• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Blog

GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇU

                          GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇU

 

Görevi yaptırmamak için direnme suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler" başlıklı dördüncü kısmının, "Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar" başlıklı birinci bölümünün, 265. Maddesinde düzenlenmiş bir suç tipidir.

 

 Görevi yaptırmamak için direnme

 

Madde 265- (1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

 

(2) Suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi halinde, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

 

(3) Suçun, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.

 

(4) Suçun, silahla ya da var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

 

(5) Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

 

 Kanun maddesine göre, kamu görevlisine karşı, görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi cezalandırılır. Suç, seçimlik hareketler yoluyla işlenebilir. 

 

TCK MADDE 265 GEREKÇESİ

 

Madde metninde, görevini yaptırmamak için kamu görevlisine direnme fiilleri suç olarak tanımlanmıştır.

 

Birinci fıkrada, kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanılması hâlinde verilecek ceza belirlenmiştir. Bu suçun oluşması için kullanılan cebrin kasten yaralama suçunun temel şekli veya daha az cezayı gerektiren hâli kapsamında değerlendirilebilecek boyutta olması gerekir. Aksi takdirde, dördüncü fıkra hükmüne göre uygulama yapmak gerekir.

 

Maddenin ikinci fıkrasında ise, direnilen kamu görevlisinin yargı görevi yapan kişi olması, bu suç açısından daha ağır cezayı gerektiren nitelikli unsur olarak kabul edilmiştir.

 

Üçüncü fıkraya göre, suçun, kişinin kendisini tanınmayacak bir hâle koyması suretiyle veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde, verilecek ceza artırılacaktır. Keza, dördüncü fıkrada, suçun, silâhla ya da var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi hâli, cezanın artırılması sebebi olarak kabul edilmiştir.

 

Son fıkraya göre, bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacaktır.

 

Görevi yaptırmamak için direnme suçu, uygulamada görevi yaptırmamak için mukavemet gösterme suçu olarak da bilinir. Özellikle bu suçun uygulamada, polis memuruna mukavemet gösterme şeklinde işlendiği sık görülmektedir. Söz konusu suçun daha iyi anlaşılabilmesi için madde metninde yer alan bazı terimlerin tanımının yapılması gerekmektedir. 

 

Direnme (mukavemet etme, mukavemet gösterme): Direnme veya mukavemet etme, kelime anlamı ile, dayanıklılık göstermek, karşı koymak anlamındadır. Kamu görevlisine mukavemet göstermek, kamu görevlisinin görevini ifa etmesine karşı koymaktır. 

 

Kamu görevlisi: Kamu görevlisi kavramı, anayasa hukuku, idare hukuku, ceza hukuku gibi hukukun çeşitli alanlarına göre kendi içinde değişik anlamlara sahiptir. Ceza hukukunun yapmış olduğu tanıma göre kamu görevlisi;

 

Tanımlar

Madde 6- (1) Ceza kanunlarının uygulanmasında;

c) Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi,

 

Olarak tanımlanmıştır. Kamu görevlisi, kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişidir. Kamu görevlisi ile devlet memurları karıştırılmaktadır. Devlet memurları yalnızca atama yoluyla görev alabilirler. Devlet memurları seçimle göreve gelemez. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabidirler. Ancak kamu görevlileri atama veya seçilme yoluyla görev ifa edebilirler. Her devlet memuru aynı zamanda kamu görevlisidir ancak her kamu görevlisi devlet memuru değildir. Bu bakımdan kamu görevlisinin, devlet memuruna göre daha geniş kapsamlı olduğu söylenebilir. Kamu görevlisi, kamusal faaliyet alanında görev alır. Kamusal faaliyet ise Anayasa veya TBMM tarafından alınan siyasi bir karar adına kamunun menfaatine olarak ve kamu adına görev ifa etmek demektir. Adalet, eğitim, savunma, ulaşım, sağlık gibi hizmetler kamusal faaliyet çerçevesinde verilecek hizmetlerdir. Avukat, noter, polis, jandarma, yargılamada dinlenilen tanık vb. Kişiler kamu görevlisidirler. Ancak şu hususa dikkat edilmelidir ki; örneğin iletişim ve telekomünikasyon hizmetleri ve ulaşım, kamusal faaliyetlere giren hizmetlerdir. Kural olarak devlet tarafından yürütülmelidir. Ancak devlet, özel şirketlerle yapmış olduğu imtiyaz sözleşmeleri kapsamında ilgili hizmetleri özel şirketlere gördürebilir. Bu durumda özel tüzel kişiliğin personeli kamu görevlisi sayılmayacaktır. 

