• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
kontaktiere uns +90 552 402 13 28

Blog

ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

 

 

                                                                               NİĞDE AİLE MAHKEMESİNE

 

 

                                                                                                                                                                      ADLİ YARDIM TALEPLİDİR.

 

DOSYALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ TALEPLİDİR.

 

 

DAVACI :

 

VEKİLİ : Av. Gizem Gül UZUN            

                                                  (Adres antettedir.)                                

 

DAVALI :

 

 

KONU :  Pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma, velayet ve tazminat istemlerimizi içerir dilekçemizdir.

 

 

AÇIKLAMALAR:

 

 

DOSYALARIN BİRLEŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

 

Sayın Mahkemenizce de bilineceği üzere açılmış bir boşanma davası olsa dahi yeni bir olay meydana geldiğinde taraflardan biri yine farklı sebebe dayalı boşanma davası açabilir. Somut olayda davalı, Niğde 2.Aile Mahkemesi 2022/*** E. Sayılı dosyada evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açmıştır. Tarafımızca pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davası açılmıştır. Yeni vakıalar vuku bulmuş olup, bu vakıalar müvekkilimiz tarafından boşanma davası açıldıktan sonra öğrenildiğinden tarafımızca işbu davanın açılması zorunluluğu hasıl olmuştur. Keza yine davalı, Niğde 2.Aile Mahkemesi 2022/*** E. Sayılı dosyada açmış olduğu boşanma davasında müvekkil ile anlaşmalı olarak boşanacağını beyan ederek müvekkili oyalamış ve yargılama içerisinde haksız menfaat elde etmeye çalışmıştır.

 

Somut olayımızda davalı, tüm ağır, haksız ve mesnetsiz iddialarına rağmen müvekkil ile hala iletişim kurmaya çalışmakta ve müvekkilin maddi imkanlarından yararlanmaya çalışmaktadır. Davalı, müvekkil ile evliymiş gibi yaşamaya devam etmek istediği halde aynı zamanda boşanmak da istemektedir. Çünkü davalının amacı müvekkilin maddi imkanlarını kullanarak karşı cinsten başka kişilerle flört edebilmektedir. Davalının yaptığı bu eylemler, müvekkilin onurunu ve gururunu ayaklar altına almıştır. Davalı, müvekkile ''Resmi olarak boşanalım, sen bana evi arabayı ver ama imam nikahıyla hala birlikte yaşamaya devam edelim, sen bana para da gönder'' şeklinde beyanda bulunmuştur. Sayın  Mahkemenizce de bilindiği üzere taraflardan birinin evlilik birliğini açılmış olan boşanma davasına rağmen evliymiş gibi beraber sürdürmesi hali AF kabul edilmektedir. 

 

Yine uygulamada farklı sebeple açılan boşanma davaları kabul edilmekte, açılan yeni boşanma dava dosyası, ilgili diğer dosya ile birleştirilip karara bağlanmaktadır. Dilekçede açıklanan ve re'sen ele alınacak diğer sebeplerden ötürü Sayın Mahkemenizden Niğde 2. Aile Mahkemesi tarafından görülmekte olan 2022/*** E. sayılı boşanma dosyası ile işbu boşanma dava dosyasının birleştirilmesini talep ederiz.

 

 

DAVAMIZIN ESASINA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

 

 

ÖZETLE;

 

 

 1- Davalı, yargı sistemini haksız menfaat elde etmek amacıyla kullanmaktadır. Davalı, daha öncede boşanma davaları açmış, müvekkilden istediklerini aldıktan sonra boşanmadan vazgeçmiştir. Hatta taraflar arasında şu an  Niğde 2.Aİle Mahkemesi 2022/*** E. Sayılı bir boşanma davası görülmekte ancak davalı, para, araba ve ev karşılığında yine bu boşanma davasından da feragat edeceğini beyan etmiştir.

 

 2- Davalı ile müvekkil boşanma aşamalarında olmalarına rağmen hala evli hayatı sürmektedirler. Müvekkil, çocuklarını görmek için davalının evine gitmekte, bazı geceler o evde kalmaktadır. Boşanma süreci içerisinde davalı ve müvekkilin aynı yatakta gecelediği dahi olmuştur.

Ayrıca davalı ve müvekkil hala her gün mesajlaşmakta ve konuşmaktadırlar. Sayın Mahkemenizden HTS kayıtlarını talep ederiz.

 

 

 3- Davalı, müvekkilin sosyal çevresi dahil olmak üzere herkesle dedikodusunu yapmakta, müvekkilin gayrimeşru çocuğu olduğunu ve başkasıyla yaşadığını söyleyerek müvekkile iftiralar atmıştır.

 

 

4- Davalının müvekkili aldattığına ilişkin ağır şüpheler bulunmaktadır. Davalı, başka erkeklerden gelen mesajlarını müvekkile göstermiş olup, bir an önce evlenmek istediğini söylemekte, taliplerini aradığını müvekkile beyan etmekle birlikte müvekkil ile bu hususta dalga dahi geçmektedir.

