ADANA AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO :
BEYANDA BULUNAN
KATILAN :
VEKİLİ :
SANIK :
MÜDAFİİ :
KONU : Beyanlarımızın sunulmasıdır.
BEYANLARIMIZ :
1. Müvekkilin X tarihinde X Hastanesi’nde hamile olduğu ortaya çıkmış ve söz konusu tarihte X doğumlu müvekkil 18 yaş altı olduğu için polis tarafından alınarak Çocuk Şube Müdürlüğü tarafından ifadesi alınmış. Sanığın ailesi ile birlikte gittikleri için kendisini baskı altında hissettiği ve ailesinin kendisini kabul etmeyeceğini düşünerek (X tarihli Duruşma beyanı) ilk ifadesini vermiş, bunun üzerine yurda teslim edilmek istemiştir. Daha sonra X tarihli Çocuk Şube Müdürlüğü’nde alınan ifadesinde şikâyetçi olmuştur.
2. Şüphelinin kendisi ile zorla cinsel ilişkiye girdiği ve kendisinin hamile kaldığı ve sanığın aile üyeleri ile gittiği hastanede X tarihinde 25 haftalık hamile olduğu ortaya çıkmıştır.
3. Şikayetindeki beyanında belirttiği üzere kendisi bahçe kısmındaki tek odalı eklenti ile komşu evi arasındaki mesafenin 25 metre olduğu ve bağrışma durumunda seslerin duyulabileceği bildirilmiş ise de, olay yerinin kapalı olması ve beyana göre sanığın mağdurun ağzını kapatması karşısında bunun duyulmaması muhtemel mesafede rızası dışında zorla cinsel ilişkiye girdiği, mağdurun istemediğini söylediğini, sanığı ittirmeye çalışmasına rağmen gücünün yetmediği, mağdurun rızası dışında gerçekleşen cinsel ilişkinin, mağdur ve sanığın ifadelerinden ve ifade verildiğinde 25 haftalık hamile olduğu göz önünde bulundurulduğunda X yılı X ayında hadisenin meydan geldiği anlaşılmaktadır.
4. Söz konusu hadisenin meydana geldiği tarihte X doğumlu müvekkil 18 yaşını tamamlamamıştır. X Tarihli Sağlık Kurulu Raporunda bu tarih ile 21-25 yaş aralığına uyumludur sonucu çıkmıştır. Söz konusu olayın meydana geldiği tarihe yönelik bir kemik yaşı belirtilmemiş, şimdiki zaman kemik yaşı tespit edilmiştir.
5. YARGITAY KARARLARI
“Daire Üyesi N. M.; “TCK’nın 30. maddesinde öngörülen sanığın mağdurenin yaşı hususunda hataya düştüğüne ilişkin halin, sanık tarafından ileri sürülmesi durumunda, mahkemece suç tarihine yakın bir zaman diliminde yapılacak gözleme göre değerlendirilmesi gerektiği, adli tıp raporuna göre hata değerlendirilmesi yapılmasının suçun üzerinden altı yıl geçtikten sonra mümkün olamayacağı, bu nedenle mahkeme hükmünün onanması gerektiği” düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır." YARGITAY Ceza Genel Kurulu ESAS: 2014/47 KARAR: 2015/178
“Haseki Hastanesince düzenlenen 31.10.1996 günlü raporda, klinik ve radyolojik bulgulara göre kemik grafilerinin çekilme tarihi olan 26.10.1996 tarihi itibariyle 15 yaş sonu görünümünde olduğu bildirilmiş olup, Yerel Mahkemece bu rapor da eklenmek suretiyle sorulduğunda Adli Tıp Kurumu 4.İhtisas Kurulunca düzenlenen 8.8.1997 günlü raporda; sanığın film çekilme tarihi olan 26.10.1996 günü ve olay tarihi olan 25.4.1996 günü radyolojik olarak 16 yaşı içerisinde olduğu ve 16 yaşını bitirmediği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi Adli Tıp Kurumunun raporu ile sanığın suç tarihinde 15 yaşını bitirmiş olduğu saptanmıştır." 2000/5-74 E., 2000/79 K., 18.04.2000 T.
“Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden mağdure hakkında yeniden rapor aldırılması yerine,… Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunun 06.10.2011 günlü” 22 yaş üstü, 25 yaş aralığıyla uyumludur” şeklinde hukuki kesinlik ifade etmeyen raporuna dayanılarak yaş tashihi yapılması ve mevcut düzeltme ara kararda belirtildiği halde gerekçeli kararın hüküm kısmında yazılmaması, Mağdure hakkında… Hastanesi Sağlık Kurulunca düzenlenen 19.01.2012 tarihli rapor içeriğinin bilimsel yeterlilikten uzak olduğu gözetilmeden…" YARGITAY 14. CEZA DAİRESİ E. 2015/9945 K. 2016/584 T. 21.1.2016
6. Yaş tashihi raporunu kabul etmemiz mümkün değildir. Şöyle ki bu rapor şimdiki zamana yönelik bir rapor olmakla birlikte söz konusu tarihten … yıl geçmiş ve suçun vuku bulduğu zamana yönelik bir açıklama mevcut değildir.
7. Hamilelik süreci geçiren mağdurun hamileliğe dayalı yıpranması, hamileliğin değiştirdiği hormonsal dengeler ve gelişimine etki eden bu önemli sürecin yaş değerlerine etki edebileceği değerlendirilmelidir.
8. Suç tarihinden uzak bir zaman diliminde yapılmış bir rapor olmakla birlikte belirtilen yaş aralığı 21-25 olup hukuki kesinlik ifade etmeyen rapor bilimsel yeterlilikten uzaktır. Suçun meydana geldiği tarihte gelişme çağındaki çocuğun durumu dikkate alınmalıdır.
“Sanık ile mağdurenin aynı okulda öğrenci oldukları, yaklaşık bir yıl süreyle arkadaşlık yaptıkları sabit olan somut olayda, lise üçüncü sınıf öğrencisi olan sanığın kendisi ile birlikte aynı okulda lise birinci sınıf öğrencisi olan mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesi hayatın olağan akışına uygun değildir." YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2013/14-573 K.2013/432 T. 5.11.2013
“Sanık mağdureyi 15 yaşından büyük olarak bildiğini belirtmiş ise de, sanık ile mağdurenin yaklaşık bir yıldır devam eden duygusal arkadaşlıklarının bulunduğu, sanığın mağdurenin evinin yakınındaki bir inşaatta çalışması nedeniyle zaman zaman mağdurenin evine gittiği ve mağdurenin ailesiyle tanıştığı gözönüne alındığında, mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesi hayatın olağan akışına uygun değildir.” (Yargıtay CGK 14.01.2014 gün ve E. 2013/743, K. 2014/8)
9. Sanığın beyanlarında ifade ettiği üzere yaklaşık X yıllık arkadaşlıkları olduğu, kendisi ile duygusal bağ kurduğunu, evlenmek istediğini ifade etmiştir. X yıllık arkadaşlıkları ve mağdur ile kurduğu duygusal bağa bakıldığında kendisi evlenmek istediği mağdurun yaşını bilmeme gibi bir durum olmayacaktır.
10. Sanık beyanlarında Facebook üzerinden tanıştıklarını ve bu mecrada konuştuklarını belirtmiştir. Bu durumda Facebook gibi sosyal medya sitelerinde kişilerin doğum tarihlerinin mevcut olduğu ve Facebook aracılığı ile tanıştığı kişinin profilini incelememe gibi bir durum olmayacağından ve ayrıca beyanlarında ifade ettiği üzere mağdurun liseye gittiğini bildiği anlaşılmaktadır.
11. Bu bilgileri birlikte değerlendirdiğimizde yaklaşık X yıllık bir arkadaşlıkları olduğu ve dahi kendisi evlenmeyi düşünecek kadar duygusal bağ kurduğu kişinin yaşını bilmeme gibi bir durum olmayacağı, Facebook profillerinde bulunan doğum tarihi kısmı ve mağdurun liseye gittiğini bilmesi göz önüne alındığında; ortalama zekâya sahip bir kişinin karşısındaki kişinin “18 yaşından küçük olduğunu bilmiyordum” savunmasına sığınması yersiz ve mantık dışı kalacaktır.
SONUÇ ve TALEP : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz ve sayın mahkemece re’sen nazara alınacak nedenlerden ötürü;
Müvekkilimin beyanı ve Yargıtay kararları ile birlikte değerlendirilip müvekkil lehine karar verilmesini vekâleten saygılarımla arz ve talep ederim.
KATILAN VEKİLİ