Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

Kişilerin Huzur Ve Sükununu Bozma Suçu Ve Cezası

Kişilerin Huzur Ve Sükununu Bozma Suçu Ve Cezası 

 

Türk Ceza Kanunu’na göre, "kişilerin huzur ve sükununu bozma" suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 183. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suç, başkalarının huzurunu veya sükununu bozacak şekilde, gürültü yaparak, hakaret ederek veya benzer şekilde rahatsızlık veren kişiler için geçerli olur.

 

Madde şu şekildedir:

 

Madde 183 – Kişilerin huzur ve sükununu bozma: Bir kimse, başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde, özellikle gürültü yaparak veya benzeri rahatsızlık verici hareketlerle, halkın huzurunu ve sükununu bozarsa, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

 

Bu suçun oluşabilmesi için, kişilerin fiziksel ya da ruhsal açıdan rahatsızlık duyması gereklidir. Örneğin, gece vakti aşırı gürültü yapmak, başkalarını sözlü veya fiziksel olarak rahatsız etmek bu suç kapsamına girebilir.

 

Huzur ve sükun bozma, toplum düzeni açısından önemli bir suçtur ve ceza ile yaptırımları vardır.

 

Genel Olarak

 

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, salt huzur ve rahatını bozmak amacıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı amaçla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulmasıdır.

 

Bu suçun hukuksal konusunu ''kişilerin ruhsal bütünlüğü'' oluşturmaktadır.

 

Fail ve Mağdur

 

Bu suç genel bir suçtur. Herhangi bir kişi fail olabilir. Mağdur bakımından da özel bir sıfat aranmamaktadır.

 

Suçun Maddi Konusu

 

Suçun maddi konusu huzur ve sükunu bozulan kişidir.

 

Eylem

 

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Suçun hareket ögesini, bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması oluşturmaktadır.

 

Suçun oluşabilmesi için seçimlik hareketlerden birinin bir kez yapılması yeterli olmayıp ısrarla yapılması gerekir.

 

Örneğin eski kız arkadaşını rahatsız etmek için onu her gece telefonla arama ya da evinde sürekli olarak öteberi çalarak gürültü yapma gibi.

 

Bu suçla cezalandırılan eylemler, kişiler üzerinde uygulanacak maddi veya cebri bir müdahale niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle yapılan etkinlikler sonucu mağdurun dengesi bozulur ve söz gelimi ruhsal rahatsızlığa uğrarsa kasten yaralama suçu oluşur.

 

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu tehlike suçudur. Suçu oluşması için zarar doğması aranmaz.

 

Tipikliğin Manevi Unsuru

 

Suçun manevi unsuru kasttır. Ancak suçun oluşabilmesi için kast yeterli olmayıp failin mağdurun huzur ve sükununu bozmak amacıyla hareket etmesi gerekir.

 

Suçun oluşabilmesi için kastın yanında amaç da arandığından bu suç yalnızca doğrudan kastla işlenebilir, olası kastla işlenemez.

 

Hukuku Aykırılık Unsuru

 

Bu suç, hukuka aykırılık unsuru bakımından bir özellik taşımaz.

 

Suçun Özel Görünüş Biçimleri

 

Bu suça teşebbüs mümkündür. Suça iştirak konusunda genel kurallar uygulanır. İçtima bakımından da şu noktalar önemlidir. Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu kesintisiz bir suçtur. 

 

Suçun oluşabilmesi için telefon etme, gürültü yapma ya da hukuka aykırı başka bir davranışta bulunma hareketlerinin ısrarla yapılması gerekir.

 

Yani bu hareketlerin bir kez yapılması bu suçu oluşturmayacağı gibi şikayet hakkı kullanılıncaya kadar yapılacak birden çok hareket de tek bir suç oluşturur.

 

Ancak mağdur, şikayet hakkını kullandıktan sonra, dava açılıncaya kadar geçen sürede fail önceki hareketlerine devam ederse zincirleme suç hükümleri uygulanır.

 

Fail kamu davası açıldıktan sonra bu hareketlerine devam ederse yeni hareketler ayrı bir suç oluşturur. Zira kamu davasının açılmasıyla hukuksal kesinti oluşur ve dava açılmadan sonraki eylemler zincirleme suç ilişkisine girmez.

 

Muhakeme 

 

Suçun soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikayetine bağlıdır.

 

Kişilerin Huzur ve Sükûnunu Bozma Suçu Yargıtay Kararları

Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2015/10201

 

Dosya kapsamı ve mahkemenin kabulüne göre sanığın, mağdureyi kendisine ait cep telefonundan kısa aralıklarla ve ısrarla gece gündüz arayıp görüştüğü mağdureye cinsel amaçlı müstehcen sözler söylemek suretiyle cinsel tacizde bulunması şeklindeki eylemlerinin TCK’nın 105. maddesinde tanımlanan cinsel taciz ve 123. maddesinde tanımlanan kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarını oluşturduğu, tek eylemle birden fazla suçun işlenmesi nedeniyle TCK’nın 44. maddesi uyarınca fikri ictima kuralları gereğince bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK’nın 105 ve 43/1. maddelerinin uygulanması yerine ayrıca kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan da ceza tayin edilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2015/10201).

 

Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2015/ 9232

 

Mağdureyi gece 24.00’da 32 saniye aradığı tespit edilen failin, telefonu kapattıktan sonra gönderdiği SMS mesajında ‘kusura bakmayın telefonu internet ortamında biri kendisinin telefonu olarak verdi, rahatsızlık nedeniyle özür dilerim’ şeklinde beyanının tespit edilmesi karşısında TCK md. 123’te düzenlenen suçun meydana geldiğini ileri sürmek mümkün değildir (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2015/ 9232).

 

Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2015/ 9030

 

Sanık, davaya müdahil olan mağdur ile daha önce sevgili olarak birlikte yaşamış ve ayrılmıştır. Mağdure sanığın barışma teklifini ısrarla reddetmesine rağmen, sanık, ısrarla mağdureyi takip ederek evinin etrafında dolaşmış, mağdureyi gördüğü anda da evlenme teklif etmiştir. Sanık hakkında cinsel taciz suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmü yanlıştır, sanığın TCK md. 123’te düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu nedeniyle cezalandırılması gerekir (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2015/ 9030).

 

Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2015/24571

 

Israrla telefonla arama ve mesaj çekme, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun unsurudur. Bu nedenle, sanığın defalarca telefon ile aradığı ve SMS mesajları attığı gerekçesiyle TCK md. 43’te yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün değildir (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2015/24571).

 

Yargıtay 18.Ceza Dairesi - Karar : 2019/12883

 

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerini bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.

 

Somut olayda, sanık savunması ve HTS kayıtlarına göre, sanığın aynı gün içinde müşteki …’ye 1 mesaj atıp 1 kez de aradığı, bu itibarla suçun ısrar unsurunun ne şekilde oluştuğu yöntemince açıklanmadan, ayrıca sanığın telefonla arama ve mesaj çekme suretiyle katılan …’yi hakaret ve tehdit ettiği kabul edilerek atılı suçlardan mahkumiyet kararı verildiği göz önüne alındığında, fikri içtima kuralları gereğince ayrıca huzur ve sükûnu bozma suçunun oluşmayacağı gözetilmeden yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 18.Ceza Dairesi - Karar : 2019/12883).

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28