 

 

5- Davalı, müvekkile hakaret ve beddua etmektedir. Davalı ve müvekkil hala konuşmakta olup davalı, müvekkile ve müvekkilin ailesine sürekli hakaretlerde ve beddualarda bulunmuş ve bulunmaya da devam etmektedir.

 

 

6- Davalı, müvekkili maddi anlamda sömürmeye çalışmakta ve sürekli para istemektedir. Davalı, Sayın Mahkeme tarafından çocuklar adına tahsis edilen nafaka ile lüks ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Davalı, müvekkile para vermesi karşılığında başka erkeklerle sosyal medyada takipleşmeyeceğini dahi taahhüt eden birisidir.

 

 

7- Davalı, müvekkilin fiziksel görünüşü ile alay etmiş ve müvekkili aşağılamıştır.

 

 

8- Davalı, müşterek çocuklara kötü davranmakta ve çocuklara karşı olan ebeveynlik vasıflarını yerine getirmemektedir. Davalı, tarafların müşterek çocuklarından küçük çocuğu 50 TL harcadığı için çocuğa hakaretler etmiştir. Davalı, büyük çocuk Selim *******'i sürekli surette evden kovduğundan ve Selim Dilmen'e hakaret ettiğinden müşterek çocuk müvekkilimizle ile yaşamaya başlamıştır, halen de müvekkilimiz ile yaşamaya devam etmektedir.

 

 

9- Davalı, müvekkile cinsel şiddet uygulamaktadır. Davalı, müvekkilin fiziksel özellikleri ile alay etmiş ve yatak odası sırlarını müvekkilin arkadaşları ile dahi paylaşmıştır.

 

 

 

Haklı davamızın esası hakkında detaylı açıklamalarımız dilekçemizin devamında bulunmaktadır. Şöyle ki;

 

Davalı ile müvekkil tanıştıktan 10 gün sonra davalının ısrarları sonucu nişanlanmışlardır. Davalının gerçekleştirdiği eylemler yüzünden taraflar nişanlılık sürecinde dahi sürekli sıkıntılar yaşamışlardır. Nişanlanma sürecini atlatan davalı ve müvekkil, daha sonrasında 16/10/2003 tarihinde evlenmişlerdir. Bu evlilik birliğinden 21/04/2005 doğumlu Selim *******, 08/03/2011 doğumlu Feriha Rana*********ve 10/09/2013 doğumlu Kerem ******** isimli üç çocuk dünyaya gelmiştir. Taraflar arasında Niğde 2. Aile Mahkemesi tarafından görülmekte olan 2022/*** E. sayılı bir boşanma davası mevcuttur. Ancak dilekçemizde açıklanan nedenlerden ötürü işbu davayı açma zorunluluğu tarafımıza hasıl olmuştur. 

 

Taraflar bu evlilik birliği içerisinde sürekli tartışmalar yaşamışlardır. Müvekkilin onuru ve gururu evlilik birliği boyunca ayaklar altına alınmıştır. Müvekkil, davalı tarafından sürekli kandırılmıştır. Yine davalı, müvekkilimizin dedikodusunu her yerde yapmıştır. Davalı, müvekkile ve müvekkilin ailesine ağza alınmayacak hakaretler etmiştir. Yine davalı, müvekkilimizi eşten ziyade bankamatik olarak görmüş ve maddi anlamda sömürmeye çalışmıştır. Ayrıca davalının güven sarsıcı davranışları müvekkile sürekli surette sirayet etmiş, müvekkilimiz her seferinde aldatıldığını hazin şekilde öğrenmiştir.

 

1- DAVALI YARGI SİSTEMİNİ VE SAYIN MAHKEMELERİ HAKSIZ MENFAAT ELDE ETMEK VE MÜVEKKİLİ SÖMÜRMEK UĞRUNA KULLANMAKTADIR.

 

Davalı, Türk Medeni Kanunu tarafından kendisine tanınan hakları haksız menfaat elde etmek amacıyla kullanmaktadır. Davalı, sürekli olarak mesnetsiz ve haksız iddialarda bulunarak boşanma davaları açmakta, boşanma davaları açıldıktan sonra ise müvekkilimizden maddi taleplerde bulunmakta, maddi talepleri yerine getirilince ise açmış olduğu davalardan feragat etmektedir.

 

Davalı, müvekkili sürekli boşanma ile tehdit etmiş ve gözdağı vermek amacıyla; 2009 yılında Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülmüş olan 2009/*** E. sayılı boşanma davasını, 2021 tarihinde ise Niğde 1. Aile Mahkemesi tarafından görülmüş olan 2021/**** E. sayılı boşanma davalarını açmıştır. Davalı yine aynı iddialarda bulunmuş; müvekkilin kendisini aldattığını, kendisine çok kötü davrandığını ve daha birçok hususu iddia etmiş ancak daha sonrasında emellerine ulaşan davalı bu dosyalardan feragat etmiştir. Davalı, 2009 tarihinde açtığı boşanma davasının duruşmalarına dahi katılmamıştır. Sırf bu husus bile davalının yargı sistemimizi kendine haksız menfaat sağlamak için kullandığını kanıtlar niteliktedir.

