• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

Nafaka Davası İstinaf Başvuru Dilekçesi Örneği

                          ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE 

                        

                                                        Gönderilmek Üzere

 

                                                 ANKARA 21. AİLE MAHKEMESİNE

 

DOSYA NO                                       : 2022/*** E.

 

KARAR NO                                      : 2023/*** K.

 

KARAR TARİHİ                             : 04/12/2023

 

TEBLİĞ TARİHİ                             : 28/12/2023

 

İSTİNAF TALEBİNDE

BULUNAN DAVALI                       :

 

VEKİLİ                                             : Av. Gizem Gül UZUN

                                                                        Sahabiye Mah., Teoman Sk., Avukatlar İş Hanı, Bina No:9,                                                                          Kat:5, Diare No:501, Kocasinan/ KAYSERİ

 

DAVACI                                            :

 

VEKİLİ                                              :

 

KONU                                                : Ankara 21. Aile Mahkemesinin 04/12/2023 tarih, 2022/*** E. Ve 2023/*** K. Sayılı kararına karşı istinaf başvuru dilekçemizdir. 

 

AÇIKLAMALAR                             :

 

Müvekkil ile davalı, Ankara 26. Aile Mahkemesinin 2021/*** E. Ve 2021/*** K. Sayılı kararı ve 16/12/2021 tarihli gerekçeli kararı ile boşanmışlardır. Boşanma ile birlikte müvekkilim lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Yine işbu boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuklar olan 155980******* T.C. Kimlik numaralı Rukiye **********'ın ve 141360****** T.C. Kimlik numaralı Ömür *****'ın velayetleri davalıya bırakılmış ve müşterek çocuklar davalı ile birlikte yaşamaktadır. İşbu boşanma kararında, müşterek çocuklar lehine müvekkilin ödemesi gereken herhangi bir iştirak nafakasına hükmedilmemiştir. 

 

Boşanma kararın kesinleşmesinden sonra ise davalı tarafından müvekkilime, müvekkilim lehine takdir edilen 500,00 TL tutarındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve müşterek çocukların her biri için 1.000,00'er TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL tutarında iştirak nafakasına hükmedilmesi amacıyla 24/11/2022 tarihinde, Ankara 21. Aile Mahkemesinin 2022/*** E. Sayılı dosyasında müvekkilim aleyhine dava açılmıştır. 

 

Ankara 21. Aile Mahkemesinin 04/12/2023 tarih, 2022/*** E., 2023/*** K. Sayılı gerekçeli kararında davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; ilgili karar şu ifadeleri içermiştir;

 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

Davanın kısmen kabulü ile; Ankara 26. Aile Mahkemesinin 2021/** Esas, 2014/11 Karar sayılı ilamı ile 70504***** T.C. Kimlik numaralı Davalı AYŞEGÜL **** lehine takdir olunan aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılmasına,

Velayeti davacıya tevdi olunan müşterek çocuklar, 10/06/2008 doğumlu, 155980****** T.C. Kimlik numaralı Rukiye Kardelen **** ile 28/05/2014 doğumlu, 141*********** T.C. Kimlik numaralı Ömür **** için dava tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 500,00'er TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL tedbir nafakası takdiri ile karar kesinleşinceye kadar devamına, nafakanın kararın kesinleşme tarihinden sonra iştirak nafakası olarak sürdürülerek her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 

Dava adli yardım talepli açıldığından alınması gereken 179,90 TL başvuru harcı ile 269,85 TL peşin harç ile hazine giderlerinden karşılanan tebligat ve müzekkere gideri 420,00 TL olmak üzere toplam 869,75 TL'den ibaret yargılama giderinin davalıdan tahsili ile hazineden irad kaydına, 

Davacı vekil ile temsil edildiğinden A.A.Ü.T uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

A.A.Ü.T. 9/2. Maddesi uyarınca davalı yönünden vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,

Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren ki hafta içinde Ankara Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2023

 

Denilerek karar verilmiş; davalının müvekkile açtığı dava kısmen kabul edilerek; müvekkil lehine Ankara 26. Aile Mahkemesi tarafından takdir edilen 500,00 TL'lik yoksulluk nafakası kaldırılmıştır. Yine, istinafa konu olan hükümde, davalının müşterek çocuklar lehine talep ettiği iştirak nafakasının kısmen kabulüne karar verilmiş ve kısmen kabul edilen kısım kadar, müvekkilin iştirak nafakası ödemesine hükmedilmiştir. 

