• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
kontaktiere uns +90 552 402 13 28

Blog

Banka Ve Kredi Kartının Kötüye Kullanılması İstinaf Dilekçesi

                             TEKİDAĞ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE

                                             Gönderilmek Üzere

                         TEKİRDAĞ 3.ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE

 

 

DOSYA NO : 2021/** E.

 

SANIK : ******************

 

KONU : İstinaf başvurumuzun kabulüne karar verilerek; hükmün bozulması, dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi; hükmün bozulması yerine davanın Bölge Adliye Mahkemesinde yeniden görülmesine karar verilirse, ilk derece mahkemesinin hükmünün KALDIRILMASI ve duruşmalı yapılacak istinaf incelemesi neticesinde YENİDEN HÜKÜM KURULARAK sanık hakkında beraat kararı verilmesi talebidir.

 

AÇIKLAMALAR :

 

Yukarıda esas numarası belirtili Sayın Mahkeme dosyasında sanık Ayhan Gülecen aleyhinde başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan ceza verilmiştir. Ceza hukuka aykırıdır. Şöyle ki;

 

1.SANIĞIN SOMUT OLAYDA HİÇBİR SUÇU VE KABAHATİ YOKTUR. SANIK AYHAN'IN SOMUT OLAYLA İLGİSİ VE ALAKASI YOKTUR.

 

Sanık Ayhan, iddia edilen olayın gerçekleştiği tarihte memleketten kuzenlerinin yanına gezmeye gitmiştir. Kuzenleri ''telefon faturamız var, öder misin'' şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Sanık Ayhan da kredi kartı olmadığı için ödeyememiştir. Sonrasında sanık Ayhan, alternatif bir çözüm olarak kuzenlerine yardımcı olmak maksadıyla facebook hesabında Zafer adlı arkadaşından ricada bulunmuştur. Zafer, sanık Ayhan'a öncesinde fatura ödemesi yaptığını beyan etmiştir. Sanık Ayhan, Zafer'e abone numarası vermiş ve faturaları ödemiştir. Bedel olarak ise sanık Ayhan'dan herhangi bir ücret talep etmemiştir.

 

Ancak sanık Ayhan'ın kuzenleri Mehmet ve Murat suçtan kurtulmak maksadıyla yalan beyanlarda bulunmaktadırlar.

 

Somut olayda, sanık Ayhan'ın hiçbir suçu ve kabahati yoktur.

 

2.SOMUT OLAYDA BANKA VE KREDİ KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇU OLUŞMAMIŞTIR.

 

Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu, başkasına ait banka veya kredi kartlarının hukuka aykırı bir şekilde kullanılması veya başkası adına sahte olarak kart üretilmesi, satılması, devredilmesi, sahte kartın kabul edilmesiyle oluşan bir bilişim suçudur (TCK md.245). Bu suça halk arasında “kredi kartı dolandırıcılığı suçu” da denilmektedir.

 

Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu, TCK’da “Bilişim Alanında Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Bilişim suçları, bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi çağdaş iletişim araçları veya pos makinası gibi alışveriş araçları kullanılarak elektronik ortamda işlenen suçlardır.

 

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu üç farklı biçimde işlenebilir:

 

Başkasına ait gerçek bir banka veya kredi kartının kötüye kullanılması (TCK md.245/1),

Sahte banka veya kredi kartı üretmek, satmak, devretmek, satın almak veya kabul etmek (TCK md.245/2),

Sahte bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlamak (TCK md.245/3).

 

Somut olayda, sanık Ayhan tarafından yukarıda belirtilen seçimlik hareketlerden hiçbirisi gerçekleştirilmemiştir. Sanık Ayhan lehine beraat kararı verilmelidir.

 

Ayrıca sanık Ayhan, kendisi yararına herhangi bir menfaat elde etmemiştir.

 

3.MASUMİYET KARİNESİ İHLAL EDİLMİŞTİR.

 

Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere suçluluğu ispat edilinceye kadar herkes masumdur. Dosyada sanık Ayhan'ın suç işlediği yönünde herhangi bir somut delil bulunmamaktadır.

 

Masumluk karinesi, hakkındaki hüküm kesinleşinceye kadar, şüpheli/sanığın suçlu muamelesi görmemesini ve lekelenmemesini ifade eder. Delil olmadan ceza verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

 

4.DİĞER SANIKLAR, İŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDE HAREKET EDEREK SANIK AYHAN'A İFTİRA ATMAKTADIR.