 

KORUNAN HUKUKSAL DEĞER

 

Görevi yaptırmamak için direnme suçunda korunan hukuksal değer, kamu idaresinin işleyişinin devamını sağlamak ve bireyin özgürlüğüdür. Zira ilgili suçun işlenmesi ile birlikte kamu görevlisinin görevini ifa etmesi engellenmeye çalışılmakta olup, bu durum özgürlüğe müdahale teşkil etmektedir. Kamu görevlisinin görevini ifa edememesi sebebiyle de kamu idaresinin işleyişi bozulmaktadır. 

 

SUÇUN MADDİ UNSURLARI

 

Fail

 

Suçun faili herkes olabilmektedir. Suçun faili özellikli bir durum teşkil etmediğinden, bahse konu suç, özgü suçlardan sayılmamaktadır. 

 

Mağdur

 

Suçun mağduru, kendisine görevini yaptırmamak üzere mukavemet edilen kamu görevlisidir. Ancak dikkat edilmelidir ki, kamu görevlisine mukavemet yani direnme suçunun oluşabilmesi için kamu görevlisinin yüklenmiş bulunduğu kamusal faaliyet neticesinde görev alması ve işbu kamusal faaliyetin yaptırılmamak üzere kamu görevlisine direnilmesi gerekmektedir. Kamu görevlisinin, görevini ifa etmediği özel yaşamından kaynaklanan hayatı neticesinde kamu görevlisine karşı bir suç işlenirse, bu durum ilgili suça vücut vermeyecektir. 

 

Fiil

 

Söz konusu suçun işlenmiş sayılması için gerçekleştirilmesi gereken fiiller kanunda fıkralarla sayılmıştır. 1. Fıkra gereği görevini yaptırmamak için direnme suçunda fiil, cebir veya tehdit kullanmaktır. Cebir veya tehdit denilerek, failin iki seçimlik hareketten birini seçebileceği kanunda öngörülmüştür. 

 

Tehdit

 

Madde 106- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle:12/5/2022-7406/6 md.) Bu suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

 

(2) Tehdidin;

 

a) Silahla,

 

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,

 

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

 

d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

 

İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

 

(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.

 

Cebir

 

Madde 108- (1) Bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına müsaade etmesi için bir kişiye karşı cebir kullanılması halinde, kasten yaralama suçundan verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılarak hükmolunur.

 

Tehdit ve cebir, TCK'nunda düzenlenmiş suç tiplerindendir. Söz konusu suçlara yönelik kanun maddelerinden hareketle tehdit suçu, bir başkasını, kendisinin veya bir yakının hayatına, vücut dokunulmazlığına, cinsel dokunulmazlığına zarar vermekten bahisle korkutmaktır. Cebir suçu ise, bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına müsaade etmesi için bir kişiye karşı cebir kullanmak olarak tanımlanmıştır. 

 

Kanun maddesinin 1. Fıkrasında belirtilen şekilde, görevi yaptırmamak için direnme suçunun işlenebilmesi için failin kamu görevlisine yönelik olarak cebir veya tehdit kullanması gerekmektedir. 

 

Kanun maddesinin 3. Fıkrasında kişinin kendisini tanınmayacak hale sokması veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi ile ilgili suçun işlenebileceği ifade edilmiştir. Kişinin kendisini tanınmayacak hale sokması ifadesinden anlaşılması gereken, kişinin kamu görevlisine görevini yaptırmamak üzere direnmek için maske takması, peruk kullanması, görünümünü ve kıyafetlerini olağan dışı bir şekilde seçerek, tanınmasını engelleyecek vaziyetler içine girmesidir. Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi yoluyla da bu suç işlenebilir. Görevini yaptırmamak için direnme suçu, görüleceği üzere seçimlik hareketli suçlardandır. 

