• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

BOŞANMA DAVASINDA ARA KARARA İTİRAZ DİLEKÇESİ

                                         İZMİR 20. AİLE MAHKEMESİNE

 

DOSYA NO                                      : 2023/*** E.

 

İTİRAZDA BULUNAN

DAVALI                                            :

 

VEKİLİ                                             :  Av. Gizem Gül UZUN

                                                                  

 

DAVACI                                           :

 

VEKİLİ                                             : 

 

KONU                                               : Sayın Mahkemenizce 01/11/2023 tarihli, tedbiren velayetin/ şahsi ilişkinin düzenlenmesine yönelik olarak verilen ara karara yönelik itiraz ve beyanlarımızın sunulması hakkındaki dilekçemizdir.

 

AÇIKLAMALAR                           :

Sayın Mahkemeniz tarafından, müşterek çocukların geçici velayetlerinin, davanın taraflarından kime ait olacağı ve müşterek çocukların geçici velayetlerinin kendisine verilmeyen tarafın, müşterek çocuklarla hangi günlerde ve ne sıklıkla kişisel ilişki kuracağına yönelik, tedbir nitelikli bir ara karar tanzim edilmiştir. 

 

İşbu kurulan ara karar neticesinde Sayın Mahkemenizce; 

 

1- Tarafların müşterek çocukları 17/10/2016 doğumlu 2044720**** TC kimlik numaralı Servet

********, 26/08/2018 doğumlu 3587885**** inceleme raporu, çocukların yaşı, anneye olan ihtiyaçları

gözetilerek boşanma davası süresince 02/11/1990 doğumlu, 10268405882 T.C. Kimlik Numaralı davacı

anne Burcu ********'in TMK'nun 169. mad uyarınca tedbiren GEÇİÇİ HİMAYESİ ALTINA

ALINMASINA VE VELAYETLERİNİN TEDBİREN DAVACI / BİRLEŞEN DOSYA DAVALISI

ANNEYE VERİLMESİNE,

 

2-Davacının himayesi altına alınan müşterek çocuklar ile 15/01/1985 doğumlu, 4185760****

T.C. Kimlik Numaralı davalı baba Hasan ******** ile arasında tedbiren şahsi ilişki tesisine;

Ortak çocuklar ile davalı baba arasındaki şahsi ilişkinin; her yıl babalar gününde sabah saat

10:00'da teslim alınıp akşam saat 18:00'da teslim edilmek ile her ayın 1. ve 3. Haftası Cuma günü saat

18:00'de teslim alınıp, pazar günleri saat 18:00'de teslim edilmek dini bayramların 2. günleri sabah saat

09:00 dan 3.gün akşam saat 18:00 ye kadar ve her yıl 1.ve 2. Ara verme dönemlerinde 1. Gün sabah saat

10:00'da teslim alınıp 3. Gün akşam 18:00'de teslim edilmek, sömestr-şubat tatilinin 1. günü saat

09:00'da teslim alınıp, 7. günü saat 18:00'de teslim edilmek ve her yıl Temmuz ayının 1 de sabah saat

09:00 da alıp 31 Temmuz saat 18:00 da teslim edilmek üzere tedbiren kişisel ilişki kurulmasına, kişisel ilişkinin uygulanmasına engel olunması halinde çocuğun velayetinin değiştirilebileceği ve kişisel ilişkinin uygulanmasına engel olan tarafın şikayet halinde disiplin hapsi ile cezalandırılabileceğinin taraflara ihtarına. ( tebliğen ihtar edilmiş sayılmalarına)

 

3-Velayetleri tedbiren davacı/ birleşen dosya davalısı anneye verilen müşterek çocuklar lehine

tarafların bu aşamada tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocukların yaşları ve

ihtiyaçları göz önüne alınarak müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.000'er TL tedbir

nafakasının dava tarihi 27/07/2023 tarihinden geçerli olmak üzere her ay davalıdan alınarak velayeten

davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin nafaka talebinin bu aşamada reddine;

 

Karar verilmiştir. İşbu ara karara itirazlarımızı sunma zorunluluğumuz hasıl olmuştur. Şöyle ki;

 