 

YEREL MAHKEME TARAFINDAN VERİLEN HÜKÜMDE, NAFAKANIN AZALTILMASI/ KALDIRILMASINA YÖNELİK GEREKEN ŞARTLAR HAKKANİYETLİ BİR BİÇİMDE DEĞERLENDİRİLMEMİŞTİR. 

 

Ankara 21. Aile Mahkemesinin vermiş olduğu hüküm, haksız ve hukuka aykırı olduğundan mütevellit; yasal süresi içinde tarafımızca Sayın Mahkemenize istinaf başvurusunda bulunma zorunluluğumuz hasıl olmuştur. Şöyle ki;

 

Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere nafaka azaltılması/ kaldırılmasına karar verilmesi için nafaka alacaklısında gerçekleşmesi aranan bazı durumlar mevcut olmalıdır;

 

Nafaka alacaklısı lehine hükmedilen nafakanın azaltılması/ kaldırılması için;

 

Nafaka alacaklısının evlenmeden başka birisiyle fiilen evliymiş gibi yaşaması

Nafaka alacaklısının yoksulluğunun ortadan kalkması

Nafaka alacaklısının işe girmesi 

Nafaka alacaklısının haysiyetsiz hayat sürmesi

 

Belirtilen şartların somut olaya ve müvekkile ilişkin değerlendirmesini yapmak gerekirse;

 

Müvekkil, davalıdan boşandıktan sonra Kayseri'ye dönmüştür. Müvekkil, evlenmeyi bir daha düşünmemiş, bu sebeple de hayatına kimseyi almamıştır. Bu sebeple de müvekkilin, davalıdan yoksulluk nafakası aldığı süreç boyunca başka bir erkekle evlenmeden, evliymiş gibi fiilen yaşaması bahis konusu dahi değildir.

 

Yine ikinci şarta göre nafaka alacaklısı için hükmedilen nafakanın azaltılması/ kaldırılması için nafaka alacaklısının yoksulluğunun ortadan kalkması gerekmektedir. Ancak müvekkilin, davalıdan boşanmasından itibaren geçen süreç boyunca mal varlığında herhangi bir yolla zenginleşme gerçekleşmemiş olup; müvekkilin yoksulluğunun ortadan kalktığını söylemek maddi gerçeğe tamamen aykırı bulunmaktadır. 

 

Üçüncü ve son şart olarak nafaka alacaklısının işe girme şartı, nafaka azaltılması/ kaldırılması için öne sürülmüştür. Bu şartın müvekkille ilgili somut olaya ilişkin değerlendirmesi yapılacak olursa sarih olarak görülecektir ki; müvekkil iş bulma konusunda birçok problem yaşamış olup; müvekkil hali hazırda işsiz durumda bulunmaktadır. 

 

YARGITAY'IN, NAFAKA ALACAKLISININ ASGARİ ÜCRETLİ BİR İŞE GİRMİŞ OLMASI HALİNDE DAHİ YOKSULLUĞUNUN ORTADAN KALKMADIĞINA; BU SEBEPLE DE HÜKMEDİLEN NAFAKANIN KALDIRILMASININ HUKUKA AYKIRI OLDUĞUNA İLİŞKİN KARARI BULUNMAKTADIR. İSTİNAF İNCELEMESİ YAPILIRKEN BU KARARIN GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMASINI TALEP EDERİZ. 

 

Nafaka alacaklısı lehine hükmedilen nafakanın azaltılması/ kaldırılması için her ne kadar son şart olarak nafaka alacaklısının işe girmesi aranmışsa da; Yargıtay'ın bu hususta vermiş olduğu kararları bulunmaktadır. Şöyle ki;

 

T.C. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/19851 Esas, 2017/8914 Karar, 01/06/2017 Tarih

 

Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının asgari ücretle çalışıyor bulunması onu yoksulluktan kurtarmayacağından hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez.

 

Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin karanın da anlaşılacağı üzere nafaka ödenen tarafın gelirinin olması halinde söz konusu gelirin yoksulluktan kurtarıp kurtarmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Nafaka ödenen tarafın geliri, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetmiyor ise nafakanın kaldırılması ya da azaltılması hakkaniyete aykırıdır. 

