KAYSERİ AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI : *********************
VEKİLİ : Av. Gizem Gül Uzun
DAVALI : *********************
KONU : Öncelikle hayata kast, pek kötü muamele mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasından kaynaklı boşanma dava dilekçemizdir. Velayet, tazminat ve nafaka taleplerini içermektedir.
AÇIKLAMALAR :
Davacı ile müvekkil 2004 yılında evlenmişlerdir. Tarafların bu evliliğinden 04.11.2005 doğumlu*****************, 01.01.2007 doğumlu ********** ve 07.10.2013 doğumlu ************* isimli çocukları dünyaya gelmiştir. Ancak davalının fiziksel şiddeti, psikolojik şiddeti yüzünden evlilik çekilmez hale gelmiştir. Şöyle ki;
1.DAVALI, MÜVEKKİLE FİZİKSEL ŞİDDET UYGULAMIŞTIR. DARP RAPORU BULUNMAKTADIR.
Davalı, evlilik birliği boyunca müvekkil fikrini beyan ettiği zaman müvekkilin üzerine yürümüştür. Yine davalı, müvekkile sürekli olarak darp etmiştir. Davalı, müvekkile sürekli olarak en ufak bir tartışmada dahi vurmuştur. Ne yazık ki müvekkilin kolu hep mosmor olmuştur.
Davalının fiziksel şiddeti öyle bir boyuta ulaşmıştır ki davalı, müvekkilin sağ elinin baş parmağını dahi kırmıştır.
Yine davalı, müvekkilimizin boğazını sıkarak müvekkili öldürmeye çalışmıştır. Hatta tarafların üst komşusu *********, bağırış çağırış seslerini duyunca müvekkilin imdadına yetişmiştir. Müvekkil, günlerce ağrılar içerisinde kıvranmıştır.
Taraflar bir gün Adana'ya gitmiştir. Davalı, yine hem müvekkillere hem çocuklara adeta zulüm etmiştir. Davalı, müvekkili gel dediğinde o an hemen gelemedi diye darp etmiştir. Yine davalı, müşterek çocuklara da saymış, sövmüş ve her türlü hakareti etmiştir. Davalı, o esnada arabayı öyle bir sürmüştür ki neredeyse taraflar uçurumdan uçacak vaziyete gelmiştir. Davalı, bununla da kalmış restoranda herkesin içerisinde müvekkilin yüzüne su fırlatmıştır.
2.DAVALI, MÜVEKKİLE SÜREKLİ SURETTE HAKARET ETMİŞTİR. YİNE DAVALI, MÜVEKKİLİ SÜREKLİ SURETTE AŞAĞILAMIŞ VE KÜÇÜK GÖRMÜŞTÜR.
Davalı, evlilik birliği boyunca müvekkile hakaret etmiştir. Yine davalı, müvekkile müvekkilin ailesine de hakaret ederek konuşmuştur. Davalı, müvekkile ''senin ananı sikerim'' demiştir. Davalı, mahcup olmak şöyle dursun müvekkile ''anana sövdüm daha bu evde duruyorsun'' demiştir.
Müvekkilin ************* isminde abisi vardır. Davalı bir gün müvekkilin abisinin yanında dahi müvekkilden bahsederek müvekkilin abisine ''bu kadın mı duvar mı, dışarıdan gelince kadın olup olmadığı dahi anlaşılmıyor'' demiştir. Müvekkilin abisi ise sakinliğini korumaya çalışarak ''O insanın da bir gururu var'' demiştir.
Davalı, müvekkile sürekli olarak ''Şerefsiz, ahlaksız'' demiştir. Davalı, müvekkili incitmekten bir gün olsun çekinmemiştir.
3.DAVALI, EVLİLİK BİRLİĞİNDEN DOĞAN SORUMLULUKLARI YERİNE GETİRMEMİŞ, MÜVEKKİLİ EVDE ADETA BİR HİZMETÇİ GİBİ GÖRMÜŞTÜR.
Davalı, evlilik birliğinden doğan sorumlulukları yerine getirmemiş, evin her türlü işini müvekkilin üzerine yüklemiştir. Davalı, müvekkili adeta evde hizmetçi gibi görmüştür.
Davalı, çocuğunun elinden tutup da çocuğunu bir kez olsun parka götürmüş insan değildir. Davalı, müşterek çocuklarla dahi sadece çocuklara iş yaptıracağı zaman vakit geçirmiştir. Davalı, iyi bir eş olmak şöyle dursun iyi bir baba dahi olamamıştır.
Davalı, evin hiçbir işini yapmadığı için priz montesi için dahi müvekkil, abisinden yardım istemek durumunda kalmıştır.
Yine davalı, vaktinin çoğunu sosyal medya geçirmiş, çocuklar ile dahi ilgilenmemiştir. Davalı, gece uyandığında dahi direk telefonu eline almıştır. Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere eşlerden birinin sosyal medyada aşırı vakit geçirmesi Yargıtay kararlarına göre kusur sayılmaktadır. Yine Yargıtay kararlarına göre evlilik birliğinden doğan sorumlulukları yerine getirmemek de kusur sayılmaktadır.