 

Davalı daha sonrasında yine istediğini elde edemeyince Niğde 2. Aile Mahkemesi tarafından görülmekte olan 2022/395 E. sayılı boşanma davasını açmıştır. Hatta ve hatta davalı, müvekkile ''bana ev, araba al, 15 bin tl para ver, yaşayamadığım hayatı yaşat, imam nikahlı evli kalmaya devam edelim'' şeklinde beyanlarda dahi bulunmuştur. Mesaj kayıtları Sayın Mahkemenize delil olarak sunulacaktır.

 

 YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

 

"Bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde, davacı erkeğin dava dilekçesinde kusur isnadında bulunmadığı, herhangi bir vakıaya ve tanık deliline de dayanmadığı belirtilmiştir. Davalı kadının davacı erkeğe 'Seni boşarım ulan, bana beş kuruşluk çay içirmiyorsun' diyerek evi terk etmesi kusurlu davranıştır. Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir."

 

 

Sayın Mahkemenizce de bilineceği üzere eşi boşanma ile tehdit etmek kusurlu davranıştır. Davalı, müvekkili tehdit etmekle kalmamış, sürekli surette boşanma davası açıp feragat etmiştir. Davalı, açıkladığımız üzere yine aynı yolu benimsemekte ve müvekkilden para karşılığı imam nikahlı olarak evli kalacaklarını taahhüt etmektedir. Sırf bu husus dahi davalının ne derece içten pazarlıklı bir karakter yapısına sahip olduğunu ve müvekkilin hayatını kendisine ne derece dar ettiğini kanıtlamaktadır. Yine bu husus davalının tek amacının lüks yaşam olduğunu kanıtlar niteliktedir.

 

2- DAVALI BOŞANMA DAVASI AÇMIŞ OLMASINA KARŞIN HALA MÜVEKKİL İLE EVLİ HAYATI SÜRMEKTEDİR.

 

Davalı ile müvekkil, davalının açmış olduğu bir boşanma davası bulunmasına rağmen hala evli hayatı sürmektedir. Davalı, müvekkile her gün WhatsApp üzerinden ve SMS yoluyla mesajlar göndermekte ve müvekkil ile iletişim kurmaya çalışmaktadır. Müvekkil, çocuklarını görmek için haftada bir kez gitmeyi tercih etmesine rağmen davalı, müvekkile sanki hiç boşanma davası açmamış gibi trip atarak müvekkilin evde kalmasını istemektedir. Müvekkilimiz açılmış olan davadan dolayı eve gelmediğinde ise davalı, müvekkile ''Neden gelmedin, gel evde kal'' şeklinde beyanlarda bulunmuştur ve bu beyanlarda bulunmaya devam etmektedir.

 

Müvekkil davalının evine geldiğinde, davalı hiçbir sıkıntı belirtisi göstermemekte aksine mutlu olmaktadır. Müvekkile gecelemesini teklif etmekte ve müvekkilin gitmesini istememektedir. Müvekkil, davalının evinde bazen birkaç gün kalmaştır. Hatta ve hatta davalı ile müvekkilin boşanma davası görülmekte iken tarafların aynı yatakta uyuduğu dahi olmuştur.

 

 

TÜRK MEDENİ KANUNU

 

MADDE 161/3 VE MADDE 162/3: Affeden tarafın dava hakkı yoktur. 

 

 

 YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2020/6498 E. 2021/934 K. 02.02.2021 T.

 

‘’ Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan davranışlar boşanma davalarında eşlere kusur olarak yüklenemez.’’

 

 

Kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte davalının açmış olduğu boşanma davasında Sayın Mahkemeye sunduğu iddiaların tamamı doğru olsa dahi davalı müvekkili affetmiş sayılmalıdır.

 

1- Boşanma davası açıldıktan sonra davalı, müvekkil ile imam nikahlı olarak hayatlarına devam edeceğini beyan etmiştir. Mesaj kayıtları Sayın Mahkemenize sunulacaktır.

 

2- Müvekkil ile davalı sanki boşanma aşamasında değillermiş gibi her gün mesaj yoluyla konuşmaktadırlar. Sayın Mahkemenizden bu ve diğer hususlara ilişkin; müvekkilin 0532 267 ** **numaralı GSM hattının ve davalının şu an kullanmakta olduğu 0535 525 ** ** numaralı GSM hattının ve davalının önceden kullanmakta olduğu 0538 798 ** ** numaralı GSM hatları arasındaki HTS kayıtlarını (arama ve mesaj kayıtları) celbini talep ederiz. Ayrıca tarafımızca mesaj kayıtları sunulacaktır.

 

3- Ayrıca yine davalı tarafından açılan boşanma davası sırasında taraflar evlilik hayatı sürmeye devam etmiş, aynı yatakta gecelemişlerdir. 

 

4- Davalı, feragat ettiği veyahut duruşmalarına dahi katılmadığı önceki boşanma davalarında da aynı iddialarda bulunmuş ve sonrasında evlilik birliğine devam etmiştir.