 

Yargıtay kararından da sarih olarak görüleceği üzere nafaka alacaklısının asgari ücretli bir işe girse dahi yoksulluğunun ortadan kalkıp kalkmadığının değerlendirmesinin yapılması gerekmektedir. Yargıtay, nafaka alacaklısının, asgari ücretli bir işe girmesini yoksulluğun ortadan kalkması olarak değerlendirmemiştir. Anılan şartlar ve Yargıtay kararı ışığında, yerel mahkeme tarafından müvekkil lehine Ankara 26. Aile Mahkemesi tarafından tesis edilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar vermesi yerinde olmamıştır. 

 

Müvekkilin ekonomik durumunun kötü oluşu, yoksulluğunun devam edişi ve mal varlığında herhangi bir zenginleşmenin meydana gelmemesi hususlarında dinlenen tanıklarımız da bu durumu açıkça ifade etmişlerdir. 

 

YEREL MAHKEME TARAFINDAN, DİNLETTİĞİMİZ TANIKLARIMIZIN BEYANLARINA HUKUKA AYKIRI BİR ŞEKİLDE İTİBAR EDİLMEMİŞ; BİLAKİS YEREL MAHKEME KARAR VERİRKEN,  TEK TARAFLI OLARAK DAVACININ HAKSIZ İDDİA VE BEYANLARINI DİKKATE ALMIŞTIR.

 

Nitekim Ankara 21. Aile Mahkemesinde nafakanın kaldırılmasına yönelik yapılan yargılamada dinlettiğimiz tanıklarımız da bu durumu açıkça ifade etmişlerdir. Şöyle ki;

 

Kayseri 4. Aile Mahkemesinin, 31/05/2023 tarihli ve 1 numaralı celsesinde tarafımıza ait tanıklardan 28382****** T.C. Kimlik numaralı Mehmet ***** ilgili tanık beyanında;

 

"Taraflardan Ayşegül ********, yanımda çalışan usta başı Hüseyin *******'ın akrabası olması sebebiyle Hüseyin *****'ın tavsiyesi üzerine 2022 yılının 7. Veya 8. Ayında yanımda 1 ay 45 günlük bir süre ile çalışmıştır. Sigorta girişi yapmak istediğimizde boşandığı eşinden dolayı icra dosyalarının olduğunu beyan etti. Genel manada iş konusunda anlaşamadığımızdan deneme süresi sonucunda iş çıkışını verdim. Maddi bir gelirinin olmadığını biliyorum. Münferit zamanlarda Hüseyin ******** vasıtasıyla geçinebilmesi için maddi yardımlarda bulunmaktayım. Şu an fiili olarak çalışmıyor. Eş, dost, akrabanın verdiği para ile geçiniyor. Çocukları görmek için gitmek istediğinde otobüs biletini ben aldım, yardım olsun diye. Kendisine eşim ile birlikte Ayşegül'e uygun olacak kıyafet yardımı vs. De yaptık. Ayşegül'ün annesinin psikolojik sıkıntıları var. Bizim işte çalışırken çocuğu da haftasonu yanına geldiğinde annesi Ayşegül'ü ve çocuğunu bir gece dışarı atmış. Bu durumu bana Hüseyin ******* söyledi. Bu konu sonrasında Ayşegül'e babandan kalan bir şey yok mu diye sorduğumda; "Yok abi maaşı annem alıyor. Zaten rahatsız, ondan ne isteyeceğim ben." dedi. Bir gün Ayşegül'e okullar açılmadan çocukları alsan mı ya da sen mi gitsen diye söyledim. O da babaları Antalya'ya tatile götürecek dedi. Çocuklar annesinin yanına geldiğinde kılık kıyafetleri düzenliydi. Anladığım kadarıyla babaları çocukları ile maddi olarak yetebilecek güçlükte, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir."

 

 İlgili ifadeleri kullanmıştır. Tanığımızın ifadelerinden sarih olarak anlaşılabileceği gibi tanık, müvekkille iş konusunda anlaşamadığından ötürü, deneme süresi içinde müvekkile yönelik iş akdini sona erdirmiştir. Ayrıca tanık, müvekkilin maddi durumunun olmadığını, bu sebeple de münferit zamanlarda Hüseyin ******* isimli şahıs vasıtasıyla müvekkile maddi yardımlarda bulunduğunu açıkça ifade etmiştir. Öyle ki tanık; müvekkilin müşterek çocuklarını görmek üzere Ankara'ya gitmesi için otobüs biletini dahi kendi cebinden karşılamıştır. 

