EDİM DAVALARI
EDİM DAVALARI: HUKUKİ İFADE VE YÜKÜMLÜLÜKLERİN YERİNE GETİRİLMESİNE İLİŞKİN HUKUKİ MÜCADELE
GİRİŞ
Medeni usul hukukunda davalar, farklı hukuki taleplerin mahkeme önünde çözülmesi amacıyla açılır. Bu davalar, genellikle iki ana kategoriye ayrılır: Edim davaları ve Tazminat davaları. Edim davaları, borç ilişkisinden doğan bir edimin ifası, yani yerine getirilmesi amacıyla açılan davalardır. Bu davalar, alacaklının borçludan belli bir davranış veya işlem yapmasını talep ettiği durumlarda gündeme gelir.
Bu makalede, edim davalarının kavramsal içeriği, türleri, hukuki dayanakları ve uygulamadaki önemi detaylı olarak ele alınacaktır.
GELİŞME
1. Edim Davalarının Tanımı
Edim davası, borçlar hukukundan kaynaklanan bir hukuki işlem veya yükümlülüğün yerine getirilmesi için açılan davadır. Burada edim, taraflardan birinin diğerine karşı yapmayı üstlendiği davranış, mal teslimi, hizmet ifası veya para ödeme yükümlülüğüdür.
Örneğin, bir satış sözleşmesinde satıcının malı teslim etmemesi durumunda alıcı, malın teslimi için edim davası açabilir.
2. Edim Davalarının Türleri
Mal teslimine ilişkin edim davaları: Satış sözleşmesinde malın teslimi gibi somut şeylerin yerine getirilmesi talep edilir.
Hizmet ifasına ilişkin edim davaları: Hizmet sözleşmesinde taraflardan birinin belirli bir işi yapması talep edilir.
Para ödemeye ilişkin edim davaları: Borçlu, alacaklıya belirli bir miktar parayı ödemekle yükümlüdür; alacaklı bu ödemenin yapılması için dava açabilir.
Diğer edim davaları: Belirli davranışların yapılması veya yapılmaması (örneğin, belirli bir yerin tahliye edilmesi) talepleri.
3. Hukuki Dayanak ve İlgili Mevzuat
Edim davaları, Türk Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu kapsamında düzenlenir. Ayrıca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu da bu davaların usulüne ilişkin hükümleri içerir.
4. Edim Davalarının Özellikleri
Kişisel borç ilişkisine dayanır: Edim davaları, taraflar arasındaki kişisel borç ilişkisine dayanır; genel hukuk ilişkilerinden farklıdır.
İfa talebi esaslıdır: Davanın amacı, borçlunun sözleşmeden doğan yükümlülüğünü ifa etmesini sağlamaktır.
Somut ve kesin edim: Talep edilen edim belirli, somut ve hukuken mümkün olmalıdır.
Alternatif edim talebi mümkün değildir: Edim ya tamamen ifa edilir ya da ifa edilmez; kısmi ifa genellikle mümkün değildir.
5. Edim Davalarına İlişkin Örnekler
Bir inşaat sözleşmesinde yüklenicinin inşaatı tamamlamaması durumunda işverenin tamamlanması için açtığı dava.
Kiracının kira bedelini ödememesi halinde mal sahibinin kira bedelinin ödenmesi için açtığı dava.
Satıcının malı teslim etmemesi halinde alıcının malın teslimi için açtığı dava.
6. Edim Davalarının Yargılaması ve Sonuçları
Mahkeme, edim davasını inceleyerek, edimin varlığını ve borçlunun yükümlülüğünü tespit eder.
Edimin ifası mümkün değilse veya borçlu ifa etmezse, mahkeme yerine getirme kararı verir veya edimin yerine getirilmesini sağlar.
Bazı durumlarda, mahkeme edimin ifasına karar vermez, bunun yerine tazminat ödenmesine hükmeder.
SONUÇ
Edim davaları, hukuk sisteminde borçların yerine getirilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Bu davalar sayesinde taraflar arasındaki sözleşme ve borç ilişkileri korunur, borcun ifası sağlanır. Edim davalarının doğru anlaşılması ve etkin yürütülmesi, ticari ve sosyal ilişkilerin güvence altına alınmasında kritik rol oynar.