 

İşbu dosyada diğer sanıklar, iş birliği içerisinde hareket etmektedir. Maksatları suçtan kurtulmaktır. Diğer sanıklar, sanık Ayhan'a haksız yere iftira atmaktadırlar. İftira suçundan suç duyurusunda bulunma hakkımızı saklı tutarız.

 

YARGITAY KARARLARI

 

Banka veya Kredi Kartının Kötüye Kullanılması Suçu Yargıtay Kararları

Banka veya Kredi Kartının Kötüye Kullanılması Suçunun Unsurları ve Ceza Maddeleri

Başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi 5237 sayılı TCK.nun 245/2. maddesinde, sahte banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlanması ise anılan maddenin 3. fıkrasında birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı suçlar olarak düzenlenmiştir. Üçüncü fıkrada yazılı sahte kartın kullanılarak çıkar sağlanması suçunun oluşması için, 2. fıkrada kabul edilen suçun işlenmesi zorunlu olmayıp üretme, satınalma veya kabul etmenin dışında bir başka yolla kartın edinilmesi örneğin sahte kartın bulunması üzerine kullanımı suretiyle çıkar sağlanması olanaklıdır. Bu durumda, 2. fıkrada yazılı suçun oluştuğundan sözedilemeyeceği için, kullanma suçunun 2. fıkrada yazılı suçu da kapsadığı kabul edilemez. Ayrıca sahte kartı satan veya devreden kişinin kartı kullanımından ve 3. fıkradaki suçu işlediği de ileri sürülemez.

 

5237 sayılı TCK.nun 245. maddesinin5237 sayılı TCK.nun 245. maddesinin 2, 3. fıkralarının geçitli suç kabulü halinde, kullanmaya teşebbüs durumunda hükmolunacak asgari hapis cezası, 2. fıkrada düzenlenen sahte banka veya kredi kartını satın alma veya kabul etmenin asgari cezasının üçte biri olacaktır. Diğer bir anlatımla sahte kartı kullanmayan, kullanmaya teşebbüs etmeyen sadece bulunduran fail en az üç yıl hapis ve adli para cezası ile cezalandırılırken, satın aldığı veya ürettiği sahte kartı kullanmaya teşebbüs eden sanığın ise 1 yıl hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilecek ve bu durum yasa koyucunun amacına, yasanın ruhuna, cezada orantılılık ilkesine aykırı olacaktır.

 

Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu malvarlığı aleyhine işlenen suçlardan olup, yasada “bilişim alanında suçlar” bölümünde düzenlenmesi niteliğini değiştirmeyecektir. 245. maddesinin 2. fıkrası banka ve kredi kartlarında sahteciliği, 3. fıkrası ise sahte belgenin kullanılmak suretiyle çıkar elde edilmesini düzenlemiştir. 212. maddesi gözetildiğinde, bu şekilde düzenleme ve her iki fiili işleyen failin, 245. maddesinin 2., 3. fıkraları ile ayrı ayrı cezalandırılmaları yasada düzenlenen benzer suçlarla uyumlu ve yasa koyucunun amacına uygun olacaktır. Ayrıca 2. fıkrada yazılı fiillerle 3. fıkrada yazılı suçun unsurlarını oluşturan fiiller farklı olup ‘‘işlenen bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşması’’ gerçekleşemeyeceğinden farklı nev’iden fikri içtimayı düzenleyen 44. maddesinin uygulanması da mümkün değildir. TCK.nun 245/2 maddesinde belirtilen suç seçimlik hareketli bir suç olup, belirtilen hareketlerden birinin yapılması suçun oluşumu için yeterli olup, suçun oluşması için üretme tek heraket değildir, sahte kart fail tarafından üretilmesede kabul edilmesi de suçu oluşumu için yeterlidir.

 

TCK.nun 245/2-3 maddesinde tanımlı olan bu suçların mağduru sahte banka veya kredi kartı ile ilişkilendirilen hesapların bulunduğu bankadır. Suçun mağdurunun ilgili banka olması nedeniyle, adlarına kart üretilen gerçek kişi sayısınca değil, banka sayısınca suç oluşacaktır. 245/2. maddesi ile aynı bankanın birden fazla kartının değişik zamanlarda üretilmesi halinde 43. maddesinin, sahte olarak üretilen kartların alışverişte kullanılması halinde ise banka sayısınca 245/3. maddesi ile aynı bankaya ait birden fazla kart ile veya bir kart ile değişik zamanlarda para çekilmesi veya harcama yapılması halinde ise 43. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Aynı bankaya yönelik olarak birden fazla gerçek kişi adına sahte kredi kartı ürettirmek amacıyla başvuru yapılması üzerine, bu başvurulardan bir kısmının kabul edilip kredi kartının üretilmesi durumunda ilgili bankaya yönelik olarak 245/2, 43 mad- desindeki suç oluşacak olup, 5464 sayılı Yasanın 37/2 maddesindeki suçun mağduruda banka olduğundan, aynı banka tarafından bir kısım başvuruların reddedilerek kartın üretilmemesi durumunda ayrıca 5464 sayılı Yasanın 37/2 maddesindeki suç oluşmayacak olup bu durum teşdit nedeni olarak değerlendirilmelidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar:2015/21415).

