FATURANIN MALIN VEYA HİZMETİN TESLİMİNDEN İTİBAREN 7 GÜN İÇİNDE DÜZENLENMESİ ZORUNLUDUR.
15. Hukuk Dairesi 2018/64 E. , 2018/1292 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, taraflar arasında 01.07.2014 tarihli "Hafriyat Sözleşmesi" bulunduğunu, sözleşme bedeli 90.000,00 TL+KDV olmasına rağmen 100.000,00 TL+KDV iş yapıldığını ve bu miktar üzerinden fatura kesildiğini, 90.000,00 TL ödenip bakiye iş bedeli ödenmediği için Bozüyük İcra Müdürlüğü'nün 2014/5156 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptâline takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, davalı sözleşmeye göre fazla bedel istenemeyeceğinden 10.000,00 TL+KDV talebi yerinde olmadığı gibi eksik bırakılan işler nedeniyle 12.447,00 TL+KDV olmak üzere toplam 26.847,40 TL alacaklı olduklarını belirterek davanın reddini savunmuş ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 16.200,00 TL üzerinden itirazın iptâline ve icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu hafriyat işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak bakiye iş bedelinin ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe itiraz nedeniyle İİK 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır.Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı
tarihten itibaren azami "yedi gün" içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK'da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (6102 sayılı TTK 21/1). Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 sayılı TTK 21/2). Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen ve ticari defterlere de işlenen faturadaki alacak miktarı kadar iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. Aradan uzun zaman geçtikten sonra iade faturası düzenlenmiş olması alacağın varlığını ortan kaldıran bir hukuki sonuç doğurmayacaktır. Sözleşmede bulunmayan iş veya sözleşme kapsamında fazla iş yapılmış olması halinde vekâletsiz iş görme hükümlerine göre mahalli piyasa rayicine göre bu işlerin bedelinin hesaplanması gerekir ise de, bu işlerle ilgili kesilen faturaya karşı tarafça süresi içinde itiraz edilmemiş ise bu işlerin bedelinin faturada yazan miktar olduğu kesinleşeceğinden, mahalli piyasa rayicine göre bedelin ne olduğunun araştırılmasına gerek yoktur.Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davada dayanak olarak gösterilen 14.10.2014 tarihli fatura davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup, davalının bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibarıyla 28.000,00 TL borçlu olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan 01.01.2015 tarihli iade faturası da takipten çok sonra düzenlenmiş olup bu durumda davanın 28.000,00 TL üzerinden kabulü ve likid bir alacak niteliğini taşıyan bu miktar üzerinden de icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 829,60 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi