ESKİ TARİHLİ MARKAYA DAYALI KAZANILMIŞ HAK İDDİA EDİLMESİ HALİNDE ÖNCELİKLE CİDDİ KULLANIMIN İSPAT EDİLMESİ GEREKİR.
11. Hukuk Dairesi 2023/683 E. , 2023/851 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/141 Esas, 2020/470 Karar
DAVA TARİHİ : 13.01.2017
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, “... +Şekil” ibaresini, 25. ve 35. sınıflarda yer alan mal ve hizmetlerde marka olarak tescil ettirmek için davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, 2014/106999 kod numarası alan başvuruya davalı şirketçe, kendisine ait 2008/46582 sayılı “ ...” ibareli marka mesnet gösterilmek suretiyle yapılan itirazın TPMK YİDK tarafından kabul edildiğini ve müvekkilinin marka başvurusunun reddine karar verildiğini, oysa müvekkilinin “...” ibaresi üzerinde önceye dayalı hak sahipliğinin bulunduğunu zira 2000/24569 sayılı ... ibareli markanın müvekkili adına tescilli olduğunu ileri sürerek davaya konu YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; markaların ve hizmet sınıflarının benzer olduğunu, müvekkili şirketin dünyaca ünlü ... markasının sahibi olduğunu, başvurunun kötüniyetle yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.01.2018 tarihli ve 2017/20 E., 2018/18 K. sayılı kararıyla; davacının "... +Şekil" ibareli başvuru markası ile davalının " ..." ibareli tescilli markaları arasında dava konusu markada 25. sınıfta yer alan "koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar. Ayak giysileri. Baş giysileri." malları ile davalı firmanın 2008/46582 sayılı markanın kapsamında yer alan 18. sınıftaki (deriden ve suni deriden mamül diğer sınıflarda yer almayan mallar)" mallar karşılaştırıldığında 18. sınıftaki bu malların deri/suni deriden mamül çantaları da kapsaması, söz konusu malların çoğunlukla giyim ürünleriyle aynı satış yerinde satılması, söz konusu ürünler giyim ürünlerinin aksesuarı olarak kullanıldığından özellikle ayak giysileriyle tamamlayıcı nitelikte arz ettiği, aynı tüketici kesimine hitap ettikleri ve çoğunlukla aynı ticari kaynak tarafından satışa sunulması nedenleri ile 18 ve 25. sınıftaki bu malların benzer, birbirleri ile ilişkili ve bağlantılı olduğu bu açıdan davacının başvuru kapsamındaki 25. sınıftaki mallar yönünden 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin birinci fıkrasındaki iltibas koşulu oluştuğu, YİDK kararının yerinde ve doğru olduğu, diğer yönden davacıya ait 2000/24569 sayılı markaya yönelik hükümsüzlük istemli açılan dava tarihinin 04.02.2014 olduğu, davacı tarafça da 24.12.2014 tarihinde aynı ibareyi ön plana çıkartacak şekilde ve hükümsüzlüğe konu markanın emtia sınıfını da taşıyan bir başvuruda bulunmuş olmasının, kendi aleyhine açılmış hükümsüzlük davasının sonucunu bertaraf etmek niyet ve iradesini taşıdığı, yeni marka başvurusunun iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.02.2019 tarihli ve 2018/753 E., 2019/130 K. sayılı kararıyla; mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, önceye dayalı hak ve kazanılmış hak açısından 25. sınıf yönünden önceye dayalı kullanım hakkının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.01.2020 tarih, 2019/2447 E. ve 2020/494 K. sayılı kararıyla davacının marka başvurusunun kötüniyetli olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı, Dairemizin .../... kararında ortaya konulan ilkeler doğrultusunda, özellikle tescil kapsamındaki mallar itibariyle kullanılmakta olan markayı gençleştirmek ve seri oluşturmak amacıyla başvuru konusu yapılıp yapılmadığı, şayet zaten fiilen kullanılmayan bir marka ise bu markanın sonraki markalar yönünden müktesep hak teşkil etmeyeceği hususlarının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının "... +şekil " ibareli-2014/106999 sayılı marka başvurusu