4.DAVALI, PARANOİD DÜZEYDE KISKANÇ KİŞİLİK YAPISINA SAHİPTİR.
Davalının farklı düzeyde bir kıskançlık yapısı bulunmaktadır. Tarafların evliliğinde bir gün eve boyacı gelmiştir. Müvekkilin boyacıya evin halini anlatmıştır. Boyacı gittikten sonra davalı, ''boyacı neden sana bakarak konuştu'' diyerek tartışma çıkarmıştır. Davalının gereksiz kıskançlığı yüzünden boya yarım kalmıştır. Bahse konu olay bir yıl önce olmuştur.
Davalı, bunun gibi yersiz kıskançlıkları ile müvekkili bunaltmış ve müvekkili depresyona sürüklemiştir.
Müvekkili yanlışlıkla birisi aramıştır. Telefondaki kişi, müvekkile ''kusura bakmayın, yanlış aradım'' demiştir. Ancak davalı, yıllarca her tartışmada bu konuyu hatırlatıp hatırlatıp durmuştur. Davalı, müvekkilden haksız yere şüphe etmiştir. Bahse konu olay neredeyse her insanın başına gelebilecek bir olaydır.
Davalı, müşterek çocuk Rümeysa, kuzeniyle fotoğraf çekindiği için müşterek çocuk Rümeysa'ya ''Sen orospu musun'' demiştir.
5.DAVALI, PİNTİ VE CİMRİ KİŞİLİK YAPISINA SAHİP OLMUŞTUR.
Davalı, eve sadece yiyecek almıştır. Davalı, evin bir yeri yaptırılacağı zaman veyahut eve bir şey alınması gerektiği zaman tartışma çıkarmıştır. Davalı, müvekkil ev hanımı olduğu halde müvekkile hiçbir zaman cep harçlığı dahi vermemiştir. Davalı kuruş kuruş hesaplar yaparak müvekkile sadece market alışverişine yeter para vermiştir. Müvekkilin eline market alışverişinden yüz lira dahi kalmamıştır. Yine davalı, hem müvekkilin hem de çocukların giyimi konusunda da cimri davranmıştır.
Davalının küçük kardeşinin nişanından dolayı müvekkil, çocuklara kıyafet almak istemiştir. Ancak davalı, MÜVEKKİLE SİNİRLENMİŞ VE MÜVEKKİLİN KIYAFETLERİNİ KESMİŞTİR. DAVALININ PSİKOLOJİK YAPISININ NE DENLİ SIKINTILI OLDUĞU HUSUSUNU SAYIN MAHKEMENİZİN TAKDİRİNE BIRAKIYORUZ.
6.DAVALI, EVLİ BİR BİREY OLDUĞUNUN BİLİNCİNE VARAMAMIŞ VE EVLİLİĞİ ÇOCUK OYUNCAĞI ZANNETMİŞTİR.
Davalı, en ufak tartışmada dahi müvekkili evden kovmuştur. Davalı, tarafların müşterek en büyük çocuğuna ''ara bunun abilerini, gelsin alsın bunu götürsünler'' demiştir. Buna rağmen müvekkilin abileri yapıcı davranmaya çalışmışlardır. Buna rağmen davalı, her zaman ''hadi ananın evine git'' demiştir.
7.DAVALI, EN UFAK BİR ŞEYDEN DOLAYI TARTIŞMA ÇIKARMIŞ, HEM MÜVEKKİLE HEM ÇOCUKLARA HAYATI ZEHİR ETMİŞTİR.
Müvekkilin ablası yeni ev almıştır. Bu sebepten ötürü müvekkil de ablasının evine hayırlı olsuna gitmek istemiştir. Davalı, kendi küçük kardeşi davalıyı maddi anlamda zarara uğrattığı için gerilmiş ve sinirini her zamanki gibi müvekkilden çıkarmıştır. Telefonda davalının kardeşi Yasin'in konusu geçmiştir.
Davalı, kardeşine sinirlendiği için ''ablanlara gitmiyoruz'' demiştir. Ancak müşterek çocuk Rümeysa erken gittiği için orada kalmıştır. Davalı, bu sebepten ötürü tartışma çıkarmış, küfürler etmiştir. Müvekkil korkudan üç gün eve gelememiştir.
BOŞANMADAN ÖNCEKİ SON OLAY;
Taraflar 23.06.2024 tarihinde fiilen ayrılmışlardır. İşbu fiili ayrılıktan önce de taraflar üç ay boyunca aynı evde yaşamışlar ancak üç boyunca hiç konuşmamışlar ve küs kalmışlardır. Tarafların üç ay boyunca aynı evde küs kalmasının sebebi ise; tarafların müşterek çocuklarından Hüseyin'in ağzı yara olmuştur. Davalı da çocuğa yemek yemesi için ısrar etmiştir. Müvekkil de haklı olarak ''çocuğun ağzı yara, ısrar etme, aç olsa yerdi'' demiştir. Bunun üzerine davalı, müvekkilin üzerine yürümüş ve müvekkilin boğazını sıkmıştır.