Her ne kadar çalışmacı tarafından tanzim edilen sosyal inceleme raporunda davacının ayrı şehirlerde yaşaması sebebiyle çocuklarına özlem duyduğu belirtilmişse de; davacının velayet sorumluluğunu üstlenmesine engel olacak bir durumunun olup olmadığının araştırılmasının çocukların faydasına olacağı ifade edilmiştir. Davacı ve davacının hali hazırda birlikte yaşadığı annesi Fatma *****, bipolar hastalığından muzdariptir. Davacı, söz konusu hastalığının etkisiyle, müşterek çocukların sık sık kollarını burkarak çocuklara şiddet uygulamış; müşterek çocukların en büyüğü olan Servet *********'in kafasında, ikiye bölecek şekilde kuvvet uygulayarak kumanda kırmıştır. Davacının sahip olduğu ruhsal hastalık, çocukların can güvenliğini tehlikeye atacak boyuttadır. Üstelik davacı, söz konusu hastalığına ilişkin doktor tarafından reçete edilen ilaçlarını kullanmayarak tedaviyi reddetmiştir. 

 

Davacının müşterek çocukları alarak İzmir'e ailesinin yanına kaçmasından sonra, davacı ve müşterek çocuklar Kayseri'ye döndüklerinde, müşterek çocuklar babalarına sarılarak heyecanla; "Baba biliyor musun, annem kendi kendine konuşuyor." demişlerdir. Davacının ruhsal hastalığı ağır boyuttadır. Öyle ki davacının gerçek yaşamla bağlantısı tamamen kopmuştur. Müşterek çocukların geçici velayetlerinin davacıya bırakılmasına karar verilmesi halinde, çocukların can güvenliklerinin dahi tehlikede olacağı açıktır. Üstelik müşterek çocuklar, aile birliği devam ederken sadece davacının hastalıktan kaynaklanan ve anomali içeren davranışlarına maruz kalırlarken; geçici velayetin davacıya verilmesi halinde, hem davacının hem de davacının annesi Fatma ******'nın anormal davranışlarına maruz kalacaklardır. Ruhsal gelişimi henüz tamamlanmamış olan müşterek çocukların da böyle bir ortamda ruhsal sağlıklarının etkileneceğini hesaba katmamak mümkün değildir. Sayın Mahkemeniz çocukların can güvenliğini düşünmeden karar vermiştir. Söz konusu karara yapmış olduğumuz itirazın bu sebeple İVEDİLİKLE incelenerek karara bağlanması gerekmektedir. Zira müşterek çocukların davacıyla geçirmiş olduğu her an, onların can güvenlikleri bakımından tehlikelidir. 

 

Müvekkil işten geldiği zaman müşterek çocuklar defalarca korkarak babalarının bacaklarına sarılmışlardır. Evde bir şeylerin ters gittiğini hisseden müvekkil işte olduğu süre boyunca sık sık davacıyı ve müşterek çocukların en büyüğü olan Servet ************'i arayarak yoklamak zorunda kalmıştır. Fiili ayrılık sürecinde müşterek çocuklar müvekkille hiç olmadıkları kadar huzurlu zaman geçirmişler; geceleri kesintisiz şekilde uyumuşlardır. Müşterek çocuklar, annelerinin adını dahi duyduklarında ağlamışlardır. Babalarına sık sık, "Annemize gitmek istemiyoruz. Kayseri'yi, okulumuzu, arkadaşlarımızı seviyoruz" demişlerdir. Çocuklar Kayseri'de babalarıyla mutludur. Çocuklar annelerine gitmeyi kesinlikle istememektedirler. Babalarıyla huzur ve güven içinde yaşamaktadırlar. Çocukların okulları eve yürüme mesafesindedir. 

 

Davacı, **************** şeyhini ziyaret etmek ve çocuklarını, tarikatın felsefi inanç ve düşünceleri doğrultusunda eğitmek üzere tarikat üyesi yapmak gibi sıradışı ve paranoid fikirleri vardır.  Davacı, bu hayali doğrultusunda aile konutunu çocuklarını da yanına alarak terk etmiştir. Müvekkil, davacının Adıyaman'a gitmek üzere olduğunu kendi çabası ile öğrenerek davacı, çocukları kaçırmadan önce ona engel olmayı başarmıştır. Müşterek çocukların geçici velayetlerinin davacıya verilmesi halinde müşterek çocukların eğitim hayatlarının sekteye uğrayacağı açıktır. 

 

 

çalışmacının, sosyal inceleme raporunda belirtmiş olduğu şekilde davacının velayet sorumluluğunu üstlenmeye engel olacak bir durumunun olup olmadığının tespiti yapılmadan müşterek çocukların geçici velayetlerinin davacı anneye verilmesi hukuka aykırıdır. Öyle ki söz konusu hastalıktan sadece davacı değil; davacının annesi Fatma *****'da muzdariptir. Öyle ki davacının annesi, ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yatılı şekilde tedavi görmüştür. Davacının annesinin rahatsızlığı, sadece ilaçlarla tedaviye olanak vermeyecek ölçüde ağırdır. 