 

İşbu sebeplerle mesnetsiz ve doğruluk payı bulunmayan iddiaları kabul etmemekle birlikte bütün bu iddiaların af hükmünde değerlendirilmesi gerekmektedir. 

 

AYRICA,

 

2009/*** E., 2021/**** E. ve 2022/*** E. sayılı dava dosyaları incelendiğinde davalının her üç dosyada da aynı iddialara başvurduğu görülecektir. Sayın Mahkemenizce de bilineceği üzere bir kimse davadan aynı sebepten dolayı 5 yıl içerisinde benzer iddialara dayalı olarak boşanma davası açamamaktadır.

 

Örnek olarak, davalının Niğde 1. Aile Mahkemesi'nde açmış olduğu ve daha sonradan feragat ettiği 2021/**** E. sayılı dava dosyasının dava dilekçesinin 8. bendinde; müvekkilin davalıyı Gamze ***** ile aldattığı iddiası bulunmaktadır. Ancak davalı, daha sonradan açtığı bu boşanma davasından feragat etmiştir. Bu sebeple aldatma iddiaları affedilmiş sayılmalıdır. Kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte aldatma iddiaları doğru olsa dahi bu iddialar hakkında af hükümleri uygulanmalıdır.

 

Bu örnek hususla birlikte; Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yenilememe sebebiyle açılmış sayılan 2009/*** E. sayılı dosyanın ve Niğde 1. Aile Mahkemesi tarafından feragat nedeniyle reddedilmiş olan 2021/**** E. sayılı dosyanın, 2022/*** E. sayılı dava dosyasına fiziki olarak eklenmesini ve Sayın Mahkemenizce re'sen incelenmesini;

 

1- 2022/*** E. sayılı boşanma davası, 2009/*** E. ve 2021/**** E. sayılı boşanma davaları ile aynı iddialara dayandığından ötürü 2022/*** E. sayılı dosyanın usulsüzlük nedeniyle REDDİNE karar verilmesini,

 

2- Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise; davalı tarafından yapılan iddiaların feragat sebebiyle affedilmiş sayılmasını ve af hükümlerinin uygulanmasını ve müvekkile bu hususların kusur olarak yüklenemeyeceğine karar verilmesini talep ederiz. 

 

3-  DAVALI, MÜVEKKİLE SÜREKLİ İFTİRALAR ATMAKTA VE MÜVEKKİLİN DEDİKODUSUNU YAPMAKTADIR.

 

Davalı daha önceden açtığı boşanma davasında da müvekkili zina ile suçlamış, ancak ne tesadüftür ki daha sonrasında boşanma davasından feragat etmiştir. Davalı, sürekli olarak aldatıldığını iddia etmektedir ancak 2021 yılında açtığı boşanma davasını dahi zina sebebiyle açmamıştır. Davalı, Sayın Mahkemenizce de anlaşılacağı üzere sürekli olarak müvekkile iftira atmakta ve müvekkilin dedikodusunu yaymaktadır. Şöyle ki;

 

Davalı, açtığı her iki boşanma dosyasında da müvekkilin Gamze ***** isimli kişi ile zina ettiği ve kendisini aldattığı iddialarını öne sürmüştür. Müvekkilimizi aldatan bizzat davalı olmasına rağmen aldatıldığı iddiasıyla sürekli surette boşanma davası açan bizzat davalının kendisidir. Davalı, yargılama içerisinde haksız menfaat temin etmek, müvekkilin gözünü korkutarak müvekkilden para talep edebilmek amacıyla zina iddiasında bulunarak müvekkilimizi karalamaya çalışmaktadır.

 

Davalı, Gamze ***** isimli kişi ile arkadaş gibi sürekli konuşmaktadır. Sayın Mahkemenizce HTS 

kayıtları çıkartıldığında bu husus kanıtlanacaktır. Aldatılan bir kadının, aldatıldığı kadın ile sürekli olarak arkadaş gibi konuşması, hoşsohbet etmesi HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRIDIR.

 

Ayrıca davalı, aylarca müvekkilin arkadaşları başta olmak üzere müvekkilin sosyal çevresine müvekkilin gayrimeşru bir çocuğu olduğunu, başka biriyle imam nikahlı olarak yaşadığını iddia etmiştir. Öyle ki davalı sırf bu iddia için müvekkilin arkadaşlarını aramıştır. Yine bu hususlar tamamen hayal ürünü olup müvekkilin sosyal çevresindeki statüsü tamamen yerle bir olmuştur.

 

Öyle ki davalı, düzgün sıradan bir ruh sağlığına sahip bir insanın asla düşünemeyeceği hususları kurgulayıp iftiralar atmakta, müvekkilin canından çok sevdiği ve uğruna öleceği öz kızıyla alakalı dahi mide bulandırıcı iddialarda bulunmaktadır. Kızını alıp dışarıda yemek ısmarlamak ve gezmek isteyen müvekkile davalı; ''sen sapıksın, kızımı vermem sana, kızımı da taciz edersin sen, kızımın küpesi kayboldu, hırsız sen çaldın değil mi?'' şeklinde beyanlarla müvekkili kendi kızına taciz etmekle ve hırsızlıkla suçlamıştır. Bilahare belirtmek isteriz ki davalının bu cümlesinde bahsettiği kız, tarafların müşterek çocuğudur yani müvekkilin kendi kanından olan öz ve öz kızıdır.

