SÖZLÜ VASİYETNAME
SÖZLÜ VASİYETNAME: İSTİSNAİ BİR ÖLÜME BAĞLI TASARRUF
Giriş
Miras bırakanın ölümünden sonra malvarlığının akıbetini düzenleyen vasiyetnameler, ölüme bağlı tasarrufların başlıca araçlarından biridir. Türk Medeni Kanunu'na göre üç çeşit vasiyetname vardır: resmî, el yazılı ve sözlü vasiyetname. Bunlardan sözlü vasiyetname, ancak istisnai hâllerde başvurulabilen, şekil serbestisi taşıyan ve geçici nitelikte bir vasiyet türüdür. Uygulamada nadiren karşılaşılsa da, hukuki niteliği ve ispat sorunları nedeniyle önem arz eder. Bu çalışmada sözlü vasiyetnamenin hukuki dayanağı, koşulları, şekli ve geçerliliği üzerinde durulacaktır.
1. Tanım ve Hukuki Niteliği
Sözlü vasiyetname, miras bırakanın olağan vasiyet yollarına başvurmasının mümkün olmadığı hâllerde, iki tanık önünde yaptığı ölüme bağlı tasarruftur. TMK m.539–541 arasında düzenlenmiş olan bu vasiyet türü, istisnai ve geçici bir çaredir. Hukuken bir tek taraflı irade beyanı olup, ölüm anında yürürlüğe girer.
2. Sözlü Vasiyetnamenin Şartları
2.1. Olağanüstü Durum Koşulu (TMK m.539)
Sözlü vasiyet ancak miras bırakanın:
ölüm tehlikesi içinde bulunması,
ulaşım veya iletişim imkânlarının kesilmiş olması,
salgın hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlarda vasiyetname yapmasının imkânsız hâle gelmesi durumunda mümkündür.
Sözlü vasiyetin geçerli olması için, resmî ya da el yazılı vasiyetin yapılamaması objektif olarak imkânsız olmalıdır. Bu imkânsızlık geçici olsa da, sözlü vasiyet bu süre zarfında geçerlidir.
2.2. Ehliyet Şartı
Vasiyet yapabilmek için miras bırakanın 15 yaşını doldurmuş ve ayırt etme gücüne sahip olması gerekir (TMK m.502). Sözlü vasiyet için de bu koşullar aranır.
3. Sözlü Vasiyetnamenin Yapılış Şekli
İki tanık huzurunda yapılmalıdır. Bu tanıklar aynı anda orada bulunmalı, miras bırakanın iradesini sözlü olarak beyan ettiğini duymalıdır.
Tanıklar, miras bırakanın beyanlarını hemen yazılı hâle getirip imzalamalı ve altına tarih atmalıdır.
Tanıklar bu yazılı metni, en kısa sürede sulh hakimine teslim etmelidir (TMK m.540).
Alternatif olarak, tanıklardan biri beyanı derhal hâkime sözlü olarak bildirerek tutanak tutulmasını sağlayabilir.
4. Tanıkların Niteliği
Sözlü vasiyet tanıkları, vasiyetin şekli geçerliliği bakımından önemlidir. Bu nedenle:
Tanıklar ayırt etme gücüne sahip, ergin bireyler olmalıdır.
Tanıklar, vasiyetten yarar sağlayacak kişilerden olmamalıdır. Aksi takdirde bu kişiler lehine olan hükümler geçersiz sayılır (TMK m.538).
Akrabalık, çıkar ilişkisi, vesayet altında olma gibi durumlar tanıklığı sakatlar.
5. Sözlü Vasiyetnamenin Hükümsüzlüğü ve Süresi
Sözlü vasiyet, olağan koşullara dönülmesinden itibaren bir ay geçince kendiliğinden geçersiz olur. Bu sürede vasiyet bırakan, resmî ya da el yazılı vasiyetname yapabilme olanağına kavuşursa ve bunu yapmazsa, sözlü vasiyet artık hüküm ifade etmez (TMK m.541).
Ayrıca sözlü vasiyet:
Usule uygun yapılmazsa,
Tanıkların beyanı çelişirse,
Sulh hakimine teslim edilmezse,
geçersiz sayılır.
6. Değerlendirme ve Sonuç
Sözlü vasiyetname, miras hukukunda son çare olarak başvurulabilen, olağanüstü ve istisnai bir vasiyet türüdür. Bu yönüyle hukuk sisteminin esnekliğini yansıtır. Ancak gerek şekil şartlarının hassasiyeti gerekse ispat güçlüğü nedeniyle uygulamada sıklıkla geçersiz sayılmaktadır. Miras bırakanın gerçek iradesinin ortaya çıkarılması açısından, tanıkların güvenilirliği ve hızlı hareket edilmesi hayati önem taşır. Günümüzde teknolojik gelişmeler ve noterlik hizmetlerine erişim kolaylığı nedeniyle sözlü vasiyetnameye duyulan ihtiyaç azalsa da, afet, savaş ve ani ölüm risklerinin bulunduğu durumlarda hâlâ hukuken geçerli ve gerekli bir araçtır.