• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

KADININ KENDİ RIZASIYLA KAÇARAK EVLENMESİ YARGITAY KARARI

Kadın kendi rızasıyla kaçarak evlendiğini beyan etmişse davanın reddi gerekir.

Dava, evlenmenin iptali, olmadığı takdirde boşanma kararı verilmesine ilişkin olup, mahkemece davalının, davacı tarafından korkutularak evlenmeye razı edilmiş olması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 151. maddesi gereğince evlenmenin iptaline karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, özellikle davacının kendi tanığı olan Ali’nin beyanından anlaşılacağı üzere davalı kadının, davacı erkekle kendi rızasıyla kaçarak evlendiği ancak daha sonra pişman olduğunu beyan ettiği sabittir.

 

Gerçekleşen bu durum karşısında evlenmenin iptali davasının şartları oluşmadığı halde, evlenmenin iptaline karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

 

Mahkemece yapılacak iş kademeli olarak açılan boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermekten ibarettir. (Y2HD, 29.04.2015, E. 2015/5613, K. 2015/8748)

 

GİZEM UZUN HUKUK BÜROSUNUN KARARA İLİŞKİN YORUMU;

 

Evliliğin İptalini Gerektirmeyen Eksiklikler

Evlenmenin iptalini gerektirmeyen ancak evlilikte var olan şartlara dair eksiklikler:

 

Kadının iddet süresinden önce evlenmesi: Eşlerin boşanması halinde, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren üç yüz günlük bir bekleme süresi bulunmaktadır. Bu bekleme süresine iddet müddeti de denmektedir. Kadın için olan bu bekleme süresi, evliliği geçersiz kılmayacaktır.

 

Evlilik merasimine dair şekil kurallarına uymama: Evlendirmeye yetkili olan memurun önünde yapılan ancak diğer şekil kurallarına uyulmaması durumunda evliliğin iptali davası açmak için bir neden olmamaktadır. Örneğin, tanıkların huzurunda olmadan yapılan ancak memur önünde yapılan evlilikte evliliğin butlanı söz konusu olmayacaktır.

 

Bazı bulaşıcı hastalıkların bulunması: Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 123 ve 124. Maddesinde bulunan hastalıklar olan frengi, belsoğukluğu, ve yumuşak şankr ve cüzzama, marazi akliye müptela olanların evlenmesi halinde de evliliğin iptali hükümleri uygulanmayacaktır.

 

Aldatma, Yanıltma ve Korkutma Sonucu Evliliğin İptali

Bunun yanında taraflardan birisinin yaşam tarzı, geçmiş yaşantısı ya da kandırılmış ise de aldatma nedeniyle evliliğin iptalini isteyebilecektir. Kasti olarak evlilik öncesi saklanılan durum ile aldatılarak evlenmesi ile iptal davası açmak için neden doğmuş olacaktır. Öncelikle yalnızca eş değil, eşin akrabaları tarafından da aldatılabilmektedir ancak bu durumdan eşin haberi olduğunda aldatma ile evliliğin iptali istenebilecektir. Eşten, hastalığının gizlenmesi aldatmadır. Ancak, bu hastalık eşin kendisini ya da doğacak olan çocuğunu tehlike altına sokması gerekmektedir.

 

Tarafların evliliği sırasında, taraflardan birisinin evlenme konusunda yanılması, hataya düşmesi evlenmenin iptali adına bir sebeptir. Yanılma olarak örnek vermek gerekirse, taraflardan birisinin evleneceği kişide yanılarak düşünmediği birisi ile evlenmesi, gerçek durumu bilseydi evlenmeyecek olan bir nedene bağlı olarak yanılma olabilir.

 

Taraflardan birisi korku ile evlendirildiği vakit evliliğin iptalini isteyebilecektir. Ancak korkutma vasfı adına şartların oluşması gerekmektedir. Korkutmada, tehlikeli unsuru barındırmalı, korkutma yaşamına, sağlığına ya da namusuna yönelik tehdit olmalıdır.

 

KENDİ RIZASIYLA KAÇARAK EVLENEN KİŞİNİN İRADESİ SAKAT SAYILMAZ. HATA, ALDATMA, HİLE, İKRAH GİBİ HERHANGİ BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR.

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28

Email

info@gizemuzunlaw.com