Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

TEBLİGAT YAPILABİLECEK KİŞİLER

TEBLİGAT YAPILABİLECEK KİŞİLER

 

 TEBLİGAT YAPILABİLECEK KİŞİLER: USULÜNE UYGUN BİLDİRİMİN HUKUKİ ZEMİNİ

GİRİŞ

Tebligat, yargılamanın taraflarına yapılacak olan işlemlerin bildirilmesini sağlayan en önemli usul işlemlerinden biridir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu çerçevesinde düzenlenen bu kurum, tarafların yargılamadan haberdar edilmesini ve hukuki haklarını süresi içinde kullanabilmesini teminat altına alır.

 

Ancak bir tebligatın geçerli olabilmesi için yalnızca usulüne uygun şekilde yapılması yetmez; aynı zamanda doğru kişiye yapılması da gerekir. Bu nedenle "tebligat yapılabilecek kişiler" konusu, hem şekli hukukun işleyişi hem de adil yargılanma hakkının korunması açısından büyük öneme sahiptir. Bu makalede, tebligatın kimlere yapılabileceği, hangi şartlarda başkasına teslim edilebileceği ve uygulamada karşılaşılan sorunlar ele alınacaktır.

 

GELİŞME

1. Tebligatın Hukuki Dayanağı

7201 sayılı Tebligat Kanunu, tebligat işleminin muhatabına veya belirli koşullarda onun yerine geçebilecek kişilere yapılabileceğini düzenler. Tebligatın kimlere yapılabileceği muhatabın gerçek kişi mi tüzel kişi mi olduğuna, vekille temsil edilip edilmediğine ve adresin türüne göre değişkenlik gösterir.

 

2. Tebligatın Yapılabileceği Kişiler

A. Gerçek Kişilere Tebligat (TK m.10–11)

Tebligat öncelikle doğrudan muhatabın kendisine yapılır. Ancak muhatabın bulunamaması durumunda, kanunda öngörülen şartlar dâhilinde başka kişilere de tebligat yapılabilir.

 

Tebligat yapılabilecek diğer kişiler:

 

Aynı konutta birlikte oturan aile fertleri (örneğin eş, anne, baba, yetişkin kardeş)

 

Hizmetçi (sürekli çalışan, ev halkından sayılan kişi)

 

Aynı işyerindeki iş arkadaşları (yetkili olması şartıyla)

 

 Şartlar:

 

Muhatap adreste bulunmamalı,

 

Tebliğ yapılacak kişi, muhatapla aynı konutta oturuyor olmalı,

 

Tebligatı kabul edecek durumda olmalı (örneğin 18 yaşından büyük ve akıl sağlığı yerinde).

 

 Örnek: Tebligat günü evde olmayan bir kişiye, eşi tarafından tebligat teslim alınabilir.

 

B. Tüzel Kişilere Tebligat (TK m.12)

Tüzel kişilere yapılacak tebligatlar, tüzel kişiliğin:

 

Yasal temsilcisine (örneğin şirket müdürü),

 

Yetkili memur veya çalışanına yapılabilir.

 

 Eğer yetkili kimseye ulaşılamazsa, şirketin merkez adresine yapılan tebligat, posta görevlisinin durumu tutanak altına alması koşuluyla geçerli sayılabilir.

 

C. Vekile veya Avukata Tebligat (TK m.11/2)

Tarafın bir vekili varsa, özellikle dava ve takip işlemleriyle ilgili tebligatlar yalnızca vekile yapılmalıdır. Bu durumda doğrudan müvekkile yapılan tebligat geçerli değildir.

 

 Not: Vekilin istifası ya da yetkisinin sona ermesi durumunda, bu durum mahkemeye bildirildiyse artık tebligat doğrudan vekile yapılamaz.

 

D. Asker, Öğrenci, Mahkûm Gibi Özel Statülü Kişilere Tebligat (TK m.16–18)

Asker: Birliğin kıta komutanına veya yetkili nöbetçi subaya

 

Mahkûm: Cezaevi idaresine

 

Öğrenci: Okul müdürlüğüne

 

 Bu kişiler için tebligat, doğrudan değil, bağlı bulundukları kurum aracılığıyla yapılır.

 

E. Yurtdışında Bulunan Kişilere Tebligat (TK m.25)

Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarına tebligat:

 

Yurtdışı temsilcilikler (konsolosluklar) aracılığıyla

 

Veya Milletlerarası Tebligat Sözleşmeleri kapsamında yapılır.

 

Eğer adres bilinmiyorsa → ilânen tebligat yoluna gidilir.

 

F. Elektronik Tebligat Alıcıları (TK m.7/A)

Aşağıdaki kişi ve kurumlara yalnızca e-tebligat yapılır:

 

Avukatlar

 

Noterler

 

Sermaye şirketleri

 

Kamu kurum ve kuruluşları

 

 Tebligat, UETS (Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi) üzerinden gönderilir ve 5. gün sonunda yapılmış sayılır.

 

3. Usulsüz Tebligat ve Yanlış Kişiye Yapılan Tebligatın Sonuçları

Tebligatın yetkisiz kişiye yapılması, ciddi usul hatası teşkil eder. Örneğin:

 

Muhatap evde yokken, komşusuna yapılan tebligat → Geçersiz

 

Şirkete, çaycıya tebligat yapılması → Geçersiz

 

Avukatı olan kişiye, doğrudan kendisine yapılan tebligat → Süre başlatmaz

 

 Usulsüz tebligat, sürelerin işlememesine neden olur ve çoğu zaman kararın bozulmasına veya işlemin iptaline yol açar.

 

SONUÇ

Tebligat, hukuki süreçlerin meşruiyetini sağlayan ve kişilerin adil yargılanma hakkını doğrudan etkileyen hayati bir unsurdur. Bu nedenle tebligatın sadece doğru yöntemle değil, doğru kişiye yapılması zorunludur. Kanun koyucu, hem muhatap hem de onun yerine geçebilecek kişileri açıkça sınırlamış ve uygulamada keyfi yorumların önüne geçmeyi hedeflemiştir.

 

Ancak uygulamada hâlâ yanlış kişiye yapılan tebligatlar nedeniyle yargılamalar uzamakta ve taraflar hak kaybı yaşamaktadır. Bu durumun önüne geçmek için, özellikle tebligat görevlilerinin eğitimi artırılmalı, vekil atamalarının elektronik sistemlerde güncel tutulması sağlanmalıdır.

 

Gelecekte teknolojik gelişmelerle birlikte otomatik kimlik doğrulama, mobil tebligat sistemleri gibi yöntemlerin yaygınlaşması, bu tür sorunların büyük ölçüde önüne geçecektir.

 

Son Bloglar

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28