 

 

 Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 26.12.2019 T.  2019/6118 E. 2019/12831 K.

 

 ''...davalı erkeğin ‘’Eşinin kız olmadığı yönünde söylenti çıkararak’’ eşini evden gönderdiği, bu olay sonrasında boşanmaya sebep olunduğunu, söz konusu dedikoduyu çıkartmak ve iş veya arkadaş çevresinde kadının kişilik haklarını zedelemektedir...’’

.

 

Aynı zamanda davalı, kesinlikle yorum anlamına gelmemekle birlikte psikolojik olarak sağlıklı durumda olmayan birisidir. Davalı, akrabalarından birisine para verip müvekkili iş yerinde, sosyal çevresinde, sokakta dahi takip ettirmeye çalışmış; akrabalarına, müvekkilin ne yaptığını kendisine bildirmelerini söylemiştir. Davalı, OKB hastalığı seviyesinde takıntılı hareketler yapmakta, evlilik birliğini müvekkil açısından çekilmez hale getirmektedir.

 

 

GÜNCEL YARGITAY KARARI

 

“Eşi tarafından kiminle, ne için, nasıl, nerede ve ne zaman görüştüğü gibi hususları tespit etmek amacıyla eşinin bilinmesini istemeyeceği özel yaşam alanına rıza göstermeden, GPS takip cihazı ile takip edip müdahale ettiği ve evlilik birliği ile eşlerin hiçbir sınır olmaksızın birbirlerini sürekli gözetleyebileceği ve denetleyebileceği anlamına gelmez.” 

 

 

4- DAVALININ MÜVEKKİLİ ALDATTIĞINA DAİR AĞIR ŞÜPHELER BULUNMAKTADIR.

 

Davalı, sosyal medya hesaplarından başka erkeklerle takipleşen ve mesaj kutusunun ekran fotoğrafını müvekkile gönderen, üstüne üstelik müvekkile ''sen bilmiyorsun en son doktor emeklisi talibim var çıtam iyice yükseldi, bir de ben bakayım birinin tadına, dört bir yana haber saldım evlenmek istiyorum diye, arayıştayım bilesin, kudur köpek, sen daha hiçbir şey görmedin'' şeklinde mesajlar gönderen birisidir. Davalı, gerek evlilik birliğinde gerekse boşanma süreci içerisinde sosyal medya üzerinden başkaca erkeklerle takipleşmiş, beğenileşmiş ve müvekkil ile bu erkekler hakkında dahi konuşmuştur. Davalı, sürekli olarak başkalarıyla evleneceğini, müvekkili hiçbir zaman sevmediğini, başka taliplerinin olduğunu ve bu talipler konusunda seçiçi olacağını belirtmiştir. Sayın Mahkemenize mesaj kayıtları sunulacaktır. Davalının Türk örf adet yapısındaki evlilik anlayışından ne kadar bihaber olduğunu Sayın Mahkemenizin takdirine bırakıyoruz.

 

Müvekkil yaşadığı kuşku hissiyatını atlatamamış, onurunun kırıldığını hissetmiştir. Daha sonrasında ise müvekkil davalının ev sahibi olan kişinin sosyal medya durumlarını görmüştür. Davalının ev sahibi paylaştığı sosyal medya durumunda açıklama kısmında ''Leylam'' kelimesi ile ''Leylam'' şarkısını paylaşmış olup sürekli olarak kuşku uyandıran eylemlerde bulunmuştur.

 

Hatta ve hatta davalı, şu anda görülmekte olan 2022/*** E. sayılı dosya adına araştırma yapmakla yükümlü olan polis memuru ile dahi samimi ilişkiler kurmuştur. Davalı, polis memurunun üzerinden dahi haksız menfaat elde etmeye çalışmış, müvekkilin kuyusunu kazmaya çalışmıştır. Öyle ki müvekkil, davalıya neden polis memuru ile bu kadar samimi olduğunu sorduğunda davalı ''sanane, istediğimle konuşurum'' şeklinde beyanlarda bulunmuştur. Tarafımızca bahsettiğimiz polis aleyhinde suç duyurusunda bulunduğumuzu belirterek; araştırma için görevlendirilen polis memuru ile davalı arasındaki mesaj ve arama kayıtlarının celbini talep ederiz.

 

Aynı zamanda davalı, gerek evlilik birliğinde gerekse bu boşanma sürecinde müvekkilin soyadını sosyal medya hesaplarından sürekli olarak kaldırıp geri koymuş, sosyal medya ilişki durumlarına ''ilişkisi yok'' ibaresini eklemiştir. Yine bu hususlar bir erkek eş için ağır derecede onur kırıcı ve rencide edici hareketlerdir.

 

5- DAVALI, MÜVEKKİLE SÜREKLİ HAKARETLER VE BEDDUALAR ETMEKTEDİR.

