Ev alma vaadini yerine getirmemiş olmak ekonomik şiddet sayılamayacağından boşanma sebebi oluşturmaz.
Davalının, evlenmeden önce eşine verdiği sözleri ve ev alma vaadini yerine getirmemiş olması tek başına boşanma sebebi oluşturmaz. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir.
Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. (Y2HD, 21.12.2011, E. 2011/861, K. 2011/23032.)
GİZEM UZUN HUKUK BÜROSUNUN KARARA İLİŞKİN YORUMU;
Karar oldukça mantıklıdır. Düz bir mantıkla düşünecek olursa ev alma vaadinde bulunan ancak birtakım imkansızlıklardan ötürü ev alamayan kişinin sadece bu davranışı ekonomik şiddet oluşturamaz.
İmkanları kısıtlı kalmış olabilir. Birlik giderlerine her ne kadar imkanları ölçüsünde katılmış olsa da ev alma vaadini gerçekleştirememiş olabilir.
Eşinin harcamalarına haddinden fazla karışmak, gereksiz tasarruflu olmak, birlik giderlerine katılmamak, eşin maaş kartına el koymak ekonomik şiddettir. Ev alamamak tek başına ekonomik şiddet sayılmamaktadır.