 

Müvekkilin annesinin psikolojik sıkıntıları bulunmaktadır ve müvekkilin annesi bir gece müşterek çocuğu ve müvekkili dışarı atmıştır. Görüleceği üzere müvekkil, Kayseri'de tabiri caizse tek başına yaşam kavgası vermektedir. 

 

Davalı, Kayseri 21. Aile Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde müvekkilimizin babasından yetim aylığı aldığını iddia etmiş; ayrıca müvekkilin sigortalı bir işte çalıştığından, bu sebeple de maddi durumunun gayet iyi olduğunu iddia etmiştir. Müvekkil, babasından yetim aylığı almamaktadır. Müvekkilin kullanmış olduğu tek bir hesap kartı bulunmaktadır. Bu hesap kartının dökümleri incelendiğinde müvekkilin babasından yetim aylığı almadığı sarih bir şekilde görülecektir. 

 

Müvekkile ait hesap kartı bilgileri;

 

Ayşegül TAŞ, Ziraat Bankası, Hesap Numarası: 6500 8306 8228 ****

TR 7600 0100 1527 9269 3556 ****

 

Müvekkile ait banka hesabına ilişkin bilgiler tarafımızca yerel mahkeme ile de paylaşılmış olup; ilgili banka hesabına ilişkin hesap hareketlerinin dökümü istenmiştir. Ancak ne yazık ki yargılamadaki bu talebimiz titizlikle değerlendirilmemiş olup; haksız bir hüküm kurulmuştur. Yine müvekkilin müşterek çocukların bulunduğu Ankara İline giderken almış olduğu otobüs biletleri ve hediyelerin faturaları yerel mahkemeye sunulmuş; ancak yerel mahkeme tarafından yine bu delillerin değerlendirmesi hakkaniyetli bir biçimde yapılmayarak işbu istinafa konu ettiğimiz hukuka aykırı karar verilmiştir. 

 

Ancak tanığımızın beyanından da sarih olarak görüleceği üzere müvekkilin babasından kalan maaşı, müvekkilin psikolojik rahatsızlığı olan annesi almaktadır. Müvekkil, annesinin düşkün durumundan ötürü bu maaşı kendi yararına kullanmamaktadır. 

 

Yine tanık beyanımızdan da sarih olarak görüleceği üzere, davalı her ne kadar sigortasız olarak ve cüzi miktarlarda kazancının olduğu taksicilik işiyle meşgul olduğunu ve yoksululuk nafakasını ödeyemediğini iddia etse de; davalının maddi durumu müşterek çocukları Antalya'ya tatile götürecek kadar iyidir. 

 

Kayseri 4. Aile Mahkemesinin 31/05/2023 tarihli ve 1 numaralı celsesinde dinlenen müvekkilin tanıklarından, 2045365**** T.C. Kimlik numaralı Hüseyin ********* ilgili beyanında;

 

"Taraflar Ayşegül ******** benim halamın kızı olur. Halam kimseyle geçinemiyor. Ayşegül ile de geçinemedi. Ayrı ev tutmak zorunda kaldı. Ev bulma süreçlerinde bizde kaldı. Bizim yardımlarımızla geçindi. Sonrasında iş için benim yanında çalıştığım Mehmet ****** ile görüştük. O da işe aldı. Ayşegül eski eşinin borçlarından dolayı icralık olduğu için sigorta istemedi. Mehmet Bey'de bu şekilde çalıştıramam dediği için işten çıkarttı. 20 gün 1 ay arası çalıştı. Sonrasında bizlerin ve ağabeylerinin yardımıyla geçiniyor, temizliğe gidiyor. Halamın eşinden kalan maaş var. Onu da halam alıyor. Ayşegül'e vermiyor. Ayşegül'ün oturduğu evi biz 1700- 1800'e tutmuştuk yaklaşık 1 sene önce. Şimdi ne kadar oldu bilmiyorum. Ayşegül zaten başkalarının yardımı ile geçiniyor. Nafaka verecek gücü yoktur. Benim Keçiören'de arkadaşlarım var. Arada çocukları ve İhsan'ı soruyorum. Burada da arkadaşlarım var Salih isminde. O da İhsan ile halen görüşür. İhsan'dan haber alıyorum. İhsan tır şoförüydü. Şimdi taksicilik yapıyormuş. Sigortasız çalışıyor. Sigorta kaydı olmadığı için de nafaka talebinde bulundu. İhsan'ın nafakaya ihtiyacı yoktur. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir."

