YASAL MİRASÇILIK ÜZERİNE BİR İNCELEME
Giriş
Miras hukuku, bireylerin ölümünden sonra malvarlıklarının hukuki akıbetini düzenleyen özel hukuk dalıdır. Türk Medeni Kanunu çerçevesinde mirasçılık iki ana başlık altında toplanır: yasal mirasçılık ve atanmış mirasçılık. Bu çalışmada, yasal mirasçılık kavramı, kapsamı ve uygulanma biçimleri incelenecek; güncel uygulamalara ve öğretideki değerlendirmelere yer verilecektir.
1. Yasal Mirasçılığın Tanımı ve Hukuki Dayanağı
Yasal mirasçılık, miras bırakanın ölüm anında herhangi bir tasarruf yapmamış olması durumunda, kanunun öngördüğü düzenlemeye göre mirasın kimlere ve nasıl intikal edeceğini belirleyen sistemdir. Türk Medeni Kanunu'nun 495 ila 501. maddeleri arasında yasal mirasçılığa ilişkin hükümler düzenlenmiştir.
TMK m.495 hükmüne göre, miras bırakanın birinci derecedeki yasal mirasçıları altsoyudur. Altsoyun bulunmadığı hâllerde ise miras, sırayla üstsoya, kardeşlere, yan soya ve son çare olarak devlete geçmektedir.
2. Yasal Mirasçılar ve Zümre Sistemi
Türk miras hukuku, zümre (derece) sistemi esasına dayanır. Bu sistemde mirasçılar, miras bırakanla olan soy bağına göre üç ana zümrede toplanmıştır:
2.1. Birinci Zümre: Altsoy
Birinci zümreyi miras bırakanın çocukları ve onların altsoyu oluşturur (TMK m.495). Miras, sağ kalan çocuklar arasında eşit şekilde paylaştırılır. Ölmüş olan çocuğun yerine kendi altsoyu geçer (halefiyet ilkesi).
2.2. İkinci Zümre: Ana ve Baba Zümresi
Altsoy bulunmadığında, miras anne ve baba ile onların altsoyuna geçer (TMK m.496). Ebeveynin her biri mirasın yarısını alır. Ölmüş olan ebeveynin payı ise kendi çocuklarına intikal eder.
2.3. Üçüncü Zümre: Büyükbaba ve Büyükanneler
İkinci zümrede de mirasçı bulunmadığı takdirde, miras büyükbaba ve büyükanneler ile onların altsoyuna kalır (TMK m.497).
2.4. Zümreler Arasındaki Öncelik
Altsoy varsa diğer zümreler mirasçı olamaz. Yani bir alt zümreye mensup kişiler bulunmadıkça üst zümreye geçilmez.
3. Sağ Kalan Eşin Mirasçılığı
Sağ kalan eş, zümre sistemi dışında tutulmuştur ve her durumda mirasçıdır (TMK m.499). Ancak miras payı, birlikte mirasçı olduğu zümreye göre değişir:
Altsoy ile birlikteyse: 1/4
Ana ve baba zümresi ile birlikteyse: 1/2
Büyükbaba ve büyükannelerle birlikteyse: 3/4
Hiçbir zümre yoksa: Tüm miras sağ kalan eşe kalır.
4. Evlatlık ve Devletin Mirasçılığı
Evlatlık ve onun altsoyu, evlat edinene kan hısımlığı çerçevesinde mirasçı olur (TMK m.500). Ancak evlat edinenin, evlatlığın mirasında yasal mirasçılığı yoktur.
Yasal mirasçısı bulunmayan bir kimsenin mirası ise devlete geçer (TMK m.501). Devletin mirasçılığı terekedeki borçlardan sorumlu olmaksızın gerçekleşir.
5. Değerlendirme ve Sonuç
Yasal mirasçılık sistemi, toplumsal yapıyı ve aile ilişkilerini gözeterek kurulmuştur. Zümre sisteminin açık ve sıralı olması, murisin iradesi dışında da adil bir paylaşımın sağlanmasını hedefler. Ancak uygulamada, özellikle karma aile yapıları, evlilik dışı çocuklar ve evlatlık ilişkileri gibi durumlar yasal mirasçılıkla ilgili sorunlar doğurabilmektedir. Bu bağlamda, bireylerin tasarruf serbestisi kapsamında mirasçılık ilişkilerini düzenlemesi, uyuşmazlıkların önüne geçebilir.
Kaynakça (İsteğe Bağlı Ekleme İçin)
Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı)
Aydın Zevkliler, Miras Hukuku, Yetkin Yayınları
Yargıtay İçtihatları
Oğuzman/Barlas, Medeni Hukuk