 

Bundan başka, davacının ekonomik ve fiziki koşulları da müşterek çocukların velayet sorumluluğunu üstlenmeye yeter ölçüde değildir. Zira, Sayın Mahkemeniz tarafından, davacının sosyal ekonomik durum tespiti henüz kolluk tarafından yapılmadığından bu aşamada kendisi için nafaka istemi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Eş deyişle davacının henüz müvekkilden, geçinmek üzere almış olduğu yoksulluk nafakası bulunmamaktadır. Günümüz ekonomik koşullarında, eğitim, beslenme, sağlık gibi birçok gideri olan ve üstelik sayısı üç olan müşterek çocukların bakım ve eğitim giderlerinin, asgari ücret düzeyinde ücret alan ve iş durumu teminatlı olmayan davacı tarafından karşılanabilmesi mümkün değildir. Müvekkil ise, aylık yaklaşık 30.000,00TL gideri olan ve zabıta memuru olarak çalışan, devlet memuru olmasından ötürü teminatlı olan bir kimsedir. 

 

Kolluk tarafından davacıya yönelik olarak gerekli sosyal ve ekonomik araştırma yapılmadan, çocukların menfaatine aykırı olacak şekilde, çocukların geçici velayetlerinin davacıya verilmesi hukuka aykırıdır. 

 

Ayrıca davacı, İzmir'de annesi ve kız kardeşi ile birlikte, 2+1 odalı bir dairede yaşamaktadır. Müşterek çocukların geçici velayetlerinin davacıya verilmesi durumunda söz konusu dairede yaşayan kişi sayısı 6 olacaktır. Bu durumda müşterek çocukların rahatça yaşayabilmelerine imkan verecek şekilde kendilerine ait odalarının olmayacağı açıktır. Çocukların rahatça yaşayabilmeleri, dinlenebilmeleri, derslerini sessiz bir ortamda çalışabilmeleri ve hatta rahatça uyuyabilmeleri mümkün gözükmemektedir. İzmir'deki ev soğuktur, adeta buz gibidir. Taraflar evlilik birliği içerisinde davacının İzmir'de bulunan ailesini ziyaret etmelerinin ertesinde öksürük ve bronşit şikayetiyle müşterek çocukları doktora götürmek zorunda kalmışlardır. 

 

Davacının annesi Fatma *****'nın çok sayıda icra dosyası vardır. Davacının annesi, söz konusu icra dosyalarında borçlu sıfatında yer almaktadır. Bu sebeple evine sık sık haciz tebligatları gelmektedir. Ne davacının ne de davacının annesinin, müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılayacak ekonomik güçleri bulunmamaktadır. 

 

Davacı hakkındaki sosyal ve ekonomik araştırmanın henüz dosyaya dönmeden, müşterek çocukların geçici velayetlerinin davacıya verilmesi, eksik inceleme neticesinde verilmiş bir karar niteliği teşkil etmektedir. Buna ek olarak, dosyada bulunan tanıklar dinlenmemiş; davacıya ait rapor henüz dosyaya ibraz edilmemiş; dosyada delil CD'sinin çözümü yapılmamıştır. Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere, sosyal inceleme raporu, davanın taraflarının her ikisinin de sahip olduğu koşullar ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle hazırlanmaktadır. Ancak sosyal inceleme neticesinde müvekkilin evine gelinmemiş; müvekkilin sahip olduğu fiziki koşulların değerlendirilmesi yapılmamıştır. İşbu sebepten, Sayın Mahkemenizce verilen, çocukların tedbiren geçici velayetlerinin davacıya bırakılmasına yönelik karara itirazda bulunmamız zorunluluğu hasıl olmuştur. 

 

SONUÇ VE İSTEM                         :

 

Yukarıda arz ve izah edilen ve Sayın Mahkemenizce re'sen tespit edilecek hususlar nedeniyle,

 

İtirazımızın kabulü ile 2023/**** E. Sayılı dosyanın, 01/11/2023 tarihli, "TEDBİREN VELAYETİN/ ŞAHSİ İLİŞKİNİN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN ARA KARAR"dan dönülmesine karar verilmesini,

 

Saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.02/11/2023

 

 

                                                                                                 İTİRAZDA BULUNAN DAVALI VEKİLİ

                                                                                                                   Av. Gizem Gül UZUN

 

 

                                                                                                                                      

 

 

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28

Email

info@gizemuzunlaw.com