 

Bankamatik Kartını Ele Geçirmeden İşlenen Fiil Hırsızlık Suçudur

“Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması” suçu 5237 sayılı TCK’nın “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının, bilişim alanında suçlara ayrılan onuncu bölümünde 245. maddede düzenlenmiştir. Kanun maddesindeki düzenleme karşısında;

 

a- Başkasına ait banka veya kredi kartının her ne suretle olursa olsun ele geçirilmesi veya elde bulundurulması,

b- Kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın kartın kullanılması veya kullandırılması,

c- Kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlaması,

 

Şartlarının birlikte gerçekleşmesi hâlinde TCK’nın 245/1. maddesinde yazılı olan suç oluşabilecektir.

 

TCK’nın 245/1. maddesinde yer alan “her ne suretle olursa olsun” ifadesi ile banka veya kredi kartının kanunlarda suç oluşturmayan eylemlerle ele geçirilmesi kastedilmektedir. Bu düzenleme ile kanun koyucu, banka ya da kredi kartının failin eline hukuka uygun yollardan geçmesi hâlinde doğabilecek tereddütleri gidermek istemiş ve bu ele geçirme hukuka uygun olsa bile banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılmasını yaptırıma bağlamıştır (Fahri Gökçen Taner, “Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu Bir Bileşik Suç mudur?”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2007, Cilt 56, Sayı 2, s. 80.).

 

Bununla birlikte, söz konusu suçun maddi unsurunun gerçekleşmesi bakımından banka veya kredi kartının ele geçirilmesinin veya elde bulundurulmasının hukuka uygun olup olmadığı veya suç teşkil edip etmediği önemli değildir. Kart, sahibinin rızası dışında ve/veya suç teşkil eden yöntemlerle elde edilmiş olabileceği gibi, sahibinin rızası ile ele geçirilmiş de olabilir. Her iki hâlde de diğer şartları varsa banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu oluşacaktır. Önemli olan, kartı kullanan kimsenin hukuka aykırı yarar elde etmiş olmasıdır.

 

Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

 

06.06.2013 tarihinde saat 12.20 sıralarında kredi kartı borcunu yatırmak amacıyla Yapı ve Kredi Bankası Çetin Emeç Şubesine gelen katılan …’in cebinden çıkardığı parasını saymak istediği sırada önünde bulunan sanık …’in, yardım etme bahanesiyle katılanın elinde bulunan poşeti almak istediği, bunun üzerine elindeki poşeti bu şahsa vererek parasını saydıktan sonra ATM’ye kredi kartını takarak işlem yapmaya başlayan katılanın yatırdığı paranın ATM tarafından iade edilmesi üzerine sanığın katılana işlem yapması için diğer ATM’yi gösterdiği, bu kez diğer ATM’ye kredi kartını takıp şifresini yazdıktan sonra işlem yapan katılanın, hesabına 880 TL yatırdığı, ardından hesabını kontrol etmek amacıyla kartını almadan işlem yapmaya devam ettiği sırada sanığın, hesabında para puan biriktiğini belirterek bu puanları paraya çevirebileceği gerekçesiyle ATM’ye müdahale ederek katılanın bilgisi dışında 4.000 TL çektiği, katılanın yaptığı işleme müdahale etmemesi konusunda sanığı uyardıktan sonra kredi kartını da alarak ATM’den uzaklaştığı anlaşılan somut olayda; suça konu kredi kartının katılan tarafından ATM’ye yerleştirilip şifresi girildikten sonra işlemlere başlanması, yapılan işlemler sırasında katılanın kredi kartı üzerindeki fiili hâkimiyetinin diğer bir ifade ile zilyetliğinin devam ediyor bulunması ve kredi kartının sanığın eline hiçbir şekilde geçmemiş olması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 245. maddesinde düzenlenen banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun, başkasına ait banka veya kredi kartının her ne suretle olursa olsun ele geçirilmesi veya elde bulundurulması koşulu gerçekleşmediğinden sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu yönündeki Özel Daire bozma kararı isabetlidir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu-K.2020/69).

