Düzenli işte çalışıp eve bakmamak ekonomik şiddet oluşturduğundan boşanma sebebidir
Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalı kocanın düzenli işte çalışıp eve bakmadığı ve böylelikle birlik görevlerini yerine getirmediği, ayrıca eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK. md. 166/l)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. (Y2HD, 10.10.2011, E. 2010/14082, K. 2011/15367.)
GİZEM UZUN HUKUK BÜROSUNUN KARARA İLİŞKİN YORUMU;
Psikolojik şiddet, ekonomik şiddet, sosyal şiddet, fiziksel şiddet, karma şiddet, cinsel şiddet ve ekonomik şiddet; evlilik birliği içerisinde tarafların uyguladığı şiddet türlerindendir. Ekonomik şiddet denilince akla sadece eşin çalışmaması gelmemelidir. Eşlerden biri çalıştığı halde birlik görevlerini yerine getirmiyor olabilir. Eşlerden biri ev hanımı diyelim, koca ise çalışıyor diyelim. Böyle bir durumda şayet koca, kadını çalışmadığı için küçümsüyorsa bu da ekonomik şiddet kabul edilmektedir.
Eşlerden birinin yapılan normal harcamaları dahi kontrol altında tutmak istemesi ekonomik şiddet olarak nitelendirilmektedir. Harcamalara gereğinden fazla müdahalede bulunan kişi ekonomik şiddet uygulamış olmaktadır.
Örnek olarak da eşlerden birinin diğerine maddi anlamda çok az destek olması, ekonomik olarak iyi olmasına rağmen ev giderlerine yardım etmemesi, sağlık sorunları yaşandığında gereken sağlık masraflarını karşılamaması gibi durumlar gösterilebilir.
Eşlerin yaşantısında eve yardım etmemek, faturaları ödememek, eşinin ve çocuklarının kişisel ihtiyaçlarını karşılamamak, eğitim ve sağlık giderlerini ödememek gibi pek çok ekonomik durumun karşılanmaması ekonomik şiddet olarak tanımlanabilir.