 

Davalı, geçimsiz bir insan olup müvekkilin onurunu sürekli incitmektedir. Davalı, müvekkile ''Ben seninle zorla evlendim, o anki şartlar öyle gerektirdi bakma sen yoksa seninle asla evlenmezdim'' şeklinde onur ve gurur kırıcı beyanlarda bulunmuştur. Öyle ki davalı, müvekkil ile sadece küfür ederek anlaşmaya çalışmaktadır. Davalı, müvekkile sürekli hakaretler etmekte, müvekkili aşağılamaktadır. Davalı, müvekkile sürekli olarak ''Allah canını alsın, öl, geber, şerefsiz, senin gibi ite köpeğe hesap verecek değilim, en feci şekilde ölürsün inşallah, en iyi bildiğin iş karı satmak, haram zıkkım zehir olsun, adam mısın lan sen, saban gecerince rahatlayan ipek darısı başıma, kökünüz kusurun, siktir git'' şeklinde hakaretlerde ve beddualarda bulunmaktadır. Mesaj kayıtları yine Sayın Mahkemenize sunulmuştur.

 

 

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 26.06.2018 Tarih, 2016/15484 E. 2018/8152 K.

 

''Yapılan yargılama ve toplanan deliller üzerine mahkeme tarafından davalı erkeğin, davacı kadına küfür ettiği anlaşılmıştır. O halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik mevcuttur. Aynı zamanda eşler arasında birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik sabittir. Bu olay  karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamak kanunen mümkün değildir. Tüm bu nedenlerle boşanmaya (TMK m.166/1) karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru değildir.''

 

 

6- DAVALI, MÜVEKKİLDEN SÜREKLİ OLARAK PARA İSTEMEKTE VE MÜVEKKİLİ MADDİ OLARAK SÖMÜRMEYE ÇALIŞMAKTADIR.

 

Davalı, daha önceden de belirttiğimiz üzere sadece kocasından para koparmak ve müvekkili maddi anlamda sömürmek için boşanma davası açan birisidir. Bunun dışında; davalı, müvekkilin kendisini aldattığını, kendisine çok kötü davrandığını, müvekkil tarafından psikolojik şiddete maruz kaldığını iddia etmesine karşın müvekkilden hala para istemektedir. 

 

Niğde 2. Aile Mahkemesi tarafından görülmekte olan 2022/395 E. sayılı boşanma davasında müşterek çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Ancak davalı, çocuklara tahsis edilmiş tedbir nafakasını dahi kendi ihtiyaçlarına harcamakta ve bunun üstüne dahi müvekkilden para talep etmektedir. Davalı çalışmakta olup kendi aldığı maaşı biriktirmekte ve bütün harcamalarını müvekkile yıkmaya çalışmaktadır. Mesajlaşma kayıtları Sayın Mahkemenize sunulmuştur.

 

Ayrıca yine 2022/*** E. sayılı dava dosyasında müvekkil adına SED araştırması yapılmış bulunmakta olup müvekkilin maddi durumu günümüz şartlarında kötü durumdadır. Ancak davalı, müvekkilin çocuklarına göndermiş olduğu parayı harcamasının üstüne müvekkilden hala para istemektedir.

 

Aynı zamanda, davalı çeşitli sosyal medya platformundan sürekli olarak başka erkeklerle takipleşmektedir. Müvekkilin ''burası küçük yer, laf söz olur, yapma'' şeklinde beyanlarına davalı ''çıkartırım ama tek bir şartla, 500 TL ver, her çıkarttığım adam başı bana 500 TL vereceksin'' şeklinde bulunmaktadır. Davalı, başka erkeklerle sosyal medya üzerinden takipleşmekte ve kocasından para karşılığı bu erkekleri takipten çıkaracağını beyan etmektedir. Mesaj kayıtları Sayın Mahkemenize sunulacaktır.

 

 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

 

"Tanık beyanlarında kadının, ailesinin evliliğine müdahalesine sessiz kaldığı, eşinden maddi gücünün üstünde isteklerde bulunduğu ifade edilmiştir. Evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin de kusuru bulunmakla birlikte kadın eşin daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken boşanmaya yol açan olaylarda ağır kusurlu olan davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği gibi kocanın talep ettiği maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi yönünde direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Kararın bozulmasına oy birliği ile karar verildi"

 

 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ışığında; davalı adına yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi gerekmektedir. Aynı zamanda müvekkilin maddi ve manevi tazminat taleplerinin bu karar ışığında değerlendirilmesi ve müvekkil lehine karar verilmesi hakka ve adalete uygun olanıdır.

 

7- DAVALI, MÜVEKKİLİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ İLE DALGA GEÇMİŞTİR.