 

Bankamatik Kartının Kötüye Kullanılması ve Bilişim Suretiyle Hırsızlık Suçunun Birlikte İşlenmesi

Sanığın, ATM’ye maaşını çekmeye gelen katılanlar A. ve M.’ye yardım edeceği bahanesi ile onların bankamatik kartlarını kullanarak hesaplarında bulunan parayı ATM üzerinden daha önce bankamatik kartını çaldığı şikayetçi T’nin hesabına aktardıktan sonra çaldığı kartı kullanıp çekmek şeklinde gerçekleşen eylemini bankanın bilişim sisteminden yararlanmak suretiyle gerçekleştirdiği, bu haliyle eylemin TCK.nun 245/1 ve 142/2-e maddesinde düzenlenen suçları oluşturduğu ancak TCK.nun 44. maddesi uyarınca sanığın işlediği bir fiil ile birden fazla suçun oluşması nedeniyle bunlardan en ağırı olan TCK.nun 142/2-e maddesi uyarınca, her bir katılan yönünden ayrı ayrı bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçu nedeniyle cezalandırılması gerekir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar:2017/1630).

 

Kredi Kartının Sahte Olarak Üretilmesi ve Nitelikli Dolandırıcılık

Mağdur İ. T.’in önceden kaybettiği nüfus cüzdanını bir şekilde ele geçiren sanığın kendi fotoğrafını yapıştırarak oluşturduğu sahte nüfus cüzdanıyla mağdur HSBC Bankası Mersin Şubesine kredi kartı talebiyle başvurup, başvuru formu ve sözleşmeler imzalayıp suça konu kredi kartını teslim alması eyleminin bütün halinde mağdur HSBC Bankasına karşı “kredi kartının sahte olarak üretilmesi” suçunu oluşturduğu, sanık hakkında TCK.nun 245/2. madde ve fıkrasıyla uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,

 

Mağdur İ. T.’in Finansbank Şanlıurfa Şubesindeki hesabına bağlı kredi kartının bulunduğu, bu kartın suç tarihinde de fiziken kendisinde olduğu, mağdurun önceden kaybettiği nüfus cüzdanını bir şekilde ele geçiren sanığın, kendi fotoğrafını yapıştırarak, anılan banka şubesine 11.11.2008 tarihinde giderek kendisini mağdur İ. T. olarak tanıttığı, akabinde mağdurun kredi kartı hesabına tanımlattığı kolay avanstan 1000 TL parayı çektiği, sanığın bu eyleminin TCK.nun 158/1-d madde, fıkra ve bendinde tanımlanan nitelikli dolandırıcılık suçu oluşturduğu gözetildiğinde, yargılama yapmanın 5235 Sayılı Adlı Yargı İlk Derece Mahkemeleriyle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 12. maddesi uyarınca ağır ceza mahkemesinin görevinde bulunduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması hukuka aykırı olup hükmün bozulması gerekir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Karar No: 2015/15294).

 

Sahte Banka veya Kredi Kartı Üretme ve Zincirleme Şekilde Kullanma Suçu

Sahte banka veya kredi kartı üretme, kabul etme ve sahte oluşturulmuş banka veya kredi kartı ile ATM cihazından para çekme ya da alış veriş yapma eylemlerinin mağduru, kredi ya da banka kartını üreten banka veya finans kuruluşu olması nedeniyle; sanığın, F. K.’ya ait nüfus cüzdanı fotokopisiyle katılan F…Bank’tan sahte kredi kartı çıkartmak eyleminin bir bütün halinde TCK.nun 245/2., 43. maddelerine uyan suçu (başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretme suçu) oluşturduğu ve bu kartlarla değişik zamanlarda harcama yapmaktan ibaret eyleminin ise yine TCK.nun 245/3. ve 43. maddesine uyan suçu (zincirleme şekilde sahte kredi veya banka kartını kullanma suçu) oluşturduğu gözetilmeden, eylem kül halinde değerlendirilerek sadece TCK.nun 245/1. maddesinden hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini hukuka aykırı olup hükmün bozulması gerekir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Karar No: 2015/4706).

