• info@gizemuzunlaw.com
  • +90 552 402 13 28
Bizimle İletişime Geçin +90 552 402 13 28

Çalışma Alanı

İdare Hukuku

İdare Hukuku Avukatı Olarak Verdiğimiz Hizmetler

    İdarenin hukuka uygun olmayan işlemlerinin iptaline ilişkin davalar
    İdari eylemlerden kaynaklanan tazminat talepleri
    İdari para cezalarına karşı iptal davaları
    Öğrenci ve memur haklarının korunması için açılan davalar
    Vergi hukuku ile ilgili uyuşmazlıkların giderilmesi veya dava yoluyla çözümlenmesi
    Kamulaştırma işlemlerine karşı açılan davalar
    Karayolları trafik hukuku ile ilgili davalar
    İhale hukuku ile ilgili itilafların çözümü ve ihale davaları
    Belediye Kanunu kapsamında ortaya çıkan uyuşmazlıkların dava yoluyla çözümlenmesi
    İmar Hukuku ile ilgili idari yargılama

İdarenin sorumluluk durumları nelerdir?

İdare yapması gereken hizmeti eksik, yanlış veya hiç yapmazsa idarenin kusurlu sorumluluğu söz konusu olur. Fakat bazı hallerde idarenin hiçbir kusuru bulunmasa bile ortaya çıkan zarardan dolayı idare sorumlu tutulur. Buna İDARENİN KUSURSUZ SORUMLULUĞU adı verilir.

Kamu görevlisinin görevini yaparken zarar görmesi, bir hizmetin yerine getirilmesi esnasında hizmetin niteliği nedeniyle üçüncü kişilere verilen zarar bunlara örnek olarak verilebilir.

 hukukundaki tazminat davaları tam yargı davası olarak adlandırılır. Bu davanın açılması için ortaya çıkan zararın belirlenebilmesi şarttır.

Zarar, idari eylemden kaynaklanıyorsa zararın öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açılmalıdır.

Fakat zararın kaynağı idari işlem ise 60 gün içinde dava açılmalıdır.

ZARAR, İDARİ EYLEMDEN KAYNAKLANIYORSA ÖNCE İDAREYE BAŞVURMAK GEREKİR. ANCAK İDARİ İŞLEMDEN ZARAR GÖRENLER DOĞRUDAN TAM YARGI DAVASI AÇABİLİRLER.

İdare kavramı nedir? İdare sözcüğü, bir etkinliği belirttiğinde, maddi veya işlevsel anlamda kullanılır. Buna göre işlevsel anlamda idare, devletin kendine has amaçlarına ulaşmak için gerçekleştirdiği etkinliklerin bütünüdür.

İdarenin amacı kamu yararıdır. İdare, genel yararı sağlamayı hedefler. İdare başka bir amaç güdemez. Buna karşın özel hukukta bireysel yarar esastır.

Bireylerin birbirleriyle olan ilişkilerinde her zaman eşitlik vardır. Ancak devlet ile birey arasında olduğunda kamusal yarar önceliklidir.

İdari etkinliğin yasal dayanağı olması zorunludur. Özel kişiler ise kanunla yasaklanmadıkça istedikleri zaman her konuda etkinlikte bulunabilirler.

İdari etkinliğin araçları idari işlemler ve idari eylemlerdir. İdari işlem ve eylemlerin, özel hukuk işlem ve eylemlerinden en önemli ayırıcı özelliği, genellikle tek yanlı irade beyanı ile kendiliğinden gerçekleştirilmeleridir.

İdare, genel olarak etkinliklerini yerine getirirken, başka hiçbir makam veya organın izni ya da onayına ihtiyaç duymadan karar verir ve yine hiçbir makam veya organın izni ya da onayına ihtiyaç duymadan bu kararları uygular. İdarenin bu yetkisine re’sen hareket, re’sen icra yetkisi denir.

Özel hukukta bireyler arası ilişkileri düzenleyen özel hukukta tek yanlı işlem türleri çok azdır. Özel hukuk ilişkileri genellikle, karşılıklı irade beyanlarının uyumuyla yapılan sözleşmelerin konusu olur.

İdari yargıda iki çeşit dava vardır: iptal davası ve tam yargı davası.

İdari işlemler hukuka aykırı olarak yetki, şekil, sebep, konu, maksat yönlerinden birini ihlal ederse menfaatleri zarar gören kişiler iptal davası açabilirler.

İdari işlemler nedeniyle kişisel hakları zedelenen kişiler tam yargı davası açabilirler. İdari davalarda hangi mahkemeler görevlidir? Dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapmış olan idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi genel olarak görevlidir. Genel görev kuralı özel kanunla başka bir idare mahkemesi gösterilmemişse uygulanır.

İdari sözleşmelerden kaynaklanan davalarda, sözleşmeyi yapmış olan idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi görevlidir.

İdari bir eylemden kaynaklanan davalarda, eylemin gerçekleştirildiği yerdeki idare mahkemesi görevlidir.

İdare mahkemelerinin görevi kamu düzenine ilişkindir ve mahkeme tarafından resen dikkate alınır. Kamu görevlilerinin davalarda görevli mahkeme nasıl belirlenir? Kamu görevlilerinin atama ve nakillerine ilişkin davalarda, kamu görevlisinin atandığı veya son olarak görev yaptığı yerdeki idare mahkemesi görevlidir.

Kamu görevlisinin görevine son verilmesi veya görevden uzaklaştırılması durumunda son olarak çalıştığı yerdeki idare mahkemesinde dava açılmalıdır.

Memurların disiplin cezaları hariç, sicil, özlük hakları ve mali hakları ile ilgili davalarda çalıştığı yerde bulunan idare mahkemesinde dava açılabilir.


Süreçler

Çalışma Süreçleri

  • Tartışma
  • Araştırma
  • Sonuçlandırmak
  • Aksiyon Almak