ile davalının " ... " ibareli tescilli markası arasında benzerlik olduğu, dava konusu markada 25. sınıfta yer alan "koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar. Ayak giysileri. Baş giysileri." malları ile davalı firmanın 2008/46582 sayılı markanın kapsamında yer alan 18. sınıftaki "Leather and imitations of leather, and goods made of these materials and not included in other classes" (deriden ve suni deriden mamül diğer sınıflarda yer almayan mallar)" mallarının karşılaştırıldığında 18. sınıftaki bu malların deri/suni deriden mamül çantaları da kapsaması, söz konusu malların çoğunlukla giyim ürünleriyle aynı satış yerinde satılması, söz konusu ürünler giyim ürünlerinin aksesuarı olarak kullanıldığından özellikle ayak giysileriyle tamamlayıcı nitelikte arz ettiği, aynı tüketici kesimine hitap ettikleri ve çoğunlukla aynı ticari kaynak tarafından satışa sunulması nedenleri ile 18 ve 25. sınıftaki bu malların benzer, birbirleri ile ilişkili ve bağlantılı olduğu, bu emtialar yönünden iltibas koşulu oluşsa da; davacı tarafın daha önceden ...+şekil ibareli-2000/24569 sayılı tescilli ve korunan markası olduğu ve hükümsüz kılınmadığı, önceki ve sonraki başvurusunun işaretsel açıdan benzer olduğu, 2014/106999 başvuru sayılı markanın kapsamında yer alan "25. sınıftaki: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, baş giysileri" açısından müktesep hak koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Türk Patent'in 2016-M-10983 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen 2014/106999 başvuru sayılı markanın kapsamında yer alan "25. sınıftaki: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, baş giysileri" yönünden iptaline, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı TPMK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı TPMK vekili temyiz dilekçesinde özetle; YİDK kararının verildiği tarihte derdest bir hükümsüzlük davasının bulunduğunu ve karar tarihinde davanın reddedilmediğini ve mevcut şartlar uyarınca karar verildiğini, davacının müktesep hakka dayanak markasını kullandığını ispatlayamadığını, “...” markasının taraflar arasında çekişmeli olmaktan çıkmadığını, bu nedenle verilen kısmen kabul kararının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin birinci fıkrası
3. Değerlendirme
Dava, davacı şirketin marka başvurusuna, davalının 556 sayılı KHK'nın 8 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca yaptığı itirazının TPMK YİDK tarafından reddine dair kararın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının "... " ibareli başvuru markası ile davalının itirazına mesnet " ..." ibareli markasının hem ibareler yönünden hem de 18. ve 25 inci sınıftaki mallar yönünden benzerlik ve iltibas koşulunun oluştuğu kabul edilmiş ancak davacının başvurusunda yer alan 25. sınıf mallar için davacının 2000/24569 sayılı markası dolayısıyla müktesep hakkının oluştuğu kanaatine varılarak davacının marka başvurusundan çıkarılan 25. sınıftaki "koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, baş giysileri" malları yönünden YİDK kararının iptaline karar verilmiştir. Ancak Dairemizin 20.01.2020 tarihli bozma kararında ve emsal olan .../... kararında da ifade edildiği üzere davacının önceki tarihli 2000/24569 sayılı markasının 25. sınıftaki mallar için müktesep hak teşkil edebilmesinin unsurlarından biri de markanın davacı tarafça ciddi bir kullanımının bulunmasıdır. Dairemizin bozma kararından sonra mahkemece alınan ve bozma kapsamında inceleme yapan bilirkişi raporunda davacının müktesep hakkına dayanak yaptığı önceki tarihli markasının uzun süreli ciddi anlamda kullanıldığının ispat edilemediği tespit olunmasına rağmen mahkemece hatalı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.