 

Davalı, müvekkilin fiziki görünümüyle ve yüzüyle ilgili sürekli dalga geçmiştir. Müvekkilin hafif göbekli olmasına davalı ''erkek dediğin biraz alımlı olur, bu tipin ne senin böyle, şu koca göbeğinin hali ne'' şeklinde beyanlarda bulunmuştur. Bu beyanlar müvekkilin erkeklik gururunu ve onurunu ağır bir şekilde kırmış olup müvekkilin sosyal yaşamını dahi etkilemiştir. Sayın Mahkemenizce de bilineceği üzere, eşlerden birinin diğer eşin kilosu veya dış görünüşü ile dalga geçmesi boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir. Yine bu hususa ilişkin deliller Sayın Mahkemenize sunulacaktı.

 

 

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2017 TARİHLİ 2016/6232 E. 2017/11551 K.

 

''Eşlerin birbirlerinin her türlü özellikleriyle alay etmeleri küçültücü davranışlardan bulunmakla duygusal şiddete yönelik bir davranış olduğundan evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma sebebi sayılmaktadır. Eşin kilosuyla alay etmek, bana yakışmıyorsun şişko, yiye yiye dana gibi oldun, vb. demek, organlarıyla alay etmek, görüntüsüyle alay etmek boşanma sebebidir.''

 

 

8- DAVALI, MÜŞTEREK ÇOCUKLARA KÖTÜ DAVRANMAKTA, AŞIRI BASKI UYGULAMAKTA VE ÇOCUKLARI EVDEN KOVMAKTADIR.

 

Davalı, müşterek çocuklara karşı annelik vazifelerini yerine getirememekte ve çocuklara kötü davranmakta ve çocukları maddi olarak sürekli baskılamaktadır.

 

Bu durum öyle bir noktaya gelmiştir ki; davalı, küçük Kerem DİLMEN 50 TL harcadığı için küçüğe hakaretler etmiştir. Ayrıca müşterek çocuklarla konuşmalarında sürekli olarak ''babanızın yanına siktir olun gidin, tek başıma yaşayacağım'' şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

 

Ayrıca müşterek çocuklardan en büyüğü Selim *****, gördüğü baskılardan ötürü müvekkil ile yaşamaktadır.  Davalının kötü tutumundan ve baskılarına dayanamamış ve müvekkilin yanına taşınmıştır. Davalı, Selim'i sürekli olarak evden kovmuş ve Selim üzerinde ağır baskılar kurmaya çalışmıştır. Öyle ki Selim'in, davalı sürekli evden kovduğundan mütevellit parkta gecelediği dahi olmuştur. Davalı, şu an kendi tercihi dolayısıyla müvekkilin yanında yaşayan müşterek çocuk Selim'i arayıp sorma zahmetine dahi girişmemektedir. Yine tanık dinlenme aşamasında müşterek çocuk Selim *****'in vereceği beyanlar davanın esası hakkında çok önemli olmakta ve Sayın Mahkemenizce kesinlikle dinlenmesini talep etmekteyiz.

 

Ayrıca davalı, müşterek çocuklar için bağlanan nafaka ile kendi lüks giderlerini karşılamaktadır. Davalı, çocuklar için bağlanan tedbir nafakasını giysilere, gözlüklere, kısacası kendi giderlerine harcamaktadır.  Öyle ki davalı çocukların burs paralarına dahi el koymakta ve kendi lüks ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Davalı çalışmakta olup kendi kazandığı maaşını biriktirmekte ve müvekkilden sürekli çocuklar için para istemektedir. Müvekkil, gönderdiği tedbir nafakasının üstüne müşterek çocukların bütün kurs, yeme-içme, ulaşım ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadır.

 

Aynı zamanda Sayın Mahkemenizce de bilineceği üzere; uygulamada 8 yaş ve üzeri çocukların ayırt 

etme gücüne sahip olduğu kabul görüştür. 08/03/2011 doğumlu Feriha Rana ***** ve 10/09/2013 doğumlu Kerem ***** henüz reşit olmamasına rağmen Sayın Mahkemece dinlenebilecek yaştadırlar. İşbu sebeple Kerem ***** ve Feriha Rana ***** isimli küçüklerin Sayın Mahkemece dinlenilmesini önemle talep ederiz.

 

Bununla birlikte; davalının çocuklara psikolojik şiddet uyguladığı ve sağlıklı ebeveynlik yapamadığı açıkça ortadadır. Davalının çocuklara hal ve hareketleri çocuğun üstün yararı ile kesinlikle bağdaşmamaktadır. İşbu sebeple müşterek küçüklerin velayetinin müvekkile verilmesini talep ederiz.

 

9- DAVALI, MÜVEKKİLE CİNSEL ŞİDDET UYGULAMIŞTIR.

 

Müvekkil, hafif göbekli ve klasik türk erkek fiziğine sahip bir insandır. Ancak davalı, yukarıda açıkladığımız üzere müvekkilin fiziki özellikleri ile dalga geçmiştir. Davalı bununla da kalmamış ve müvekkile cinsel şiddet de uygulamıştır. Davalı, cinsel ilişki sırasında müvekkil ile dalga geçmekte ve müvekkilin erkeklik gururunu yerle bir etmektedir. Davalı ''ben kaslı erkeklerden hoşlanırım, şunun haline bak'' şeklinde beyanlarla cinsel ilişki sırasında sürekli kendi kendine söylenmiştir. Davalı, müvekkili cinsel açıdan aşağılamış ve müvekkilin erkeklik gururunu al aşağı etmiştir.