Müvekkil, darp raporu almıştır. Davalı, gece kimseyi uyutmadığı halde kendisi hiçbir şey olmamış gibi uyumuştur. Davalı, sabah da hışımla uyanmış ve müşterek çocuk Rümeysa'nın kapısını tekmelemiştir. Davalı, Rümeysa'ya ''Sen bu kapıyı neden kilitledin'' diyerek bağırmış ve kapıyı kırmıştır. Müşterek çocuk Rümeysa'nın dinlenmesini talep ediyoruz.
VELAYET KONUSUNDAKİ BEYANLARIMIZ;
Müvekkilimiz iyi bir annedir. Müvekkilimiz kendisini çocuklarına adamış bir annedir. Yine müvekkil, çocukların eğitimine oldukça önem vermektedir.
Ancak davalı, çocukların eğitimini hiçbir şekilde önemsemeyen biridir. Müvekkil ne zaman çocukların ders çalışmasını istese davalı, ''çalışmasa ne olacak'' diyerek tartışma çıkarmıştır.
Davalı, despot biridir. Çocuklar davalıdan korkmaktadır. Müşterek çocuklar, davalı babaya fikirlerini dahi beyan edememektedir.
Ayrıca çocuklar, babaları tarafından tarla zorla çalıştırılmaktadır. Davalı baba, hiçbir şekilde çocukların eğitimini önemsememektedir. Davalı baba, çocuklarına sevgi de verememektedir.
Davalı babanın çocuklar üzerindeki baskıyı öyle bir boyuta ulaşmıştır ki müvekkil, çocuğa banyo yap dediği zaman çocuk, banyoya girebilmek için korkudan babasının gözüne bakmıştır.
Davalı baba, ev işinden hiçbir şekilde anlamadığı için küçük yaştaki çocuklara ev işi yaptırmaktadır.
Ayrıca müşterek çocuklardan Hüseyin epilepsi hastasıdır. Müvekkil anne, çocukla harikulade bir şekilde ilgilenmektedir.
Çocukların ferahı, ruh sağlığı, psikolojik yapıları müvekkil annenin yanında çok daha iyi olacaktır. Açıklanan nedenlerden ötürü velayet hakkının müvekkil anneye verilmesini talep ederiz.
NAFAKA KONUSUNDAKİ BEYANLARIMIZ;
Müvekkilimiz ev hanımıdır, müvekkilin herhangi bir geliri bulunmamaktadır. Davalı ise tarlada çalışmakta, kendi işini yapmakta, çim ekmektedir. Ayrıca davalı, yıllarca araba tamirciliği de yapmıştır. Davalının yüksek miktarda geliri bulunmaktadır.
Hem çocuklar lehine hem müvekkil lehine nafakaya hükmedilmesi gerekmektedir. Çocukların da işi yoktur. İşi olmadığı için geliri de yoktur.
HUKUKİ SEBEP : Türk Medeni Kanunu, HMK ve diğer tüm yasal mevzuat hükümleri
HUKUKİ DELİL :
1-Mali ve ekonomik durum araştırması
2-Müvekkil ile davalı arasındaki SMS, whatsapp yazışmaları
3- Ses kaydı ve görüntü kayıtları
4- Davalının adına kayıtlı 0506 ************* hattın arama, SMS ve HTS kayıtları
5-Müvekkilin darp edildiğini gösterir fotoğraflar
6-Müvekkilin darp edildiğini gösterir raporlar
7-Tanık beyanları ( İsim ve adreslerini daha sonra bildireceğiz.)
8-Bilirkişi,
9-Uzman Görüşü,
13-Gerektiğinde Keşif ve yemin dahil yasal her türlü delil.
SONUÇ VE İSTEM :Yukarıda açıklanan ve Sayın Mahkemenizce re’sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle;
1)Öncelikle tarafların hayata kast, pek kötü muamele nedeniyle boşanmalarına, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların BOŞANMALARINA,
2)Müşterek çocukların velayetinin dava süresince tedbiren, dava sonuçlanınca kesin olarak davacı müvekkile verilmesine,
3)Müşterek çocuklardan her biri için ayrı ayrı aylık 10.000,00 TL dava süresince tedbir
boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline,(toplam 30.000,00 TL), (üç çocuk için ayrı ayrı 10.000,00 TL)
4)Müvekkil davacı lehine aylık 10.000,00 TL dava süresince tedbir, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak davalıdan tahsiline,
4)Müvekkil davacı lehine 3.000.000,00(ÜÇ MİLYON) maddi ve 3.000.000,00(ÜÇ MİLYON) manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmesine,
5)Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim. 29.07.2024
DAVACI VEKİLİ
AV.GİZEM GÜL UZUN