 

Başkasına Ait Banka veya Kredi Kartının Kullanılmasında Zincirleme Suç Hükümleri

Başkasına ait kimlik bilgileri kullanılarak sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi eylemleri 5237 sayılı TCK.nun 245/2. maddesinde, sahte banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlanması ise anılan maddenin 3. fıkrasında birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı suçlar olarak düzenlendiği, başkaları adına sahte banka veya kredi kartı üretme, satma, devretme, satın alma veya kabul etme eylemlerinde suçun mağduru kartı üreten banka ya da finans kuruluşu olması nedeniyle, kartı çıkaran banka sayısınca ve aynı bankaya ait birden fazla kart üretildiğinde ise aynı suç işleme kararı ile işlendiğinin kabulüyle kendi içerisinde zincirleme şekilde 245/2 ve 43., bu sahte kartları değişik yer ve zamanda kullanarak menfaat temin etmesinin ise banka sayısınca 245/3, 43. maddelerine uygun bulunacağı cihetle; bu itibarla, sanığın farklı bankalara yönelik gerçekleştirdiği eylemlerin birbirinden bağımsız ayrı suçları oluşturduğu ve sanık hakkında katılan …‘a yönelik açılmış mükerrer dava bulunmadığı anlaşıldığı halde; toplanan deliller değerlendirilip sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2018/144)

 

5237 sayılı TCK.nun 245/1. madde ve fıkrasında düzenlenen başkasına ait banka veya kredi kartını kötüye kullanmak suçunun mağduru kart sahibi olan gerçek ya da tüzel kişiler olduğu, aynı kişiye ait birden fazla banka veya kredi kartının değişik tarih ve zamanlarda kullanılması halinde, kart sayısına göre bağımsız ayrı suçlardan bahsedilemeyeceği, kart ve kullanım sayısı ile yarar miktarına göre TCK.nun 3 ve 61. maddeleri uyarınca temel ceza ile zincirleme suç hükümleri nedeniyle cezada yapılacak artırım oranının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, somut olayda; sanıkların, aynı banka tarafından mağdura tahsis edilen iki bankamatik kartı ile değişik zamanlarda para çekme ve harcama yapma şeklindeki eylemlerinin TCK.nun 245/1, 43. maddelerine uyan tek suç oluşturacağı gözetilmeden, sanıklar hakkında yazılı şekilde iki ayrı suçtan hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2016/949).

 

Sanığın, katılana ait kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle oluşturulan sahte belgelerle mağdur bankalara müracaatla kredi kartları çıkartmak ve bu kredi kartlarını kullanmaktan ibaret eylemlerinin TCK.nun 245/2., 43/1 ve 245/3., 43/1 maddelerine uyan suçları oluşturduğu gözetilmeden tek suç kabulüyle yazılı biçimde hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar:2018/4871).

 

Banka Hesabının Kullanılması ve Hırsızlık Suçu

5237 Sayılı TCK.nın 245/1. maddesinde, failin başkasına ait bir banka veya kredi kartını, haksız olarak kullanılması suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlaması yaptırıma bağlanmış olup, incelemeye konu olayda, katılanın banka veya kredi kartı kullanmadan ATM aracılığıyla, bir başkasına havale yapmak için, ATM cihazının yanında bulunan sanıktan yardım istemesi üzerine, sanığın katılandan aldığı parayı, katılanın belirttiği hesap numarası yerine kendi hesabına aktarıp daha sonra çekmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın, suçu işlerken başkasına ait bir banka veya kredi kartını kullanmadığı anlaşıldığından TCK.nın 245/1. maddesinde belirtili suçun yasal unsurlarının oluşmadığı ancak sanığın, katılan tarafından başka birinin hesabına havale edilmek üzere zilyetliği devredilmeksizin verilen parayı, kendi hesabına aktarması eylemi hırsızlık suçu oluşturur (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Karar No: 2015/12389).

 

 

SONUÇ ve İSTEM         : Yukarıda açıklandığı üzere istinaf incelemesi neticesinde;

 

İstinaf başvurumuzun kabulüne,

Hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine;

Hükmün bozulması yerine, davanın Bölge Adliye Mahkemesinde yeniden görülmesine karar verilirse; ilk derece mahkemesinin hükmünün KALDIRILMASINI ve duruşmalı yapılacak istinaf incelemesi neticesinde YENİDEN HÜKÜM KURULARAK sanık Ayhan Gülecen'in beraatine karar verilmesini talep ederiz. 31.10.2024

 

 

 

 

                                                                                             AYHAN GÜLECEN

Neueste Blogs

Kontaktiere uns

Telefon

+90 552 402 13 28

Email

info@gizemuzunlaw.com