli kaldıysa, bu sefer de engellilik oranını sağlık kurul raporu ile belgelemelidir. Yüksek tutarda tazminat alan kişiler genelde bu gruptur. Engelli kalıp eskisi gibi çalışıp gelir elde edemediklerinden, aradaki farkın tazmin edilmesi gerekir.

Ekonomik geleceğin sarsılması adı altında olan zararın en basit örneği ise, televizyonda sunuculuk yapan bir kişinin yüzünde yara izi kalması ve artık o sektörde çalışamayacak olmasıdır. Kariyer imkanı elinden alınan kişinin tazminat hakları bu kapsamda hesaplanır.

Trafik kazalarında hastane masrafları SGK tarafından karşılanır. Ancak karşılanmayan ek tedaviler varsa, ayrıca medikal malzeme alınmış ise bunlar da istenebilir.

Tazminat hesaplamaları teknik bir konu olup detaylı hesaplama ayrı bir eğitim konusudur. Eğer trafik kazasından kaynaklı bir engeliniz varsa, alabileceğiniz yaklaşık tutarı öğrenmek için mail atabilirsiniz.

Bisikletli, yolda yürüyen yayaya çarparsa ne olur?

Bisikletli kişi yolda yürüyen bir kişiye çarpar ve zarara yol açarsa, yukarıda yapılan açıklamalar burada da geçerli olur. Bu sefer bisikletli yol açtığı zararları ödemelidir. Çaptığı kişide kemik kırığı olduysa, çalışamadığı ayların ücretini eğer kalıcı sakatlık, engellilik oluşmuş ise sakatlık oranı nispetinde zararı ödenmelidir. Ayrıca şikayet varsa, hakkında taksirle yaralamadan dava açılır.

Uzlaştırmacının para teklif etmesi ne anlama gelir? Uzlaştırmada para alırsak dava açabilir miyiz?

Taksirle yaralama kanunda suç olarak tanımlanmıştır. TCK 89 maddeye göre taksirle birini yaralamanın cezası üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır. Kaza akabinde yaralanma varsa olay yerine

polis ekipleri gelir, tutanak tutulur, ifadeler alınır ve hazırlanan dosya savcılığa gönderilir. Taksirle yaralama uzlaşmaya tabi suçlardandır. Yani bir taraf şikayetten vazgeçmenin karşılığı olarak bir edim talep edebilir. Bazı durumlarda şikayetçi olan yaralanan kişi, hastane ve yol masrafları istemekte, kimi zaman kırılan telefonun ücretini istemekte, bazen özür dilenmesini istemekte bazen ise yüzbinlerce lira tazminat talep etmektedir. Eğer taraflar uzlaştırmacı huzurunda anlaşır ve anlaşma şeklinde tutanak tutulursa artık yargılama yapılmayacaktır.

Tarafların bir miktar para karşılığında uzlaşması durumunda sigortadan tazminat alınabilir mi?

Tarafların maddi edim karşılığı soruşturma aşamasında atanan uzlaştırmacı(savcılık tarafından listeden seçilerek atanır.) huzurunda uzlaşması tazminata engel değildir. Taraflar ceza mahkemesinde yargılama yapılmaması karşılığında kendi aralarında taksirle yaralama suçuna ilişkin anlaşma yapmaktadır. Burada zarar veren kişi ceza mahkemesinde yargılanmamak konuyu savcılık aşamasında kapatmak için teklif edilen tutarı öder. Ancak burada ödenen para kişinin bedensel zararı veya çalışamadığı dönemin zararı değildir. Keyfi olarak talep edilip ödenen, maddi tazminattan bağımsız bir miktardır. Dava açmaya engel değildir. Dava açılması halinde ayrıca zararlar hesaplanıp ödenmelidir.

Ancak sigorta şirketleri maddi edimli uzlaşmada, zaten zararınızı savcılık aşamasında ödemişler diyerek zorluk çıkardığından haricen yapılacak bir şikayetten vazgeçme ile dosyayı kapatmayı uygulamada tercih ederiz.

Araç çarpıp kaçar ve olay yerini terk ederse ne yapılmalıdır?

Öncelikle aracın plakası alınmalı, mümkünse fotoğraf çekilmelidir. Olayı gören kişilerden çarpan aracın plakası sorulmalı, civardaki işletmelerden kamera kayıtları en kısa sürede araştırılıp incelenmelidir. Yaralanmalı kazalarda polis, taksirle yaralama suçu oluştuğundan şahsı araştırıp bulmaya çalışacaktır. Ancak polisin araştırması her zaman etkin değildir. Polis kamera görüntülerini alana kadar kamera kayıtları silinebilir. İşi şansa bırakmadan bir an önce kendi imkanlarınızla delil toplayın.