 

Mahkemede dinlenen tanıklarımızdan Hüseyin *********, müvekkilin dayısının oğludur. Bu sebeple de müvekkilin zor şartlarda nasıl yaşam mücadelesi verdiğine tanıklık eden kişilerdendir. Müvekkil, halasının geçimsiz kişiliği sebebiyle, boşandıktan sonra yanına yerleştiği halasının evinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Bu sebeple müvekkil, ayrı bir eve kiraya çıkmış; zor şartlarda kira, fatura, beslenme gibi giderlere katlanmak zorunda kalmıştır. Müvekkil, kuzeninin yardımı ile mahkemede dinlenen tanıklarımızdan ve Hüseyin ********'ın yanında çalıştığı Mehmet ****** ile iş için görüşmüştür. Ancak Mehmet ******** ile müvekkilin, tanık beyanlarında açıklanan sebeplerden ötürü anlaşamaması üzerine müvekkil, işten çıkarılmıştır. 

 

Müvekkil, halasından herhangi bir destek almamaktadır. O zaman 1700- 1800'e tutulan evin günümüz ekonomik ve enflasyon koşullarında miktarının artacağının kabulü gerekmektedir.

 

 Müvekkil, başkalarının yardımı ile ancak geçinebilmektedir. Müvekkilin lehine tesis edilen yoksulluk nafakasının anılan şartlarda kaldırılmasına karar verilmesi ve müşterek çocuklar lehine müvekkilin iştirak nafakası ödemesine hükmedilmesi yerinde olmamıştır. Zira, müvekkilin müşterek çocuklara iştirak nafakası ödeyebilecek gücü bulunmamaktadır. Davalının, sanki müvekkil, müşterek çocuklarını hiç ziyaret etmiyormuş; onlarla ilgilenmiyormuş, kişisel ilişki kurmuyormuş gibi öne sürdüğü iddiaları kesinlikle gerçeğe aykırıdır. Müvekkil, bulunduğu tüm ekonomik güçsüzlüğe rağmen, kendisiyle iş akdini sonlandıran eski işvereninden dahi otobüs bileti alarak elinde hediyelerle çocuklarını ziyarete gitmiş; bulunduğu şartlara rağmen annelik görevini şekilde yerine getirmiştir. Bu durum, müvekkili yakinen tanıyan ve yerel mahkemede tanık olarak dinlenen şahısların beyanlarıyla da sabit bulunmaktadır. Ancak yerel mahkeme ne yazık ki, dinlettiğimiz tanıklarımızın beyanlarına hukuka aykırı şekilde itibar etmemiştir. 

 

Yine davalı, haksız iddiasını sigortasız olduğuna dayandırmıştır. Ancak davalı, her ne kadar sigortasız olarak çalıştığını beyan etmişse de zaten taksicilik yapanların çoğunluğunun sigortasız olarak faaliyet gösterdiklerine şahit olmaktayız. Davacı, işbu nafakanın kaldırılması davasında haksız menfaat elde etmek ve boşanması sebebiyle müvekkile duymuş olduğu husumeti yansıtmak amacıyla işbu yargılamanın başlamasına sebebiyet vermiştir. Öyle ki davalı, haksız menfaat elde edebilmek ve dayanaklarını daha iyi somutlaştırabilmek adına müvekkilin müşterek çocuklarla ilgilenmediği iddiasında bulunarak yerel mahkemeyi yanıltmıştır. İşbu sebeplere dayanılarak yerel mahkeme tarafından verilen haksız ve hukuka aykırı kararın kaldırılması gerekmektedir. 

 

HUKUKİ NEDENLER                     : TMK, HMK ve yasal sair tüm mevzuat

 

SONUÇ VE İSTEM                          :

 

Yukarıda arz ve izah olunan ve Sayın Mahkemenizce re'sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle,

 

İstinaf başvurumuzun kabulü ile,

 

Ankara 21. Aile Mahkemesinin 04/12/2023 tarih, 2022/*** E. Ve 2023/*** K. Sayılı kararının, yapılacak istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve talebimiz doğrultusunda yargılama yapılarak davacı tarafından açılan davanın reddine,

 

Yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline,

 

Karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim. 2.01.2024 

 

 

                                                                                               İSTİNAFA BAŞVURAN DAVALI VEKİLİ

                                                                                                                  Av. Gizem Gül UZUN

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28

Email

info@gizemuzunlaw.com