 

Ayrıca davalı, yatak odası sırlarını MÜVEKKİLİN ARKADAŞLARINA DAHİ ANLATMIŞTIR. Müvekkilin arkadaşları bu hususlarda müvekkile dolaylı yollardan imalarda bulunmuşlardır. Müvekkilin sosyal çevresi davalı yüzünden sıfırlanmış, müvekkil arkadaşları ile buluşmak istemez hale gelmiştir. Aynı zamanda yapılan bu hareket müvekkilin kişilik haklarına ağır bir saldırı niteliğindedir. Manevi tazminat talebimiz değerlendirilirken bu hususların bilahare göz önünde bulundurulmasını Sayın Mahkemenizden talep ederiz.

 

 

Y2HD, 15.03.2010, E. 2010/1208, K. 2010/4752.

 

''Boşanmaya neden olan olaylarda kocasına sürekli olarak hakaret eden, şiddet uygulayan ve yatak odası sırlarını başkalarına anlatan, davalı-karşılık davacı Arzu’da kusurludur. Davacı-karşılık davalı Nurettin’in boşanma davasının da kabulü gerekirken reddi doğru değildir.''

 

 

 

MADDİ- MANEVİ TAZMİNAT TALEBİMİZ:

 

TMK 174/I uyarınca, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilecektir.

 

Yukarıda açıklanan olaylar ve sebepler dolayısıyla 1.000.000,00 TL Maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ediyoruz.

 

TMK 174/II’ ye göre ise, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilecektir.

 

Anlatılan olaylar da açıkça ortaya koymaktadır ki müvekkil bu evlilikte tarif edilemez şekilde yıpranmış,  psikolojik şiddet görmüş, manevi açıdan tamiri mümkün olamayacak şekilde örselenmiş, erkeklik onuru ve gururu yok olmuştur. Açıklanan hususlar bir baba ve bir erkek için tahammül edilemeyecek olgulardır. 

Müvekkilimin yaşadığı tarifsiz acıyı telafi edemeyecek olsa da kişilik haklarının ağır bir şekilde saldırıya uğramasından dolayı 1.000.000,00 TL Manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkile verilmesini talep ediyoruz.

 

 

HUKUKİ DELİLLER :

1- Nüfus Kaydı

2- Tanıklar (İsimleri,adresleri ve TC kimlik numaraları bildirilecektir.)

3- Davalıya ait arama ve mesaj kayıtları

4- Davalının kullandığı bütün banka ve kredi kartlarının hesap hareketleri

5- HTS kayıtları

6- Mali durum araştırması

7- Mesaj kayıtları

8- Ekran görüntüleri

9- Arama kayıtları

10- Bilirkişi

11- Keşif

12- Yemin

13- Karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla yasal sair deliller.

 

 

HUKUKİ SEBEPLER :  TMK, HMK ve her türlü sair mevzuat.

 

 

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz edilen nedenlerle; 

 

1) Haklı davamızın KABULÜ ile tarafların BOŞANMALARINA, 

 

2) İşbu dava dosyasının Niğde 2.Aile Mahkemesi 2022/*** E. sayılı boşanma dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,

 

3) Birleştirilme talebimiz kabul gördüğü takdirde; 2022/*** E. sayılı dava dosyasının, önceden açılan dava dosyaları ile aynı iddialara sahip olduğu gerekçesiyle 2022/*** E. sayılı dava dosyasının USULSÜZLÜKTEN REDDİNE,

 

4) Ret talebimiz kabul görmediği takdirde; 2022/*** E. Sayılı boşanma davasında bulunan iddiaların tümünün af hükümlerine tabi olması sebebiyle müvekkile hiçbir kusur yüklenemeyeceğine karar verilmesine,

 

5) Müşterek çocuklar Feriha Rana ***** ve Kerem *****'in velayetinin müvekkile verilmesine,

 

6) TMK 174 uyarınca evlilik birliğinden beklediği menfaati bulamayan ve kişilik hakları saldırıya uğrayan müvekkile 1.000.000,00 TL Maddi; 1.000.000,00 TL Manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkile verilmesine,

 

7) Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini Saygılarımla arz ve talep ederim. 24.05.2023

 

                  

                 DAVACI VEKİLİ      

              Av. Gizem Gül UZUN   

 

ADLİ YARDIM TALEBİMİZİN KABULÜNE İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

 

Hukuk Muhakemeleri Kanunu 334. maddesine göre, geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.

 

Müvekkil yargılama harç ve giderlerini karşılayabilecek durumda değildir. Müvekkil günlük işler yaparak yaşamını idame ettirmektedir. Üzerine kayıtlı taşınır veya taşınmaz hiçbir malvarlığı bulunmamaktadır. Ayrıca müvekkilin bu durumunu gösterir belgeler ektedir.

 

 

 

 

 

 

Neueste Blogs

Kontaktiere uns

Telefon

+90 552 402 13 28

Email

info@gizemuzunlaw.com