Aracın plakasından ruhsat sahibi kişiye polis ulaşacaktır. Aracı kullanan kişinin ifadesi ve delil durumuna göre ceza davası açılacaktır.

Olay yerine terk etmek, somut olayın durumuna göre trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna ( TCK 179-180 ) sebebiyet verebilir.

Sigorta şirketine karşı nasıl dava açarız?

Yukarıda özetlendiği üzere öncelikle dosyaya ait tüm evraklar toplanmalı ve zarar kalemleri belirlenmelidir. Kimi zaman sigorta şirketleri ödeme yapmak istemez ve çeşitli bahaneler üretebilirler. Bazı dosyalarda, şahıs %15 engelli kalmasına rağmen sigorta şirketi engel oranını fazla bulup hukuka aykırı ve keyfi şekilde engel oranını %5 sayarak tazminat ödeyebilir. Bu gibi durumlarda detaylı bir rapor alarak tazminat tutarınızı hesaplatmanız ve sigorta şirketine yeninden başvuru yapmanız gerekir. Sigorta şirketi hiç ödeme yapmaz veya eksik ödeme yaparsa önümüze iki tane yol çıkar. İlki adliyeye gidip dava açmaktadır. Ancak mahkemelerin iş yükü oldukça fazla olduğundan davanın sonuçlanması yıllar alabilir. İkinci yol ise, sadece sigorta ile yaşanan bu gibi davalara bakmakla göreli olan Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapmaktır. Yargılama 4 aylık sürede sonuçlandırılır. Hızlı ve ucuzdur. Genellikle tahkim komisyonuna başvurarak davaları ilerletmeyi tercih ederiz.

Ölümlü trafik kazasında kalanların hakları nelerdir?

Veriler tam olarak net olmasa da internette çıkan haberlerin ortalamalarına göre ülkemizde her hafta 2-3 kişi bisiklet sürerken ölüyor. Kayıt tutulmadığından net bir rakama ulaşamadık ancak bu sayının çok daha fazla olduğunu düşünüyoruz. Bisiklet süren ve trafik kazaları üzerine çalışan biri olarak ülkemiz şartlarında MTB sürerek trafikten uzak, dağ ve orman yollarını tercih eder oldum. Umalım ki en kısa

sürede her il ve ilçede güvenli bisiklet yolları yapılır kazaların önüne geçilir. Ancak mevcut durumu değiştirme şansımız olmadığından haklarımızı bilmemizde fayda vardır.

Ölen kişinin yakınlarının tazminat hakkı teknik olarak destekten yoksun kalma tazminatı olarak geçer. Halk arasında ise kısaca kan parası olarak anılır. Kişinin vefatı nedeniyle onun yokluğundan maddi ve manevi kayba uğrayan her kimse bu davayı açabilir. Bu kişi genellikle anne,baba, eş, kardeşler ve çocuklar olarak esas alınır. Ancak vefat eden kişiden düzenli yardım alan bir kişi de bu davayı açabilir. Örneğin, her ay 1000 TL öğrenci bursu veren kişi kazada vefat ederse, vefat edenin sağladığı bu destekten yoksun kalan öğrencinin belgelemek suretiyle(dekont vs.) bu davayı açmasında yarar vardır. Sigorta şirketi manevi tazminat ödemeyeceğinden maddi zararlar sigorta şirketinden manevi zararlar ise sürücü ve ruhsat sahibinden istenir. Destekten yoksun kalmanın maddi zarar hesabı da yaşam tabloları, bilinen dönem, bilinmeyen dönem, müteveffa yaşı, hak sahibi yaşı gibi detaylara göre farklılık arz ettiğinden ayrı bir uzmanlık gerektirir. Tazminatın uzman biri tarafından hesaplanarak takip edilmesin fayda vardır.

Vefat durumunda yarıca taksirle öldürme suçu da gündeme gelecektir. Taksirle öldürmenin cezası şu şekildedir;

Taksirle öldürme Madde 85-

(1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Şahsın alkollü olup olmadığı, yol şartlarına uygun sürüp sürmediği aynı zamanda bisikletlinin de bir kusuru olup olmadığı ayrıca araştırılır. Kaza yerinde mahkeme tarafından keşif yapılır. Bilirkişilerden raporlar alınır ve mahkemece kusur oranlarına göre ceza tayin edilir.

Trafik kazalarında zamanaşımı süresi ne kadardır? Kaç yıl öncesine kadar tazminat alabilirim ? Maddi hasarlı kazalarda zamanaşımı kaza tarihinden itibaren 2 yıl olarak hesaplanır. Ancak kaza nedeniyle ölüm varsa 15 yıl, yaralanma olmuşsa 8 yıl zamanaşımı vardır.

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28

Email

info@gizemuzunlaw.com