 

Söz konusu suç, kanun maddesinin 4. Fıkrasına göre, silahla ya da var olan ya da var sayılan suç örgütlerinin korkutucu etkisinden yararlanmak suretiyle de işlenebilir. Fail, kamu görevlisinin görevini ifa etmesini, silah yardımıyla engellemeye çalışabilir. Bu hususta silahın ateşlenmesi veya silah sayılan bıçağın yaralamada kullanılması gerekmemektedir. Silahı veya bıçağı, yani silah sayılan aletin suç işlendiği sırada fail tarafından kamu görevlisine gösterilmesi dahi yeterli sayılmaktadır. Var olan veya var sayılan yani failce varlığı uydurulan bir suç örgütünün korkutucu etkisinden yararlanılarak, kamu görevlisinin görevini ifa etmesi engellenmelidir. 

 

Kanun maddesinin son fıkrası olan 5. Fıkrası uyarınca, kamu görevlisine, görevini yaptırmamak için direnme suçunun ayrıca kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin varlığını meydana getirmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler de uygulama alanı bulur denilmiştir. Bu fıkra hükmüne göre fail, kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme suçunu işlerken kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış haline de vücut verir. 

 

SUÇUN MANEVİ UNSURU

 

Görevini yaptırmamak üzere direnme suçu, kasten işlenebilir bir suçtur. Söz konusu suçun taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. 

 

NİTELİKLİ HAL

 

m.265/2:

 

(2) Suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi halinde, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

 

Eğer söz konusu suç, ilgili fıkra hükmüne göre, yargı görevi yapan kişilere karşı işlenirse cezada arttırıma gidilecektir. Söz konusu fıkra, suçun temel haline verilecek cezanın daha ağır halinin verilmesini gerektiren nitelikli halidir. 

 

m.265/3:

 

(3) Suçun, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.

 

 

Eğer söz konusu suç, ilgili fıkra hükmüne göre kişinin kendisini tanınmayacak hale koyması veya suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi de suçun daha ağır ceza öngörülen nitelikli halidir.

 

m.265/4:

 

(4) Suçun, silahla ya da var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

 

 

Suç, söz konusu fıkra hükmüne göre silahla ya da var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde ceza yarı oranında arttırılır denilmiştir. Söz konusu fıkra hükmü, suça ilişkin daha ağır cezanın verilmesini gerektiren nitelikli halidir. 

 

UZLAŞMA

 

Söz konusu suç, uzlaşma hükümlerine tabi suçlardan değildir. 

 

SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA USULÜ

 

Suçun takibi şikayete bağlı değildir. Suçun soruşturulması ve kovuşturulması re'sen yapılmaktadır. 

 

GÖREVLİ MAHKEME

 

Suçun kovuşturmasını yapmak üzere görevli mahkeme, asliye ceza mahkemeleridir. 

 

YARGITAY KARARLARI

 

YARGITAY 4. Ceza Dairesi 2020/13972 E. , 2021/2095 K

 

 “…Sanığın, göçmen kaçakçılığı yapılacağına dair ihbar alan ve bu nedenle yol kontrolü yapan jandarmanın dur ihtarına uymayarak, içerisinde göçmenlerin bulunduğu aracı jandarmanın üzerine sürdüğü ve katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına sebep olduğu olayda, sanığın kasten yaralama niteliğindeki eyleminin katılanın görevini yapmasını engellemek amacını taşıdığı ve TCK’nın 265/1. ve 265/4. maddesinde düzenlenen silahla görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA…” 

 

YARGITAY 4. Ceza Dairesi 2020/12010 E. , 2021/2283 K 

 

“…Sanığın görevi yaptırmamak için direnme eylemini birden fazla görevli polis memuruna yönelik ve TCK'nın 6. maddesi gereğince silahtan sayılan demir sopa ile gerçekleştirmesi karşısında, TCK'nın 43/2 ve 265/4. maddelerinin uygulanmaması, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA…”

 

YARGITAY 4. Ceza Dairesi 2020/32053 E. , 2021/2023 K

 

“…Katılanın alacaklı vekili sıfatı ile bulunduğu haciz sırasında sanığın katılana hitaben söylediği tehdit sözleri ile tokat atmak suretiyle kasten yaralama niteliğindeki eylemlerinin katılanın görevini yapmasını engellemek amacını taşıdığı, bir bütün halinde TCK’nın 265/2. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek tehdit ve yaralama suçlarından hüküm kurulması…”

İletişime Geçin

Telefon

+90 552 402 13 28

Email

info@gizemuzunlaw.com